Selva Demiralp

Selva Demiralp

sdemiralp@ku.edu.tr

Tüm Yazıları

2014 üçüncü çeyreğine ait enflasyon raporu sunumunu yapan Başkan Erdem Başçı faiz indirimlerine devam mesajı verdi. Başçı ikinci çeyrekte fiyatları yüksek tutan temel faktörün gıda fiyatları olduğunu dile getirdi. Bu önemli bir tespit çünkü para politikasının kuraklık gibi sebeplerle birebir ilintili olan gıda fiyatları üzerinde kontrol gücü yok. Bu nedenle merkez bankaları genellikle “çekirdek enflasyon” dediğimiz gıda ve petrol fiyatlarından arındırılmış enflasyon oranını hedefliyorlar.
Başkan Başçı konuşmasında ikinci çeyrekte çekirdek enflasyonun önemli bir gerileme kaydettiğini ve üç aylık ortalamanın yüzde 5 seviyesine gerilediğinin altını çizdi.
Enflasyon Raporu’ndan alınmış olan yukarıdaki şekilde soldaki grafik enflasyon oranı (kesik çizgi) ve çekirdek enflasyon oranını (düz çizgi) gösterirken sağdaki grafik bu değerlerin üç aylık ortalamasını gösteriyor. Çekirdek enflasyonda Başkan’ın izah ettiği düşüşü sağdaki grafikte görebiliyoruz.

Haberin Devamı

Faiz indirimine durmadan devam


Bu düşüşe rağmen faizlerde haziran ayından itibaren başlayan iniş trendini fazla aceleci

Faiz indirimine durmadan devam
buluyorum. Bu endişemin sebebi de yine sağdaki grafikten okunabilir. Görülen o ki üç aylık ortalamalar ciddi oynaklıklar gösteriyor. Bu nedenle kısa dönemli düşüşe güvenip para politikasını gevşetmek yerine biraz daha bekleyip bu düşüş trendinin kalıcı olup olmadığına bakmak bence daha temkinli bir adım olurdu. Özellikle de yakın geçmişte enflasyon hedefinin bir türlü tutturulamamış olmasının piyasalarda yarattığı gerginlik göz önünde bulundurulursa enflasyon beklentilerini hedefe yaklaştırabilmek için para politikasının daha “şahin” bir duruş sergilemesi gerektiğine inanıyorum.

Hedefe revizyon gelebilir
Geçen haftaki yazımda enflasyon hedefini tutturamayacağını öngören bir merkez bankasının sene sonu tahminini yükseltmek yerine enflasyon hedefini yükseltmesinin daha doğru bir adım olacağını ve bu şekilde kredibilite kaybının önlenebileceğine değinmiştim. Enflasyon hedefinin yükseltilmesi iki durumda uygun olabilir:
1) Eğer herhangi bir sebepten dolayı merkez bankası para politikasını yeterince sıkı tutamıyorsa, ki buna örnek olarak siyasi baskılar ya da yüksek cari açığı tetikleme kaygıları verilebilir, o zaman doğal olarak enflasyon hedefine ulaşılamaz. Bu durumda ulaşılamayacak bir hedefte ısrar etmek yerine daha mütevazi bir hedef belirlemek merkez bankasının inandırıcılığını artıracak ve beklenti yönetimini daha etkin hale getirecektir. Bu benim geçen haftaki yazımda bahsettiğim durumdur.
2) Enflasyon hedefinin yükseltilmesinde ikinci bir sebep enflasyonun “yapısal” olmasıdır. Bu olasılık dünkü toplantıda Başkan Başçı tarafından dile getirildi ve eğer enflasyonun yapısal kaynaklı olduğuna ikna olunursa o zaman 2015 hedefinin yükseltilebileceğini dile getirdi. Enflasyonun yapısal olması, para politikasından ziyade reel ekonomideki bazı problemlerin enflasyonu belirlemede etkili olması anlamına geliyor. Mesela gelir dağılımındaki ciddi sorunlar ve buna bağlı olarak emekçilerin ve diğer grupların ücret pazarlıklarını enflasyon beklentisine göre değil pastadan aldıkları payı artırmak niyetiyle yapmaları enflasyonu yapısal hale getiriyor.