Çarşamba günü ABD Merkez Bankası FED’in para politikası literatürüne geçecek yeni bir kurnaz adımına şahit olduk. FED’in politika metninde bir süredir faiz artırımlarına başlanması konusunda “sabırlı” olunacağına dair bir ifade yer alıyordu. FED bu ifadeyi piyasaların erken bir faiz artırımı bekleyip paniklememesi için metne koymuştu. ABD ekonomisindeki güçlenme sinyallerinin giderek artması doğrultusunda FED’in “normalleşme” yolunda atması gereken bir sonraki adım olarak bu ifadenin metinden çıkarılması zamanı gelmişti. FED her ne kadar piyasaları bu adıma hazırlamış olsa da atılacak adımın çok şahin algılanmasından ve doların daha da güçlenmesinden endişe ediyordu.
Rehavete kapılma
Son toplantıda FED önceden verdiği sinyallere sadık kalarak metinden sabırlı ifadesini çıkardı. Ancak bunu öyle bir ustalıkla paketledi ki karar sonrasında dolar değer kazanmak şöyle dursun bilakis değer kaybetti. FED’in dünkü toplantıda para politikası literatürüne getirmiş olduğu yenilik komite üyelerinin ekonomik tahminlerini adeta ilave bir politika aracı olarak kullanarak piyasa tepkisini kontrol altına alması idi. Üç ayda bir açıklanan ekonomik tahminlerde Aralık ayına göre komite üyelerinin daha düşük büyüme, daha düşük enflasyon ve daha düşük doğal işsizlik oranı beklediklerine şahit olduk. Bütün bunlar faiz artırımlarını geciktirecek revizyonlar. Zaten bu nedenle komite üyelerinin sene sonu politika faizi beklentileri de ciddi ölçüde aşağı çekilmiş. Böylesine güvercin revizyonların yapıldığı bir toplantıda ilk bakışta “sabırlı” ifadesinin neden metinden kalktığını bile düşünebilir insan. Ancak FED fırsat bu fırsat dedi ve mevcut güvercin ortamı çok güzel değerlendirerek bir süre sonra kendisine ayak bağı olacağını hissettiği sabırlı kelimesini metinden çıkararak önünü açtı.
FED Başkanı Yellen faiz artırımlarına nisan ayında başlanmayacağı bilgisine ilave olarak kesin bir takvim vermekten kaçındı. Ancak piyasaları rehavete kapılmama konusunda uyararak haziranın hâlâ masada olduğunu, önümüzdeki aylarda gelecek veri akışının kesin tarihi belirlemede önemli olduğunu belirtti.
Tahminim ‘Eylül’
Kişisel görüşüm FED’in aralık itibarıyla “haziran” sinyalini verdiği faiz artırım tarihinin dünkü toplantıdan sonra eylül ayına sarktığı yönünde. Bu şekilde düşünmemin sebebi ise şu: Eğer FED üyelerinin aralık ayında ekonomi hakkında yapmış oldukları değerlendirmeler haziran ayında bir faiz artırımını uygun kıldıysa, mart ayında bu görünümün faiz artırımı açısından daha elverişsiz hale geldiğini ima eden revizyonların haziran takvimini ötelemesi gerekir.
Bu görüş elbette önümüzdeki üç ayda gelecek veri akışıyla tekrar şekillenecektir. Zaten FED’in de kesin bir tarih vermemesinin sebebi bu. Önümüzdeki aylarda FED açısından en kritik olan veri enflasyon görünümündeki değişmeler olacak. Şayet petrol fiyatlarında
tekrar bir zayıflama eğilimi görülür ya da dolardaki değerlenme devam ederse bu durum 2016 enflasyon tahminlerinde de aşağı yönlü revizyon gerektirebilir ve faiz artırımlarını öteleyebilir. Ancak eğer petrol fiyatlarında kalıcı bir güçlenme olduğuna kanaat getirilir ve dolardaki değerlenme de stabil hale gelirse o zaman haziranda bir faiz artışı tekrar gündeme gelecektir.