Aksu, merkezi yönetim yetkilerinin yerel idarecilere devrini temel alan yasaları, kamu katılımcı ve paylaşımcı olma çağını anlatıyordu. TBMM koltuklarında 1987'den beri milletvekili, bakan olarak oturan Aksu, belki de Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile birlikte Meclis'teki en eski siyasetçi.Oldukça alımlı bir Şam Belediye Meclis'i üyesi, avukat hanım, Aksu'ya İstanbul'da bu hafta düzenlenecek olan 'Şam Günleri' etkinliği hakkında bilgi veriyordu.AB, Suriye'ye 18 milyon euro kaynak aktararak başlattığı 'Belediye Yönetimi Modernizasyonu-MAM' programında Türkiye'yi 'eşleşme' ülkesi seçiyor ve biz de bu nedenle 200 kişilik heyetle üç gündür Şam'dayız. Panelden sonra İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Sheraton Oteli'nin VIP salonunda Suriye Yerel Yönetimler ve Çevre Bakanı Hilal el-Attaş ve yerel yöneticileriyle sohbet ediyordu. AB'nin kapısında 'inim inim' inlettiği Türkiye'yi, Suriye'nin Batı değerleriyle uyumlu yönetim modeli oluşturması için 'rehber' ülke seçtiği bir arenaydık. İleri gelenlerin ağırlandığı salonda, "Şahsi!" diyordu Suriye'nin yöneticilerinden biri ve merak ettikleri soruyu bana yöneltmeyi seçmişti: "AB'nin Türkiye'nin üyeliğini onaylayacağını düşünüyor musunuz?"Türkiye 1963 yılında AB ile bu yolculuğa çıktı, Avrupa değerlerini benimseyen yasalar çıkardı. Geri dönüşü olmadığını söyledim.Tarih istedi; "2011-2014, daha önce değil" dedim."AB sizi çok zorlayacak" karşılığını verdi ve nedenini anlattı: "Müslümanlığı doğru anlatmamız gerekir."Evet, tam da bu noktada AB'nin laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bölgeye 'kriterlerin' taşınmasında görev yüklediği, öte yandan da Müslüman ülkelere kültürünü ifade etme misyonu yüklediği anlamı çıkarıyorum. AB Türkiye'yi tam üye olarak kabul ettiği zaman Suriye ile sınır komşusu olacak. AB sizi alır mı? 18 milyon nüfuslu Suriye nüfusunun yüzde 16'sını oluşturan Hıristiyanlara, ibadet dahil sosyal varlıklarını hissedilir biçimde yaşama özgürlüğü sunuyor.Cuma ve sabah namazları Şam'daki Emevi Camii'nden sesleri yankılanan 8 müezzinin okuduğu ezanla kılınıyor. Bölgedeki diğer camiler susuyor.MAM toplantısı için gittiğimiz Suriye'de ev sahibi ve konuk bakanın eşleri, harem-selamlık oturuyor. Bize özel düzenlenen ve sema gösterisiyle biten gecede içki servisi yapılmıyor. Bir yanda Türkiye'ye First Lady Esma Esad'ın Batı tipi yansırken, ülkesinde 'Müslüman' yaşam geleneksel olarak sürüyor. Sokaklar bu taassubu yansıtmıyor.Masamda sohbet ettiğim Suriyeli bir yatırımcı "Yurtdışında 16 milyon Suriyeli yaşıyor. Bunların içinde İngiltere hatta Türkiye'nin en zengin 5 işadamı içinde yer alanlar var. AB, Suriye'de 20 ofis açtı, 400 adamı çalışıyor. ABD Suriye sermayesini AB projeleri üzerinden kontrol altına alıyor" diyor.Dünyada dolaşan sermaye ve yönetim bilgisi aynı hızda yayılıyor. syilmaz@milliyet.com.tr Çok kültürlü dünya