Sezin Sivri

Sezin Sivri

Tüm Yazıları

Arada sırada da olsa İzmir’de de dişe dokunur, güzel etkinlikler oluyor. Bu sene 4’üncüsü yapılan İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali’nin bir ayağı 5-6 Ekim tarihleri arasında İzmir’de gerçekleştirildi. Ana destekçiliğini Vehbi Koç Vakfı’nın üstlendiği, Avrupa Birliği Kültür Programı ve Literature Accross Frontiers‘ın stratejik partnerliğinde düzenlenen festivalin 2012 teması “Şehir ve Korku” idi.
Söyleşilerde korku, edebi bir tür, bir kip, bir roman kahramanı, bir motivasyon olarak en geniş anlamıyla ele alındı. Yazarlar ‘korku’ kavramının edebiyattaki karşılığının yanı sıra bireysel korkulara ve ifadesini günümüzün toplumsal ve siyasal karışıklıklarında bulan ortak korkulara da değindiler.
Türk ve Hollandalı yazarlar önce Ege Üniversitesi öğrencileriyle buluştular. Daha sonra, Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde, Gülşah Elikbank, Adnan Binyazar, Başak Sayan ve Neslihan Acu, Şehir ve Korku’yu tartıştılar.
Ertesi gün, 6 Ekim’de ise Doğaltaş Müzesi ilk kez bir edebiyat söyleşisine sahne oldu. Ülkemizin fantastik edebiyat konusunda başarılı yazarları, Gülşah Elikbank, Barış Müstecaplıoğlu, Mavisel Yener ve Enis Temizel, edebiyatın fantastik dünyasını masaya yatırdılar. Korkularımızla yüzleştik. Kokularımızın içinde yaşadığımız ailenin, kentin, ülkenin, ve ekonomimizin bir yansıması olarak hayatımızda yerini aldığını bir kez daha gördük. İzmir, önemli edebiyatçıları ağırladı.

Haberin Devamı

Sürekli aynı şeyleri giyenler

Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in gündemimizden eksik olmadığı günler yaşıyoruz. Gözler genç yaşta büyük bir başarıya ve servete sahip olan Facebook’un CEO’su Mark Zuckerberg’in üzerinde. Zuckerberg’in bu seferde sürekli aynı tişört ve takım elbiseyle görüntülenmesi ile gündeme geldi. Bir servete sahip olan genç adamı ‘cimri’ mi diye nitelendirenler dahi oldu.
Eistein’ın da böyle bir huyu varmış. Kendisine “neden hep aynı şeyi giydiği” sorulduğunda “her gün ne giyeceğimi düşünmek için vakit kaybetmiyorum” diye cevap verirmiş. Tüm dahiler mi giyinmekten ya da ne giyeceğini düşünmekten sıkılıyor mu dersiniz? Niye bazı insanlar hep aynı şeyi giymeyi tercih ediyorlar?
Alışveriş psikolojisi üzerine yapılan araştırmalar sürekli olarak aynı şeyi giymenin altında 3 nedenin yattığını keşfetmişler.
Bunların ilki sürekli olarak aynı parçaları satın alanlar, o kıyafete “ikinci bir deri” rolünü veriyorlarmış. Bunun altında yatan şey ise kişinin kendi derisine güvenmemesi ve yüzden bu kendinize ikinci bir deri yaratmasıymış. “Bu kıyafet kişiyle başkaları arasında sembolik bir bariyer olup, kişiyi koruma” görevini görüyormuş.
İkinci olarak da; kişinin sürekli aynı olması ve böylece başkaları tarafından her zaman hatırlanmayı bu şekilde garantilemesiymiş “Hani şu hep siyah elbise giyen Okan var ya” şeklinde...
Üçüncü bir neden olarak da bazılarının alışverişe ayrılan vakti zaman kaybı olarak görmesi geliyormuş. Rutine dönüştürmek; ve her zaman aynı kıyafetleri alarak zamandan kazanmak istiyorlar anlaşılan. Veya ne giyeceğine karar vererek vakit kaybetmek yerine, her zaman aynı şeyleri giymek kolaylarına geliyor.
Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in neden hep “Aynı Şeyleri Giyiyor” olduğunu düşündüğümde “Ne giyeceğine karar vererek vakit kaybetmek için” hep aynı şeyleri giydiğini düşünüyorum. Gizliden gizliye bir özgüven sorunu ve endişe taşıdığı içinde bu giysilere “ikinci bir deri” rolünü veriyor olabilir. Bildiğiniz gibi bir projeleri ile büyük başarı elde etmiş girişimciler genelde bu başarılarını farklı projeler tekrarlayıp sürdüremezler. Yeniden aynı başarıyı, farklı bir proje ile yakalayıp yakalamayacağı endişesi, bundan sonra ne yapacağı ile yüzleşmeler sonucu belki de Mark Zuckerberg özgüven sorunu yaşıyordur. Kim bilir? Hiçbir şey tam olarak göründüğü gibi değildir ne de olsa.