Dışişleri Bakanı olarak turizm tesisi açmak veya bir medya grubunun ofis açılışına katılmak gibi görevi olamazdı, ne var ki bu yer KKTC olunca, konu doğrudan dış politikanın enstrümanı haline geliyor.Gül açılışlardan önce yaklaşık bir buçuk yıl önce göreve gelen KKTC Kolordu Komutanı Hayri Kıvrıkoğlu'nu ilk kez ziyaret etti ve basına kapalı bir görüşme gerçekleştirdi. Kıvrıkoğlu ile KKTC Başbakanı arasında 18 Mart'taki şehitleri anma töreninde, İstiklal Marşı'nın okunmaması nedeniyle gerginlik yaşanmıştı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, KKTC'de Star gazetesinin Girne'de temsilcilik açması nedeniyle verilen resepsiyonla, aynı tarihte yapılan Mercure Oteli'nin açılışındaydı. Gül ile Mercure Oteli'nin havuzbaşındaki kokteylde bir araya geldik. Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın'ın "Kuzey Irak'ı Türkler inşa ediyor" başlıklı 7 günlük dizimizi kendisine hatırlatması üzerine Gül, "Spekülasyonlar olabiliyor, siz oradaki gerçekleri gösterdiniz" yorumunu yaptı.Gül, Irak Kürdistan Bölge Başkanı Barzani'nin "tehdit" içeren sözlerini hatırlattığımda, açıklamanın yapıldığı tarihe dikkat çekerek, "Yeni yayımlandı, ama bu sözlerin şubat ayında ifade edildiği belirtildi. Bölgenin zorlu bir süreci var" dedi.Gül, ABD'ye Barzani'nin açıklamaları üzerine verilen "Nota'yı" sorduğumda ise "Amerika o bölgede muhatabımız, bu da orada bir gerçek" ifadesini kullandı.Belli oluyor ki, Kuzey Irak gerçeğinde Türkiye, Barzani ile falan değil, ABD ile kritik bir dönem yaşayacak.Gül, Kuzey Irak'a askeri operasyon mesajı da veren Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın sözlerini dile getirmem üzerine ise "Barış yöntemleriyle sorunları çözmeye öncelik veriyoruz, askeri müdahale kaçınılmaz olduğunda başvurulacak bir yöntem" görüşünü paylaştı.Büyükanıt'ın cumhurbaşkanı adayı tanımlamasında "Sözde değil, özde laik olmalı" sözlerini sorduğumda ise Gül, "Bunun aksi düşünülebilir mi? Zaten bir sonraki soruya verdiği yanıt da bunu doğruladı" dedi. Büyükanıt, önceki günkü basın toplantısında cumhurbaşkanlığı adaylığı için "Bundan şüpheniz mi var?" yönünde gelen soruya, olmadığı yolunda yanıt vermişti. Muhatabımız Amerika Gül, açılıştan bir gece önce Mercure Oteli'ndeki resepsiyonda Seyyan Uzunoğlu'nun, "KKTC'nin yurtdışında tanınması için yeterli çalışmıyorsunuz" içerikli konuşmasına çok içerlemişti. Gerek açış konuşmasında, gerekse de davette konuklarla sohbetinde bu konuya değinmeden geçemedi. Açılışta iş dünyasına seslenen Gül, AKP iktidarı döneminde KKTC'de sağlanan ekonomik gelişmelere dikkat çekerek "Hamaset üretmeyin, yatırımları artırın" mesajı vermeyi ihmal etmedi.Uzunoğlu, KKTC'lilerin yakından tanıdığı bir isimdi. Uzunoğlu, KKTC'de kurulan ve Türkiye'deki MİT'in karşılığı olan Türk Mukavemet Teşkilatı'ndan emekliydi ve Emniyet teşkilatındaki ilk kadın polisti.Gül, etrafını saran Ankara basınına "çalışmalarını onaylatma" olanağı buldu."Siz görüyorsunuz, bütün mesaimizi Kıbrıs meselesine veriyoruz, bizim temel meselemiz Kıbrıs" sözleriyle, düşüncelerinden de öte, siyasi rotasını ifade etmiş oldu. Temel mesele Kıbrıs Davet sırasında Gül ile kısa bir sohbet olanağı bulan Kıbrıslı işkadını Sıdıka Atalay, İngiliz yatırımcılara 100 milyon dolara sattığı liman projesine destek istedi. Atalay'ın vurgusu, "Yabancı markaların hizmet alanında yer almasının yanı sıra, yatırımcı olarak sermaye koymalarının" önemiydi.Nitekim, Mercure Oteli, Akfen Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'nın üstlendiği bir yatırımdı, otelin işletmesini üstlenen Fransız Accor Grubu ise Akfen'in kiracısıydı.KKTC'de çok sayıda Türk yatırımcı otel açıyor. Net Holding, Çukurova, Fiba Holding bunlardan birkaçı. KKTC'de giderek değerlenen arsalar, gayrimenkul alanını cazip bir hale getiriyor.Ne gariptir ki, son günlerde "kırmızı çizgi" tanımına giren alanlarda gazetecilik gündemim oluştu. Ve görüyorum ki, ekonominin ve siyasetin dili henüz "tekleşememiş"! Oysa yaşam yeniden inşa ediliyor. syilmaz@milliyet.com.tr Yatırımcı olarak gelsinler