Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Baykal topu, sivil toplum örgütleri, iş dünyası gibi "etkin" çevrelere atıyor.Ezelden beri Baykal'la mesafeli duran iş çevresi, CHP'nin önerdiği "ulusalcı geniş cephenin" neferi haline gelir mi? Bir başka ifadeyle "Siyasetin İslamlaştırılması riski, istikrarsızlık tehdidi doğuruyor, AKP'ye fren koyalım" derler mi? CHP lideri Deniz Baykal'dan bir grup gazeteci ülke gündemine ilişkin son gelişmeleri dinliyoruz. Baykal'ın "Cumhuriyete sahip çıkma koalisyonu" tanımı, son 6 ayda yaşanan siyasi değişimin aşamalarını irdelememize yol açıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmasını engellemek üzerine geliştirilen siyasi manevralarda, Meclis'in çok da etkin olamayacağı izlenimini alıyoruz. TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, Milli Eğitim Şûrası üzerine, "Hiçbir Milli Eğitim konusu laiklikten taviz verilecek konu değildir. Bunu gördüğümüz an TÜSİAD olarak bayrağı çeker, doğru bildiğimizi söyleriz" ifadesi kullandı ki, bu hem TÜSİAD ve hem de Sabancı tarafından bugüne kadar AKP'ye karşı söylenmiş en sivri sözdü.Kullanılan 'isyankâr' ifade, ocakta yapılacak TÜSİAD'ın seçimli genel kurulunda, Sabancı'nın yeniden başkan adayı olmayacağı yorumlarını akla geliyor.Giderayak lafımı da söylemiş olayım...Geçen günlerde, TCK'nın 301'inci maddesinin değişiklik önerilerini almak üzere hükümetin, sivil toplum liderleriyle yaptığı çalışma oturumunda, TÜSİAD'ı temsilen "Başkan" değil de, "Başkan Yardımcısı" Pekin Baran'ın yer alması, değişimin habercisi olarak yorumlanabilir.Armatör olan Baran, TÜSİAD'ın yeni başkanı olmaya aday en kuvvetli isim olarak anılıyor.TÜSİAD'ın Erdoğan'a, 'Erken seçim yapma, ama Köşk'te uzlaş' mesajı verdiğini söyleyen Baykal, "Bu yaklaşım bu işin önünü açtı. Türkiye'de seçim istikrarsızlık getirir zannediliyordu" saptamasını yapıyor.Baykal, Sabancı'nın "bayrak çekme" sözlerini, "Tehlikeleri kavrama ve değerlendirme tutumlarını değerli buluyorum" diye yorumluyor ve "Hareketlenirlerse..." sözüyle de beklentisini ortaya koyuyor.Sanayi, tarım ve turizm sektörlerine yönelik kaygılarını paylaşan Baykal, yemekte ekonomi çevrelerini duymak istedikleri cümleyle geceyi noktalıyor: "Kimse yatırım yapmaktan korkmasın, cumhurbaşkanlığı seçimleri krize yol açmaz!" Bayrak çekeriz! Baykal, dün yaptığımız telefon konuşmasında, CHP'nin mevcut şartlarda "aday göstermeyeceği" cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin stratejisini biraz daha açtı:"Milletvekilleri seçim öncesi parti yönetimine ters düşmemeyi tercih ederler. O nedenle Parlamento'nun Köşk sorununa çözüm üretme şansı gözükmüyor. Kamuoyu oluşturarak, AKP'nin oy kaybedeceğini ortaya koyarak, dayatmalara karşı caydırıcı etki yapılabilir. O nedenle de STK'lar, iş dünyası, tüm kesimlere görev düşüyor."Bugün Ankara'da yapılacak Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) toplantısına çok önem verdiğini vurgulayan Baykal, "Esnaflara yönelik programımız, iktidara yürüyüş politikamızın bir parçasıdır. CHP'nin toplumun önemli bir kesimi ile beraberlik içine girdiğini göstereceğiz. Cumhuriyet koalisyonu söylemimizi ortaya koyacağız" diyor.Bakalım TESK'ten bugün çıkan ses nereye işaret edeecek?.. syilmaz@milliyet.com.tr İktidar yürüyüşümüz