Haşmet Babaoğlu, Zaman Gazetesi’nin Pazar ekine İzmir’i konu alan bir röportaj vermiş. Alaçatı’da yapılan röportajda “Türkiye’de kültürü en zayıf şehri İzmir”, “Operadan anlamazlar, iyisini de kötüsünü de alkışlar” gibi uyduruk ithamlarda bulunmuş.
Hayalciliğimize, boşanma oranımıza değinmiş. “Kızlar İzmir de boğuluyor” gibi kendi tanıdığı kadınlarla sınırlı yuvarlak laflar etmiş.
Kısacası İzmir’i harcamış, tribünlere oynamış! Röportajı ilk okuduğumda fena bozuldum. Twitter’dan demediğimi bırakmadım.
Gözünde sis perdesi
Haşmet Babaoğlu’na birilerinin Türkiye’nin “Kitapçısı en fazla olan ve en çok kitap gazete satılan iller haritası”nı göstermesi lazım. İzmir’in durumuna bakarsa, gözlerinin önündeki sis perdesi kalkacaktır. En iyi gazetecilerin İzmir kökenli olduğunu unutmuş sanırım.
Herkes rekabeti sevmez ne de olsa! Neye göre kültürsüz ilan etmiş bizi? Biz kültürsüzsek kültürlü şehir nasıl oluyormuş? Merak ediyorum.
Bir şehrin kültürlü ya da kültürsüz olduğunu anlamak için sadece 3-5 semtine bakılmaz, genel havası koklanır. Şehir nüfusu ile aktivite sayısının oranına bakılır.
Gelmişine, geçmişine, dokusuna, kimlerin nasıl yaşadığına, ne kadar medeni olduklarına vs bakılır. İstanbul’u Cihangir, Ortaköy, Nişantaşı’ndan ibaret sanıyorsanız, tabii ki şehrin paçalarından da kültür akıyor sanıyorsunuzdur.
“Hayatınız, seçtiğiniz kadındır. Bir kadın değil, bir hayat seçersiniz çünkü...” der Ahmet Altan... Erkeklerin hayatlarındaki kadınlar, bulundukları katı gösterir yani. Haşmet Babaoğlu’nun bir zamanlar birlikte olduğu kadınlara bakınca da İzmir’in kültürsüz bulması da tuhaf geliyor bana. “Kızlar İzmir’de boğuluyor” demiş, belki haklıdır. Kendisini basamak olarak kullanıp İzmir’den İstanbul’a sıçramak isteyen kızlarımız Babaoğlu’na çok ilgi gösterdiğinden, burada sıkılıyoruz bahanesi ile yaklaştıklarından böyle bir kanıya varmış olabilir.Hiç mi doğru bir şey dememiş derseniz? Röportajda haklı olduğu taraflar da var elbette. Ne olduğunu bilmek kadar, ne olmadığını bilmekte önemlidir! İzmir’in eksiği çok...
Yapılabilecek çok şey var. Bunu kabul etmek lazım ama yine de ‘Kendi bahçesinde dal olamayan biri, girmiş benim bahçemde ağaçlık taşlamasın!” lütfen.
İzmir kültürsüz değil. Türkiye’nin en kültürsüz şehri hiç değil!
Bu haftanın karnesi
Sınıfta Kalanlar
Haşmet Babaoğlu: İzmir’i Türkiye’nin en kültürsüz şehri ilan etme gafletinde bulundu Haşmet Babaoğlu... Bırakın sınıfta kalmayı bu okulda okuyamayacağı tartışılır bir durum bu. İzmirli, kültürel aktivitelere görünmek, sosyal olmak için değil, gerçekten sanatla ilgileniyorsa gider. Sanat galerilerinde yatırım yapmak isteyen koleksiyonerlerden çok resme gönül vermiş insanlar vardır. Sahte entelektüeller yoktur bu şehirde.
Çelebioğlu Ailesi: Çelebioğlu Ailesi Aya Yorgi’deki evlerinde rahat uyuyamadıkları için Ege’nin en popüler turizm beldesi Çeşme’nin çekim merkezi olan gece kulüplerine savaş açmış durumdalar. Kanunlar dururken kulüplere cezalarını kendi yöntemleri ile veriyorlar. Bir bakıyorsun gece yarısı güneş doğmuş gibi ışıl ışıl her yer, spotları açmışlar. Bir bakıyorsun devasa müzik sistemleri ile herkesi kaçıracak yayınlar yapıyorlar. Kendi cezalarını kendi kesen, kendince adaleti sağlayan şehir eşkıyalarından bir farkları kalmıyor bu durumda.
SınıfI geçenler
Caner Erdem: Show TV’nin İç Yapımlar Koordinatörü değil adeta “İç yapımlar Fabrikatörü.” Millet habire yurtdışından format getirip milyonlar öderken, Caner Erdem her yarattığı formatla zirveye oturmaya devam ediyor. Yemekteyiz, Bugün Ne Giysem, Şeflerin Düellosu ile 7 den 70’e herkesi ekrana kilitlemeyi başarıyor.
Serdar Ortaç: “Güçlü bir kadın bana aşık olmaz. Bilmem ne mezunu, yere güçlü basan bir kadını kendime aşık etme olasılığım sıfır. Prenses gibi yaşasın istiyorum ama kadınımı ne mutlu eder bilmiyorum.” demiş Serdar Ortaç... 12‘den vurmak diye ben buna derim. Gerçekten güçlü bir kadın bunları itiraf eden bir adama aşık olur. Sen yandın Serdar Ortaç. Şarkılarında söylediğin gibi yüzlerce dansöz varken sen kıvırmadığın için pek çoklarının dikkatini çekeceksin.