Sezin Sivri

Sezin Sivri

Tüm Yazıları

Hrant Dink davasındaki adaletsizlik binlerce insanı sokaklara döktü. Cinayetin sanıkları yani eline silahı alıp vuranlar diyelim hapis cezalarına çarptırıldı. Ama mahkeme “arkasında bir örgüt olduğuna dair yeterli kanıt olmadığı” gerekçesiyle sanıkları “terör örgütü üyesi olmak” suçlamasından beraat ettirdi! İşte bu karar pek de adil bir ülke olmadığımızı bir kez daha gözler önüne serdi.
Dink’in anma törenine Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg’da katıldı. Hammarberg Türk yargısında kökten radikal bir değişimin şart olduğunu söyledi.
Hrant için sokağa dökülenler kadar, bu durumu eleştirip Mustafa Balbay’ı ya da Abdi İpekçi’yi, Uğur Mumcu’yu, Ahmet Taner Kışlalı’yı ve şehitlerimizi öne sürenler de oldu. Bazıları bir Ermeni için bu kadarın fazla olduğunu bile söylediler!
Sapla samani karıştırmamayı bir türlü beceremiyoruz. Hepsi önemli. Ve her bir dava ülkemiz adına kanayan bir yara. Tepkisizlik en büyük kitle imha silahıdır. Her şey de tepkiyi ortaya koymak, adalet istemek gerekmez mi?
Zaten aslında demokrasi erişilmek için çalışılan bir ütopyadır. Bizde maalesef adalet de öyle. Gerçi erişebilmek için ne kadar çalışılıyor o kısmı da epeyce ütopik bir durum!
Demokratik bir ülkede yöneticiler adil, çalışanlar verimlidir. Düzgün yani adil işleyen bir yargı sistemi vardır. İnsanlara eşitlik sağlandığı için demok-ratik bir yapıya sahiptir Ütopya. Zaten amaç-lanan da var olan toplum-sal sorun-lardan kurtuluşa bir reçete sunmak-tır.
Var olan düzeni yeniden biçim-lendirme noktasında ileri sürülen bir projedir. Bu nedenle de eleştirel bir yapıya sahiptir. İçinde bulunulan düzenin hoşnut olunmayan yönleri üzerine yeni bir kurgu vardır. Çünkü insan, yaşadığı dönemin sorunlarına karşı kayıtsız kalamamakta, sorunlara çözüm bulmaya çalışmaktadır.

Haberin Devamı

Tek “y”li Cemal Süreya

8 Ocak ünlü şairimiz Cemal Süreya’nın 22. ölüm yıldönümüydü. Andık, şiirlerini okuduk, paylaştık ama bir şeyi yanlış yapanlarda oldu. Soyadı CEMAL SÜREYYA değil (tek Y ile) CEMAL SÜREYA olarak yazılmalıydı. Gerçi bu bir efsane ama sizlerle bu tek-çift “y”nin hoş hikayesini paylaşmak istedim.
Cemal Süreya, soyadındaki 2 “y” harfinden birini girdiği bir iddia sonucu kaybetmiştir. Hoşlandığı kızı tavlayamayarak!
Cemal Süreya, ve Sezai Karakoç üniversitede sınıf arkadaşı. İkisi de sınıflarında ki ‘Muazzez Akkaya’ isimli kızı gizliden gizliye severlermiş. Kıza duydukları ilgiyi birbirlerine anlatırlarmış. Hatta Muazzez’e yazdıkları şiirleri birbirlerine okurlarmış. Sonra bu aşk, zamanla alevlenmiş ve birbirlerine ‘ben elde ederim, sen edersin’ derken ‘kim elde edecek?’ diye iddiaya tutuşmuşlar. Kaybeden büyük bir bedel ödeyecek demişler. Bu bedel ömrü boyunca kalacak ama bedene fiziksel bir zarar olmayacak kararını almışlar.Ve sonunda adını değiştirmeye gelmiş olay. Cemal Sürey(y)a kazanırsa Sezai Karakoç’un soyadı ‘Karkoç’ olacak, Sezai Karakoç Kazanırsa, Cemal Süreyya’nın soyadı ‘Süreya’ olacakmış. Kızı Sezai Karakoç tavlamış ve onunla çıkmaya başlamışlar. Cemal Süreya da gidip tek ‘Y’ harfini attırır soyadından.
Sonrasında ne olduğuna gelince; bir gün Muazzez Akkaya bir iddia sonucu Karakoç’un kendisi ile çıktığını öğrenmiş. Biraz da sorunları olan Muazzez bunu kaldıramamış, okulu bırakmış ve memleketi olan Geyve’ye gitmiş. Sezai Karakoç çok üzülmüş ve Muazzez Akkaya’ya ithafen “Mona Rosa” şiiri yazmış. “Mona Roza” Türk edebiyatının en mahrem akrostiş şiiridir ancak 2002 yılına kadar yayımlanmamıştır. Pek çok aşk öyküsü gibi bunun da sonu buruk bitmiş. Tek “y” ye dikkat..

Haberin Devamı

Merak ediyorum!

Haberin Devamı

Büyükşehir Belediyesi’ne iki operasyon gerçekleştirildi. 16’sı bürokrat 34’ü tutuklu, 95’i tutuksuz 1’i aranan toplam 130 sanık, “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, belgede sahtecilik, rüşvet, tehdit, görevi kötüye kullanmak” ile yargılanıyor. Bir numaralı sanık Başkan Aziz Kocaoğlu için de 34 ayrı suçtan 397 yıl hapis öngörül- müş. Merak ediyorum; Aziz Kocaoğlu’nun durumu ne olacak? Hrant Dink’i öldürenlerde örgüt yok da, Kocaoğlu örgüt lideri mi?

2012, bazıları hala evrim geçiremedi

Görevden dönen 3 gazeteci Habertürk’ten Yunus Emre Çınar, Yenigün’den Aydın Çetinkaya ve Diva Dergisi’den Barış Can Şahintaş’a karıştıkları kazanın ardından trafik magandalarının saldırısına uğradı. Magandaların arkadaşlarınca dövülmüşler, 2 muhabir kimliği belirlenemeyen bir kişinin tabancasından çıkan kurşunla yaralanmış. 2012 oldu, bazıları hala evrim geçiremedi. İnsan olamadı. Arabana çarpsalar, özür dileyeceksin artık!