Selçuk Dereli

Sarı-lacivertiler bana göre sezonun en iyi futbolunu oynayarak kazandılar. Son dakikada yedikleri gol hariç savunmada hiç hata yapmadılar. Orduspor disiplinli oynayan rakibine karşı daha önceki maçlarındaki performansından uzak kaldı.
Maçın hakemi Halis Özkahya mükemmel bir maç yönetti. Geçtiğimiz sezon maçlarında ciddi sorunlar yaşayan Özkahya bu sezon iyi gidiyor. Diğer üst düzey hakemlerin hatalı maçlar yönettiği haftalarda futbolumuzun böyle başarılı bir yönetime ihtiyacı vardı.
Karşılaşmada tartışılan tek bir pozisyon vardı, o da Sow’un şutunda topun Ali Çamdalı’nın koluna çarpmış olmasıydı.
Bu pozisyonda Sow ve Fenerbahçeliler penaltı bekledi, Halis Özkahya devam dedi, bence
de doğrusunu yaptı. Çünkü Ali’nin kolu doğal konumda ve kapalıydı.

Sarı-kırmızılı takım oyuncuları Cluj maçının yorgunluğunu atamamış bir görüntü sergilediler. Maçta Mersin İdman Yurdu’ndan daha fazla pozisyon yakalasalar da Cluj maçındaki performanslarından uzaktılar. Hakem İlker Coşkun bu maça kadar iyi müsabakalar yöneterek geldi.
İlk yarıda da genel olarak iyiydi, sadece Cris’e elle oynamadan bir sarı kart göstermeliydi. Ivan de Souza’nın penaltı beklentisindeki devam kararı doğruydu. Ancak İlker Coşkun maçın ikinci yarısında tutarsız kararlar verdi. Faul standardında hatalar yaptı. Amrabat’ın ceza alanı içerisinde Culio’ya yapmış olduğu müdahale bir penaltı vuruşunu gerektiriyordu.
Hakem burada “devam” diyerek oyunun sonucuna etki eden bir hataya imza attı. Oysa ki Coşkun buna benzer pozisyonlarda daha önce faul kararları vermişti.

Bordo mavili oyuncular Antalya maçındaki şoku üzerlerinden attıklarını gösterdiler. Maçın ilk düdüğünden itibaren kazanmayı isteyen taraftılar. Colman ve Adrian bu takıma her zaman gerekli oyuncular. Hakem Süleyman Abay ve yardımcılarına çok fazla iş düşmedi. Erken gelen gollerle maç hakemler açısından oldukça rahat geçti. Yeşil siyahlıların kazanmış olduğu golden önce top Akhisarlı bir oyuncunun koluna çarptı. Bu pozisyonda oyuncunun kolları doğal konumdaydı ve hakemin devam kararı doğruydu.
Maçta dikkatimi çeken ilginç bir pozisyon daha yaşandı. O da Trabzonspor’un kazandığı 3. golün hemen öncesiydi. Taç çizgisi üzerinde Trabzonlu bir oyuncu ile Çağdaş Atan mücadele ettiği sırada top dışarı çıkmadığı halde Çağdaş şiddetli bir şekilde hakeme çıktı diye itirazda bulundu. Sonrasında taç atışını kullanan Akhisar topu kaptırdı ve arkasından 3. golü yedi. Bu gol Çağdaş Atan’a bir ders olsun. Umarım bir daha haksız yere itirazda bulunmaz. İlahi adalet de bu olsa gerek.

Maçın hakemleri açısından tartışmalı pozisyonların bol olduğu bir karşılaşmaydı. Beşiktaş’ın Holosko ile kazandığı 2. golde açık bir ofsayt vardı. Çünkü Almeida topa kafası ile dokunduğu anda Holosko ofsayt pozisyonundaydı.
Yardımcı hakem Cemal Bingül bu pozisyona devam diyerek önemli bir hata yaptı. Yine Bursaspor’un kazanmış olduğu 2. golde de açık bir ofsayt vardı . Çünkü orada da ofsaytta bulunan Tuncay topa kafa vurmak istiyor ancak bunu başaramıyor. Tuncay’ın kafa ile müdahale etmek istemesi McGregor’u yanılttı ve topa sahip olmasını engelledi. Yardımcı hakem Alparslan Dedeş bu pozisyonda ofsayt kararı vermeyerek büyük bir hataya imza attı. Gelelim tartışmalı penaltı pozisyonuna.. Bana göre hakemin verdiği penaltı kararı doğruydu. Bu pozisyonda Bursalı Ferhat ilk müdahalesinde değil ancak ikinci hamlesinde Veli’nin tendon bölgesine ayağıyla temas etti.
Sonrasında dengesi bozulan Veli kendi ayağına takılarak yere düştü. Hakemin bu pozisyondaki kararı yerindeydi ancak Ferhat’a bir de bariz gol şansını engellediğinden dolayı kırmızı kart göstermesi gerekirdi. Aydınus bu kartı vermeyerek önemli bir hataya imza attı.

