Sezin Sivri

Sezin Sivri

Tüm Yazıları

Şu aralar uçan herkes rötarlardan, uçağa alınıp uçağın içinde saatlerce bekletilmekten, iniş yapılamayıp havada defalarca tur atılmasından fena halde dertli. Atatürk Havalimanı trafiği E-5 trafiğini bile sollamış durumda. Bunun sebebinin kış aylarında kötü hava şartları olduğu söylendi. Geçen hafta kontrolörlerin iş yavaşlatma eylemi vardı, şu aralar bazı pistler tadilatta ondan deniyor. Bizde bahaneler tükenmez...

Ne olacak şu rötar sorunu? Gün geçmiyor ki İstanbul çıkış veya geliş yönünde uçaklar 2-3 saat rötar yapmasın. Zaten yaz mevsimi de geliyor yani turizm sezonu yaklaşıyor. Ortalık fena karışacak gibime geliyor.

Turizme bir darbede havayollarından inecek!

Haberin Devamı

Kanal İstanbul, üçüncü köprü, Marmaray ve yeni havaalanı tamamlanırsa gerçek manada bir dünya metropolüne dönüştürmenin stratejileri kurgulanıyor. Ne zaman hayata geçirilir bilinmez tabii. Hadi onu da geçtim, bizim dolmuşçuluktan gelme hava yolu şirketlerini ne yapacağız?

Uçaktan kim var kim yok bilmiyorlar!

Bakın başıma ne geldi, uçakta olmadığım halde uçtuğum dahi iddia edildi. Şaka değil gerçek söylüyorum. Allah’a emanet, uçakta kim var kim yok bilinmeden seyahat ediyoruz demek ki!

Ben rötarlara alışkınım, sakin sakin oturup kitabımı okurum. Elden bir şey gelmediğini kanıksamış durumdayım. Perşembe geçesi de Pegasus’un PC2819 uçuşu rötar yaptı. Sağ olsunlar sms atıyorlar. 23.55 uçağı önce 00:10’a daha sonra 1:20’ye daha da sonra 1:55’e ertelendi. Eee artık havalimanında beklemenin bir gereği yoktu. Aradım Pegasus’u benim bileti açığa alalım dedim. Online check-in’imi iptal edemediler. Sorun değil bu çok gecikmeli rötar nedeniyle istediğiniz uçuştan 2 saat önce aramanız yeterli dediler. Bende eve geri döndüm.

Ertesi gün sabah saat 10.30’da 13.00 uçuşu için aradım Pegasus’u. Bana ne deseler beğenirsiniz “Siz dün gece uçmuşsunuz” !!! Al sana bir şok. Uçağın içine kimi aldılar kimi almadılar haberleri yok. Havalimanı güvenlik önlemlerini, güvenlik kapısından, uçağın içine girerken ki bilet ve kimlik kontrollerini bir gözünün önüne getirin. Ayakkabınız dahil sizi soydukları oluyor. Birde yaşadığım duruma bakın, hava yolu şirketi resmen güvenlik ihlali yapmış durumda. Uçaktaki yolcusundan haberi olmayan havayolu şirketi mi olur? Oluyormuş demek ki!!!

Haberin Devamı

Öncelikle telefondan İstanbul’dan İzmir’e uçmadığımı ispat etmekle uğraştım. Sonra 13.00 uçağı ile gitmek istediğimi mi, eğer bu mümkün değilse bana söylemelerini rica ettim. Sabah ki işler kaldı hiç olmazsa öğleden sora ki işlere yetişebilmeyi hedefliyorum. Neyse yetkiliyi istiyorum, olmuyor başka bir yetkiliyi istiyorum, derdimi anlatıyorum. Saatler geçiyor her konuşma en az 25 dakika. Plağı yeni baştan sarıyoruz. Haklısınız bir yanlışlık var, falanca müdürlüğüne e-mail attık sorunu ilettik deniyor. Kısaca onlara 13.00 uçağına binmem gerektiğini, eğer bunu çözemeyeceklerse bana bunu söylemelerini benimde başka bir hava yolu ile de olsa acilen gitmem gerektiğini söylüyorum. Ben bu arada hava alanındayım, yetkili bir kişi ortada yok. Ama herkes durumdan haberdar. Saat 13.50 bana 13.00 uçağı ile uçamayacağımı söylemek için arıyorlar istersem 16.00 uçağı ile uçabilirmişim. Yani 23.55 yerine 16.00 uçağı ile, 16 saat farkla!

Haberin Devamı

Zaten güvenlik ihlali var, değil havayolu şirketi dolmuş şöförü olsa yolcusu kim bilir. Ablalar paralar bozuk olsun misali gözü arkada yolcudadır. Müşteri memnuniyeti desen sıfır. Beni kendi içlerindeki iletişimsizlik ve hatalarını çözemedikleri sebebi ile boş yer olan 13.00 uçağı ile de uçuramadılar. Üstüne üstelik bunun bilgisini vermeyip başka bir hava yolu şirketi ile dönmeme de engel odular. Özrü kabahatlerinden büyük diyeceğim. Ortada özür, telafi edilen, çözüm bulunan bir şey de yok. Kabahat desen kalite standartlarından tut da, havaalanı kuralları dahil her şeyi yerle bir etmiş durumda.

Sloganı “Uçur beni Pegasus” olan Pegasus en iyisi sen kimseyi uçurma, daha uçağında kim var kim yoktan ondan haberin yok.



Alpman’ın sesi kulalarımda kalacak...

Şarkıları ile büyüdüğümüz, hiç sıkılmadan yıllardır dinlediğimiz 83 yaşında olan Ayten Alpman vefat etti. Onun en önemli eserlerinden biri olan Fikret Şeneş’in yazdığı “Bir Başkadır Benim Memleketim” şarkısını dinlememiş olanınız yoktur sanırım. Bense en çok “Ben varım”, “Sen benim şarkılarımsın”, “Söyle buldun mu” ve “Yaz yağmuru” şarkılarını severim. Huzur içinde yat Ayten Alpman, sesin hep kulaklarımda çınlayacak, şarkıların kalbime dokunacak...