Sezin Sivri

Sezin Sivri

Tüm Yazıları

ADINA parfüm yapılması, Dünya markası olduğunun bir göstergesidir. Pek çok şehrin ya da yıldızın kendi adına yapılmış parfümü vardır. Adına parfüm yapılmadı mı? Demek ki sen daha olmamışsın demektir. Ya elbisen, jean markan olacak ya da parfümün. İkisi birden varsa tamamdır artık, olmuşsundur. “Victoria Beckham” ya da “Ajda Pekkan For Twist” marka giyinip, Jennifer Lopez ya da Viyana, Budapeşte kokmalıdır insanlar.

Büyüleyici yerler etkiledi

Geçen yıl “Chanel No: 5” reklam filmi İstanbul’da çekilmişti. Bu sene ünlü Fransız parfüm tasarımcısı Gerald Ghislain, Topkapı Sarayı’ndan ilham alarak “İstanbul Parfümü” çıkardı. Ghislain, kendi deyimi ile “Enerjik ve nefes kesen Kapalı Çarşı’dan, Türk lokumundan, Topkapı Sarayı ve Sultanahmet Camisi gibi büyüleyici yerlerden” etkilenmiş.

Şimdi sırada İzmir var

Haberin Devamı


İstanbul Parfümü’nü greyfurt, bergamot, reçine, tatlı baharatlar, sandal, tarçın ve misk kokularını harmanlayarak yaratmış. Umarım İstanbul’dan sonra, Türkiye’nin en dişi şehri İzmir’in de parfümünü yapar. Güzel kadınların, bakımlı, medeni insanların şehri İzmir’in de yakında bir parfümü olur.
“The Scent of Departure (Gidişin Kokusu)” adlı seride yer alan ve Gerald Ghislain tarafından tasarlanan tüm parfümler özgün bir konsepte dayanıyor. Şişeleri ve kutuları, kaybolmaması için valizlere takılan fişlerden esinlenilerek oluşturulmuş. İçime doğdu, sırada İzmir ya da Alaçatı var. Birileri ünlü Fransız parfüm tasarımcısı Ghislain’i acilen İzmir’e getirmeli.
Ekonomi ve turizm açısından büyük kazanç sağlayabi-leceğimiz bir organizasyon olan EXPO’yu kazan-mamız için İzmir’in dünya basınında böyle bir vesile ile yer alıyor olması önemli bir katkı sağlamaz mı?
İngiliz Times Gazetesi, Avrupa’daki 5 şehir için üretilen özel parfümlerle ilgili haberi “İstanbul kokuyorsun” başlığıyla verdiğine göre, İzmir parfümü için de bir şeyler yazacaktır.
Times Gazetesi’nde haberimiz çıkınca ya da duty free’lerde parfümü gördüklerinde “Neresi bu İzmir?” diye bir “Google” edip bakacaklardır sanırım.

“Uykuya-Cover Müziğe Hayır” diyen bir parti

Parti sevenlere, 60’lı yılların müziklerinin tutkunlarına, kaçırmamaları gereken bir etkinlikten bahsetmek istiyorum. Eğlenceye fark katan İstanbul’un fenomen parti serisi “Insomnia Bexcellent Nights”, 60’lar konseptli partisiyle ilk kez İzmir’e geliyor.
Seçimleriyle farkını ortaya koyanlar ve uykuya hayır diyenler için düzenlenen “Insomnia/ Uykusuzluk Partileri”, İzmir’in eğlence anlayışına yeni bir alternatif getirecek. 60’lar partisi, bu kez 30 Nisan Cumartesi gecesi İzmir Arena’da saat 22.30’da gerçekleş-tirilecek. Partinin müziklerini Türkiye’nin en önemli müzik yazarları ve DJ’lerinden Murat Beşer yapıyor. Sadece 60’lar dönemine ait orijinal parçaların çalınacağı partide, cover ve remix’lere yer verilmeyecek.
Aya ilk ayak basış ve daha birçok keşfi barındıran Sixties Discoveries yıllarını; müzikler, sürpriz hediyeler ve görsel show’larla her yönüyle hissetmenizi sağlayacak olan “Insomnia Bexcellent Nights 60’lar Partisi”ne katılımın tek şartı, döneme ait en az bir aksesuvar taşımanız. Eğer hazırlıksız geldiyseniz kapıda üretilen çözümlerden biri ile partiye dahil olabileceksiniz.

Atatürk-laiklik anlatılmalı

23 Nisan’ı kutluyor muyuz? Kutluyoruz ama nasıl?; ezbere okunan birkaç şiir ve çocuklar için yapılmış sembolik etkinliklerle. Oysa ağaç yaşken eğilir. Çocuklar mutlaka her türlü bilgiyle donatılmaya elverişli oldukları küçük yaşlarda doğru yönlendirilmeli ve iyi eğitilmeli. Ezbere verilmiş, içeriğini anlamadıkları bilgilerdense, yarınları teslim edeceğimiz gençlerimize dünümüzü ve bugünümüzü iyi anlatmalı, Atatürk’ün ilkelerini benimsetmeli, laikliğin bize kazandırdıklarını öğretmeliyiz. Tam da seçim dönemine girmişken geleceğin milletvekillerini yetiştirebilmeleri için ebeveynlere Atatürk’ün “Yolunda yürüyen bir yolcunun yalnız ufku görmesi kâfi değildir. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi lâzımdır.” sözünü hatırlatmak istiyorum.