Fenerbahçe, zayıf rakibi AEL Limassol karşısında oynadığı başarılı futbolla maçı kazanmayı bildi. Eğer sarı-lacivertli oyuncular biraz daha şanslı olsalardı, maçı daha farklı galip tamamlayabilirlerdi. Sow ve Meireles oyuna katkılarıyla öne çıktılar.
Kaleci Volkan’a biraz parantez açmak istiyorum. Volkan, top oyundayken ve ayağıyla oyuna devam ettirmek isterken, telaş yaşıyor. Bu kez de yaşadı ve kalesinde golü görecekti.
Maçın hakemi Kristinn Jakobsson ve ekibi çok başarılı bir yönetim gösterdiler. Gerçi maçta kendilerine fazla iş düşmedi. Ancak kararlarındaki isabet yüzdesi oldukça yüksekti. Maçta en kritik karar Limassollu oyuncunun bariz gol şansını engellediği için ihraç edilmesiydi. Bu pozisyonda İzlandalı hakemin kararı yerindeydi. Çünkü Ouon, bariz gol şansı ile ilerleyen Sow’u açık bir ihlalle düşürmüştü.

Sarı kırmızılılar Şampiyonlar Ligi’nde ilk 3 puanlarını aldılar ve en kritik maçta bunu başardılar. Bütün oyuncular iyi oynadı ancak Yekta, Hamit ve Burak bir başka oynadılar, çünkü oyuna katkıları çok yüksek oldu. Sarı kırmızılı takım sezonun en iyi oyununu ortaya koydu. Her kademesinde yardımlaşma ve adam paylaşımı üst düzeydeydi. Cluj disiplinli bir takım ama Galatasaray’ın dirençli oyunu karşısında topa fazla sahip olamadılar.
Maçın İskoç hakemi ve yardımcıları mükemmel bir maç yönettiler. Her iki takımın beklemiş olduğu penaltı pozisyonlarındaki devam kararı çok yerindeydi. Hakem William Collum’un en önemli artısı seyirci ve skor baskısından etkilenmeden gördüğünü çalmasıydı.

Son yıllarda Türk futbolunun içinde bulunduğu sıkıntıların temel sebeplerinden birisi de, futbolseverlerin saha içi mücadeleden çok saha dışında yaşananlarla ilgilenmesi oldu. Bunda, maç özetlerini yayınlayamadıkları için saha dışı olayları sürekli gündemde tutan spor programlarının katkısı da çoktu.
Bu tip programlar, reyting kaygılarının yanında malum şike olayları da hazır ellerinde varken, aynı konuları sürekli olarak gündemde tuttular. O nedenle hem izleyicilere hem de programı yapanlara “gına” geldi artık.
Tabiki bu tarz programları yapmak zorunda kalan kanalları çok fazla eleştiremeyiz. Çünkü hem ellerindeki malzeme bu, hem de saha dışında konuşulacak o kadar çok şey var ki.
Maçların şifreli kanallarda yayınlanmaya başlaması ise bunun tuzu, biberi oldu. Bu tarz spor programlarının sayısı da oldukça arttı.
Yayın ihalelerinden sonra kulüplerimizin ekonomik gelirlerinin hatırı sayılır oranda yükseldiği herkesçe malum. Maçların şifreli kanallardan verilmesiyle, kulüplerin yanında yayıncı kuruluş için de önemli bir gelir kapısı oluştu. İşte burada sistem doğru bir temele oturtulamadığı için bugün bu sıkıntılar yaşanmaya başladı.
Futbol endüstrisi olanca hızıyla

Trabzonspor, Adrian’la bulmuş olduğu golü koruma amaçlı bir futbol tercih edince sahadan mağlup ayrılmaya zemin hazırladı.
Antalyasporlu oyuncular sezon başından bu yana izlediğim kadarıyla oyunu bırakmayan ve son dakikaya kadar savaşan bir futbol ortaya koyuyorlar. Hem fizik kondisyon, hem de ekip olma yolunda önemli mesafe kat ettikleri ortada. Teknik Direktör Mehmet Özdilek futbolcu kişiliği ve teknik adamlık duruşu ile Türk futbolunun önemli isimlerinden. Antalyaspor Yönetimi’nin kendisine göstermiş olduğu destek takımın bugünkü başarısına önemli katkı sağladı.
Maçın hakemi Halis Özkahya, kritik pozisyonların olduğu maçta başarılı bir yönetim gösterdi. Her iki takımın da beklemiş olduğu penaltılardaki devam kararları doğruydu. Janko’nun golünün iptalinde ofsayt bayrağı kaldıran yardımcı hakem Ekrem Kan‘ın bu tespiti doğruydu.