Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

New York ve Milano'daki şubelerinin aynı "tılsımı" yansıtmadığını söyleyenler az değil.Paper Moon'un "popülerlik" analizini yaparken, restoranın sahibinin bir "Dinçkök" olmasını ve Forbes dergisinin 2006 değerlendirmesindeki 21 Türk milyarderinin arasına girmesini göz ardı etmemek gerekir. En başa da Ali ve Ömer Dinçkök kardeşlerin paraya - pula, sattığı pizzalarla ulaşmayacağını koymalı...Üç kuruşun hesabını yapmadan, "bol kepçe" fiyat ve kalite standardı tutturma lüksleri var. Fiziki şartlara bakarsanız; manzarası, konumu ve mönüsüyle "olgunlukla" karşılanabilecek bir İtalyan restoranı Akmerkez'deki Paper Moon. Ancak açılmasının üzerinden 10 yıl geçmesine karşılık halen bu kadar "diri" ve "şımarık" kalmasının ilginç bir denklemi olsa gerek. Paper Moon'da bir yemeğin kent yaşamının ne kadar önemli bir parçası olduğu, zaman zaman sanatçıların, mankenlerin ve meşhurların "skandalları" ile su yüzüne çıkıyor.Oysa bu restoranın bir başka yüzü var ki, o da İstanbul'un "iktidar" alanını çerçeveliyor.Ünlü isimlerin oluşturduğu masa kümelerinin yaydığı "ışık", kimileri için Paper Moon'da olmayı "vazgeçilmez" kılıyor.Medyada yer aldıkları hacim veya haber sayısı, restoranın müşterilerinin göz hapsine alınma derecelerini belirliyor. Birbirleriyle tanışanların selamlaşma süreleri de paralel bir kritere dayanıyor. Böylesi bir günde sigorta broker şirketi Martin and Martin'in Yönetim Kurulu Başkanı Can Ateş ve arkadaşlarımızla Paper Moon'da kuşkonmaz ve çeri domates salatası yiyoruz.Diğer masalarda Akbank'ın patroniçesi Suzan Sabancı, Galatasaray İkinci Başkanı Ergun Gürsoy, sanatçı Seda Sayan, transfer görüşmelerini Paper Moon iklimine taşımakta ısrar eden Reha Muhtar ile Vatan'dan Yavuz Semerci, aynı zamanda da adı henüz manşet altında kalmış finansçılar, işadamları..."Ünsüz" ve boş masa görmedim! Kentin iktidar alanı Ateş, 20 yıldır sigortacılık sektöründe. İmzaladığı sözleşmelerin taşıdığı risklerin toplamı 5 milyar dolar. Türkiye'deki 25-30 sigorta broker'ından biri."Bir değeri yerine koymak"; yaptığı iş bu.Ateş, "Günümüzde servet, değer sahibi olmak o kadar zorlaştı ki, sigortacılık alanı büyüyor" diyor.Varlıkları, bilgiyi korunmaya daha çok gereksinim duyuluyor.Broker'lığın da önemi artıyor. Şirketlerin yüzde 60 - 70'i doğrudan sigorta acentesine gitmiyor, "broker" vasıtasıyla "kendi lehine uygun" poliçe dizaynı oluşturacak bir yol izliyor.Broker olmak için en az 8 yıl bir sigorta şirketinde üst düzey yöneticilik yapmış olacaksın. Güven, bilgi ve sermaye biriktiren sektör "liderleri" ortaya çıkmaya başlıyor.Sigorta şirketlerine yabancı yatırımcıların ilgisi artıyor, satın da alıyorlar.Martin and Martin, en son Şarık Tara'nın şirketi Enka'nın Ukrayna'da yaptırdığı 50 bin kişilik "Donetsk Stadyumu"nu sigortalamış.Ukrayna'daki varlıklarının yanı sıra, uluslararası faaliyetlerine Kazakistan'da başladıklarını söyleyen Ateş, Azerbaycan, Özbekistan, Doğu Avrupa ülkeleri ve Afganistan'a yayıldıklarını anlatıyor.Ateş'i aslında ilk keşfeden magazin basını. TV ekranlarının "en alt grup" programlarını, "A" sınıfına taşıma başarısı gösteren sunucu Ebru Akel'in erkek arkadaşı olarak...Türkiye Sutopu Milli Takımı'nda 125 kez yer alan Ateş'in sıkı bir Beşiktaşlı olması, Paper Moon'un spor aromalı "masa geyiklerinin" bir parçasıydı; sigortacısı değildi. syilmaz@milliyet.com.tr Ukrayna'da stadyum