11.00’de Sığacık’ta buluşalım
- Seferihisarlılar, Türkiye’nin dört bir yanından gelecek çevreciler, sanat ve basın camiasından
- 28 Kasım 2010, dünya diplomasi tarihi açısından önemli bir dönüm noktasıydı. Uzun zamandır internette yayınladığı belgelerle gündemi sarsan Wikileaks’in gündeme getirdiği soruların ve daha fazlasının cevabı bu kitapta sizleri bekliyor. Özgür Uçkan & Cemil Ertem’in yazdığı “Wikileaks Yeni Dünya Düzenine Hoş Geldiniz” kitabını hemen alıp okumaya başlayın.
- Avrupa cazının en önemli festivalleri arasında kabul edilen Uluslararası İzmir Caz Festivali’nin konserlerini kaçırmayın.
- Türk resminin en özgün sanatçılarından, Batı resim geleneğiyle Doğuya ait motifleri kendi çizgisiyle harmanlayan Dünya çapındaki ressamımız Devrim Erbil’in sergisini gezin. (7 Mart-
2 Nisan/Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi)
- Av-rupa’nın en büyük ikinci Kukla Festivali İzmir Kukla Günleri, 10 gün 16 ülkeden 31 kukla tiyatrosunun, 30 mekanda yapacağı 120 gösteriyle hem yetişkinlere, hem de çocuklara renkli bir dünyanın kapılarını aralıyor.
- İzmir Devlet Opera ve Balesi (İZDOB), hazırlıkları uzun süredir devam eden, sezonun en iddialı projesi “Kösem Sultan Balesi”ni mart ayı boyunca izleyebilirsiniz.
Kruvaziyer konuğu nasıl ağırlanır?
Mısır’daki olaylar nedeniyle İskenderiye programını iptal eden MSC’nin dev gemisi MSC Splendida, 3 bin 510 yolcusu ve bin 500 personeliyle İzmir Limanı’na yanaştı. İzmir’e gelen ilk konaklamalı kruvaziyer gemisi olması nedeniyle MSC Splendida’nın gelişi, İzmir için oldukça önemli bir olaydı. Kente turizm şehri havası kazandırmak için bizleri havaya sokacak olan bu yeni ziyaretçilerimiz, bir sonraki konaklamalı sefere kadar şehrimizin sokaklarına bir “çeki-düzen” vermemiz gerektiğini hatırlattı.
“Nereyi gezeceğiz?”
Alsancak’ta kruvaziyerden inmiş son derece tatlı, orta yaşlı bir Alman çiftle karşılaştık. Etrafta yürüyerek gezilecek nereleri olduğunu sordular. Günü nasıl geçireceklerini bilmediklerini söyleyip ayrıldılar. Gemide bol miktarda olduğu için yiyecek değil ama daha çok yürüyerek gezilecek belki de biraz alış-veriş edilecek yerleri bulmak istemişlerdi.
Aslında bu konuyla ilgili birçok tartışma ve eleştiri yapılıyor. Birçok çözüm önerisi getiriliyor, planlar havada uçuşuyor. Sadece İzmir’e turizmi kazandırmak amacıyla değil, İzmir’e gelen, son derece kaliteli, hoş tonton turistlere misafirperverlik ve nezaket göstermek adına; Alsancak ve Kordon’a bilgi tabelaları koysak, neyi nerede bulabileceklerini gösteren broşürler, biraz daha turistik, kolay okunabilir İzmir Merkez Haritaları dağıtsak. Ayrıca şu açık gezi otobüslerinin üzerini kapatıp hem yazın, hem de kışın komik duruma düşmeden turistleri gerçekten ilgilenecekleri noktalara taşısak daha iyi olmaz mı?
Elişleri pazarı
Alaçatı Pazarı gibi fakat daha fazla el işleri, el sanatları, yöresel tekstil ürünleri ve spor malzemeleri barındıran, bir çeşit el sanatları pazarı oluşturup bunu da limana yakın bir bölgeye konumlandırsak. Hem onlar aradıklarını bulur, hem de Alsancak daha bir şenlikli olmaz mı?
İzmirli taksicileri bu turistlerin gidecekleri destinasyonlar hakkında bilgilendirip, arabalarında İzmir ile ilgili harita ve broşürler bulundurmalarını, Euro bazında fiyat listeleri uygulamalarını sağlamak çok mu zor?
Bizler turistik Avrupa şehirlerinde bunların hepsini beklemiyor muyuz? Küçük, hızlı ve basit çözümlerle işe başlayalım. Turizmde köklü çözümler arayalım derken turistleri memnuniyetsiz göndermeyelim.
