Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

2005 yılında Petrol Ofisi'nin yüzde 34'ünü satın alarak Türkiye'ye 1.04 milyar euro yatırım yapan OMV'nin Yönetim Kurulu Başkanı Wolfgang Ruttenstorfer (CEO) ve Yönetim Kurulu üyesi Gerhard Roiss'in de katıldığı toplantıda, yenilenebilir enerji kaynaklarına verdikleri önemi ifade eden OMV yöneticilerinin petrolün geleceğine yönelik saptamaları da "olumlu" yaklaşımcılarla birlikte anılmalarına yol açıyor. Avusturya'nın başkenti Viyana'da OMV'nin yıllık uluslararası basın toplantısı ve enerji forumunda Petrol Ofisi ortaklığı ve Türkiye geçişi vurgulandı. Türkiye'nin BTC, Nabucco ve Samsun-Ceyhan petrol ve doğalgaz boru hatlarıyla, Avrupa kıtası ile Asya arasındaki enerji köprüsü konumu gelecekteki önemini ortaya koydu. OMV yöneticileri bugüne kadar dünyadaki petrol rezervinin 5.5'ta 1'inin çıkarılabildiğini, ancak gelecekte petrol arama maliyetlerinin yükseleceğini ifade ediyorlar. Geç 100 yılda çıkarılan ham petrolün 5 katına henüz ulaşılamadığının vurgulandığı toplantıda 1 varil ham petrolün çıkarılması için 15 ile 25 dolar arasında değişen maliyetlerin 70 dolara kadar çıkacağı söylendi. Bu maliyetlere çevre faktörleri de eklendiğinde, her rezerve ulaşmanın da güçlüğü ortaya kondu.Türkiye ve Ukrayna'nın Orta Asya ile Avrupa arasında önemli bir köprü olduğu ifade edilirken, doğalgaz ve diğer enerji türlerine yatırıma olan gereklilik vurgulandı. 2050 yılına kadar yapılan enerji türleri projeksiyonuna göre, nükleer enerji alanıyla birlikte biyoenerjilerin payında da artış öngörülüyor. Ancak asıl büyümenin kömür ve gaz kaynaklarına dayalı olması dikkat çekiyor.Yıllık satışları 15.6 milyar euro'ya ulaşan OMV'nin 2004 yılında Rusya'nın gaz şirketi Gazprom ile ortaklığının da gündeme gelmesi üzerine yabancı basından gelen "fiyat" sorusu "Çok yüksek değil" olarak yanıtlandı. Türkiye'de tartışılan doğalgaz alım fiyatı üzerindeki "gizlilik" OMV toplantısında da kendini hissettirdi. Dünya petrol rezervi Viyana'daki konferansta konuşma yapan İsveç Biyoenerji Birliği Genel Müdürü Kent Nyström, ülkesindeki biyoenerji kaynaklarındaki artışı aktardı. 1970'te toplam tüketilen enerji kaynakları içinde yüzde 9 olan biyoenerji payının 2000 yılında yüzde 20'ye, 2006'da da yüzde 26'ya ulaştığına dikkat çekti.Benzin ihtiyacına da dikkat çekilen konferansta dünyada rafineri kapasitesinin yetersizliğini ifade eden konuşmacılar, akaryakıt fiyatlarındaki yüksekliği bu etkene bağladılar. OMV Yönetim Kurulu Üyesi Roiss'in ise, "Henüz dünyada ucuz petrol bitmedi" sözleri enerji stratejilerinin gelişmesine duyulan ihtiyacı vurguladı.2015-2020 yılları arasında Avrupa'da doğalgaz arzında sıkıntı yaşanacağı da söylenen konferansta Nabucco doğalgaz hattının bu noktada önemine değinildi. Roiss, Nabucco'nun rolünü anlatırken, "En hızlı büyüyen pazar Türkiye" diyerek, enerji köprüsü olma konumuna vurgu yaptı.Alman Dış İlişkiler Konseyi Enerji Uzmanı Frank Umbach, eski Almanya Başbakanı Schröder'in Gazprom'a danışman olmasını hatırlattığımda, "Baltık Denizi altından geçecek Rus doğalgaz projesinin 5 milyar euro olduğu söylense de, bu maliyet 10 milyar euro'ya ulaşabilir. Gazprom 2050 yılına kadar Avrupa gaz talebini karşılayacağını iddia ediyor, ancak bu konuda da kendini emniyete alma ihtiyacı duyabilir" yanıtını verdi. syilmaz@milliyet.com.tr Biyoenerji kaynakları