Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yemekte Afganistan NATO Özel Temsilcisi Hikmet Çetin ile emekli büyükelçi Dr. Bilal Şimşir ve AKP Milletvekili Turhan Çömez'in de dahil olduğu bir sohbete katıldık.Çömez, Irak'ta 4.5 cent'e satılan elektriğin, iç piyasada 40 cent olmasını soruyor.Çetin'e, öğleden sonraki oturumun konuşmacısı ve PKK Terörizmi ile Mücadele Türkiye Özel Temsilcisi Emekli Orgeneral Dr. Edip Başer'in alanına girecek bir soruyu yöneltme ihtiyacı duydum. Çetin'in 11 Eylül sürecinde El Kaide'nin "anavatanında" görev almasını referans alan sorum şuydu:"ABD, Avrupa'dan önce PKK'yı terör örgütü olarak ilan etmesine karşılık, Kuzey Irak'ta Türkiye'nin mücadelesine destek vermiyor. Acaba ABD, İslami teröre karşı Türkiye'den yeterli destek göremediği iddiası içinde olabilir mi?"Çetin, "ABD Dışişleri'nin üst düzey yetkilileri bana, Türkiye'nin ABD'ye Kuzey Irak'tan girme hazırlığı yaptırdıktan sonra tezkerenin çıkmamasını kabullenemediklerini söylediler. Kuzey Irak'ta Barzani ve Talabani ABD'nin muhatabı olmuştur, Türkiye ise bu ilişkiyi kabullenemiyor. Oysa biri Irak'ın Cumhurbaşkanı. Bir de PKK sorununu Türkiye'nin iç meselesi olarak görme eğilimi olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, Hamas liderinin Ankara'da ağırlanması ve İsrail'e "soykırım" ifadesinin kullanılması önem taşıdı" yorumlarını yapıyor.Ortada somut bir durum var ki, ABD 150 kişilik PKK listesinden bir kişiyi bile Türkiye'ye teslim etmediği gibi Türkiye'nin operasyon yapmasını da engelledi. Şu anda Türkiye-ABD ilişkisi dağdan indirilecek PKK'lıya endeksli görülüyor. Bahçeşehir Üniversitesi "Terör Okulu-3" toplantısında sabahki oturumun konuşmacısı, petrol mühendisi ve ASAM Genel Koordinatörü Necdet Pamir'in, dünyadaki enerji kaynakları ve referans senaryolarını ortaya koyan sunumunu dinledikten sonra yemeğe geçtik. ABD, kara parayla mücadeleyi içine alan Ankara'da bir organizasyon kurmasına karşılık PKK terörünün mali kaynaklarına inilebildi mi, bu da henüz açılmadık bir soru.Edip Başer konuşmasında bu konuya şöyle değindi:"PKK sorununun çözümü yalnızca güvenlik güçleriyle mümkün değil. Bu gücün arkasındaki para kaynaklarını bulmak gerekir. Almanya, Fransa gibi Avrupa ülkelerinde kurulan şirketler var. Hatta bizim içimizden devşirilen paralar PKK'ya gidiyor. Biz, bu yolu kesmek için çalışıyoruz. Uzun bir tünelin ucundaki zayıf ışık umudumu besliyor. Uluslararası boyutta bazı sonuçlar elde etmek benim ışığım."Başer, bu sözleriyle hem görev tanımını hem de motivasyonunun kaynağını açıklamış oluyor. Başer'in konuşmasında ilgi çeken bir diğer nokta da, Başbakan Erdoğan'ın ABD ziyareti sırasında elde ettiği bilgileri paylaşmadığını açıklamasıydı.ABD bir organizasyon kurmasına karşılık, PKK terörünün Batı'daki mali kaynaklarına inilebildi mi, bu da henüz açılmadık bir soru. Para kaynağı Çetin ile Şimşir'in 6 Türk cumhuriyetinin bağımsızlığının ilan edildiği günlere ilişkin anıları da masaya geldi. Birinci elden aktarımlar.Çetin Dışişleri Bakanı olduğu dönemde, 21 Aralık 1991 günü NATO toplantısına katılıyor. Toplantının öğleden sonraki oturumunda dönemin SSCB NATO Temsilcisi kendisine gelen bir telefon üzerine salondan çıkıyor, döndüğünde yüzündeki solgun ifade dikkat çekiyor. Katılımcılara, "Bu saatten sonra tutanaklara Rusya Federasyonu olarak imza atacağım, SSCB dağıldı" bilgisini veriyor. syilmaz@milliyet.com.tr Yarım günde değişti