Niye geldiler, ne yapacaklar, enerji sektöründeki gelişmeler ne yönde, İslami bankacılık ile Batı sermayesi nasıl bir araya geliyor, Körfez ülkeleri artan petrol gelirlerini nasıl yönlendiriyor? Sorular, sorular... Geçen günlerde Endonezya'da başlayan rafineri yatırımı için gerekli olan 5 milyar dolarlık finansman işinde danışmanlık anlaşması imzalayan Global Union'un kurucusu Kanada ve İrlanda asıllı Jeffrey Waterous. Mart ayı başından itibaren Türkiye'de bulunan Waterous ve yöneticileriyle Bebek'teki muhteşem manzaralı ofislerinde yemek yiyoruz. Global Union, Endonezya'daki gibi enerji yatırımlarına uluslararası finansal danışmanlık yürütüyor.Enerji endüstrisinin "orta halka" ve "alt halka" sektörlerinde uzmanlaşmak amacıyla kurulan Global Union, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Güney Asya ve Güneydoğu Asya bölgelerinde mevcut ve henüz geliştirilmemiş enerji altyapı projelerine odaklı, geleneksel ve İslami finansal danışmanlık hizmeti veriyor.Waterous, 28 yıldır enerji sektörü bankacısı. 1987 yılında kurduğu Waterous Co. Şirketi 2002 yılından itibaren petrol ve gaz işlemlerinde 15 milyar dolardan fazla işlem hacmi gerçekleştirmiş. Geçen haziran ayında da Kanada'nın önde gelen uluslararası bankalarından The Bank of Nova Scotia'ya satıldı.Waterous arkasına aldığı bu deneyimle Union'u kuruyor ve yeni bir finansal paket üzerinde çalışıyor: İslami ve Batı bankacılığı enstrümanlarının sepeti! Enerjiye odaklı İstanbul, Bahreyn ve Delhi'de üç ana ofisi, Kazablanka, Bakü, İslamabad ve Cakarta'da ise temsilcilikleri bulunan Waterous, 11 Eylül'den sonra İslami sermayenin ABD ve Avrupa pazarlarından çekildiğini vurguluyor. Bu tarihten sonra kendi ülkesine çekilen İslami sermayenin, son iki yıldır yükselen petrol fiyatlarıyla artan gücü karşısında Batı sermayesi kayıtsız kalmıyor. Waterous, İslami bankacılık fonlarında yaklaşık 300 ila 500 milyar dolar biriktiğini kaydediyor. Bu fonların yönleneceği sektörlerin başında da enerji geliyor.Waterous, "Hem geleneksel, hem de İslami finans kaynaklarından fon yaratmayı düşünüyoruz. Sermayenin bir kısmı dünyanın dört bir yanındaki kurumsal fonların yanında, endüstride yer alan gruplardan gelebiliyor. Cakarta'daki projemizde potansiyel üreticileri ve nihai ürün alıcılarıyla da çeşitli görüşmelerde bulunacağız" diyor. 500 milyar dolar Dünya enerji sektöründeki eğilimleri de tartıştığımız Waterous, doğalgazın hidrokarbona dönüştürülmesiyle elde edilen enerjiye doğru yöneliş olduğunu kaydediyor. Rüzgâr enerjsi ile yenilenebilir enerji kaynaklarının maliyetli olduğunu vurgulayan Waterous, Türkiye'nin de doğalgazla entegre hidrokarbon dönüşüm santralları kurabileceğini belirtiyor. Ancak Waterous'un şu an Türkiye'de bulunma nedeni Samsun-Ceyhan ile Trans-Trakya petrol boru hatları projeleri.Devlet Bakanı Abdüllatif Şener'in imzalamadığı Samsun-Ceyhan petrol boru hattını, Çalık grubu ihalesiz olarak almıştı. Saros Körfezi'nden geçecek Trans-Trakya hattı ise Okan Tapan'ın projesi. Waterous, Türkiye'nin bunlar gibi en az 4 yeni boru hattı projesine ihtiyacı olduğunu söylerken, oturduğumuz yere dikkat çekiyor; Boğazlardaki tanker geçişlerinin tehlikelerine...Waterous "1970'lerde de petrol fiyatı böyle yükselmişti. O zaman likitide fazlası Batı ülkelerine gidiyordu. Bugün gitmiyor! 5 yıl önce kimse İslami sermaye hareketinin farkında değildi. İki yıl öncesine kadar İslami kaynaklar pahalı gibiydi, giderek Batı bankacılığının maliyetlerine yaklaştı. Suudi Arabistan bankası adını değiştirdi, uluslararası finansal hizmetlere yöneldi. Bu arada büyük petrol şirketlerinden, küçük petrol şirketlerine güç aktarımı oluyor. Oyuncular değişiyor" derken, yeni "petrol zenginlerinin" Batı ile İslam sermayesini en iyi devşirenler olacağını vurguluyor. syilmaz@milliyet.com.tr Doğalgaz hattı