Size, Türkiye’de ‘gençlerin iyi olma hali’ ya da ‘yaşam memnuniyetleri’ ile ilgili düşüncelerinizi sorsam, hemen hepinizin bir görüşü olacaktır; zaten bu konuyla ilgili duyduklarınız ve zihinlerinizde kendi deneyim ve izlemlerinizle kısıtlı bir yargınız ve algınız vardır.
Ama ne güzel der Mevlana,
“Zannetmeden önce öğren
Yargılamadan önce anla
Habitat Derneği de aynen böyle yapmış. İlk kuruluş vizyonu dünya gençliği ile Türkiye gençliği arasında iletişim köprüsü kurmak olan dernek, bu vizyon doğrultusunda da gençlerin kapasitelerini geliştirmek ve uluslararası ortaklıklar kurmak adına birçok proje ve program geliştirmiştir. Son 3 yıldır da zannetmek, farz etmek, yargılamak yerine gençlere ‘yaşam memnuniyetleri’ ni sordukları ‘Gençlerin İyi Olma Hali Araştırması’nı yapıyorlarmış.
Türkiye’de Gençlerin İyi Olma Hali Raporu’nun üçüncüsünün sonuçlarını, diğer iki yılla karşılaştırmalı olarak yayımladıkları rapora derneğin web sayfasından ulaşabilirsiniz. Genç nüfusu böylesine çok olan bir ülkede yaşarken, dinamiklerimizi anlamak için bu araştırmayı çok önemsiyor ve sonuçları üzerinde de ciddi ciddi düşünmemiz gerektiğine inanıyorum. Raporda iyi olma hali yaklaşımı ile sağlık, maddi durum, eğitim, ev ve çevre koşulları, risk ve güvenlik, katılım ve ilişkiler gibi farklı alanlarda bireylerin ‘iyi’ olmasını hedefleyerek, kişilerin refahına ve gelişmesine bütünsel olarak yaklaşmışlar.
Bir de ‘ev genci’ diye bir yeni kavramı literatüre kazandırmışlar ki, bu tespite hayran kalmamak imkânsız. Ne çalışan, ne iş arayan, ne eğitim gören kitleye ev genci deniyor. Eski ev kızı kavramının, cinsiyetten farksız, yaygınlaşmış hali de diyebiliriz. İşsizlik rakamlarının böylesine tavan yaptığı ve pandemi gerçeğiyle yüz yüze olduğumuz bir süreçte iş aramaktan çekilmiş, belki de hayattan çekilmeyi tercih etmiş kadın, erkek ev gençlerimiz var ne yazık ki. Bunun altında da iş aramaktan umudunu kesme gibi bir gerçek yatıyor maalesef.
Ben daha fazla yazmayayım, siz ev gencinin yaşantısını, ruh halini, ailesine olan maddi yükünü ve kaygıyı, gelecekteki var oluş şeklini, ne kadar genç nüfusa sahip olduğumuz gerçeğiyle birlikte hayal edin lütfen?
Raporun sonuçlarına, daha doğrusu sonuçların işaret ettiği noktalara bakacak olursak da...
Ev gençlerinin sayısı her gün artarken, yaşam memnuniyetleri gün geçtikçe azalıyor. 2017 yılında yaşamlarından memnun olduklarını dile getirenlerin oranı yüzde 71 iken, 2019’da yüzde 60’a, 2020’de de yüzde 58’e düşmüş.
Gençler için hayatlarından memnun olmalarının anahtarı iş bulabilmekten geçiyor. Tek çıkış yolları ise, iş bulabilmek.
Maddi durum, gençlerin dünyaya bakış açışını etkiliyor, dar gelirli gençlerin yaşamdan memnuniyet oranları, orta ve daha yüksek gelirli gruplara göre çok daha düşük.
Öğrencilikten çıkış durumu, öğrencileri işsizliğe doğru sürüklüyor, bu nedenle öğrenci nüfusunu kaybediyoruz. Gençlerin çalışma durumu yüzde 53’ten yüzde 44’e gerilerken, iş arayan gençlerin oranı da yüzde 7’den yüzde 18’e yükselmiş.
İşsizliğin çok yaygın olduğu gerçeğiyle yüzleşen gençler içinde, umudunu kaybedenlerin sayısı çok yüksek.
Girişimcilik konusunda gençlerin önünü açmak, kendi işlerini kurmalarını desteklemek ve teşvik etmek gerekiyor.
Gençler daha hızlı iş değiştiriyor. Ortalama çalışma süreleri 18-24 yaş diliminde 3,2 yıl, 25-29 yaş diliminde de 5,1 yıl. İş arayan her 10 gençten 9’u “İş bulmak zor” diyor. Gençlerin iş bulma kaygısı artıyor. “Kolaylıkla iş bulabileceğinizi düşünüyor musunuz?” sorusuna yüzde 73’ü “Zor olur” cevabını vermiş. Şu an bir işte çalışmasına rağmen “İş bulmak zor olur” diyenlerin oranı ise yüzde 65.
Gençlerin yüzde 61’i, iş bulamamanın önündeki en önemli engeli, yeterli iş imkânı olmaması olarak görüyor.
İş bulmak için hangi özelliklerin gerekli olduğu sorulduğunda ise, yüzde 52’yle en fazla verilen cevap, kişisel iletişim becerilerinin kuvvetli olması. Bu oranı, yüzde 41’le etik davranış ve dürüstlük takip ederken, gençlerin yüzde 40’ı, kendine güven ve motivasyonun iş bulmada önemli bir nitelik olduğunu belirtmiş. Eğitimde bilgiye dayalı değil, yetkinliğe dayalı çalışmalar yapılması gerekiyor. Benim Habitat Derneği’yle yolumun kesişmesine vesile olan Civan Sözkesen’e, Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır’a ve raporu birlikte hazırladıkları Infakto RW’nin Kurucusu Prof. Dr. Emre Erdoğan’a teşekkür ve sevgilerimle...