KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, mütevazı ve olduğu gibi yaşayan bir isim.
Her an her yerde kendisini görmek mümkün.
Bir gün spor yapar.Bir gün koşuya katılır.Bir gün pazarda elinde poşet gezer.
Eşi Meral Hanım hep yanında olur. Bazen çocukları da eşlik eder kendisine.
Pazar sabahı kendisine has özelliğini bir kez daha yansıttı. ‘Cumhurbaşkanı’nın da vatandaş’ olduğunu hissettirdi.
Özel Facebook hesabından, eşi Meral Hanım ile birlikte ‘pazar selfisi’ paylaştı.
Başkan sabah üşümüş bir yüz ifadesinde olsa bile Meral Hanım gülümsüyordu.
Sayın Başkan’ın özel cep telefonu ile çektiği fotoğrafa yönelik yorumlar ve beğeniler çoktu.
Kıbrıs’ta yılbaşında sahneye çıkacak sanatçılarla ilgili ciddi rakamları içeren haberler medyada yer almaya başladı. Mesela Tarkan’ın 300 bin dolar, Sibel Can’ın 250 bin, Ebru Gündeş’in 220 bin, Sıla’nın 200 bin, Gülben Ergen’in ve Volkan Konak’ın 180’er bin, Funda Arar ve Serdar Ortaç’ın 150’şer bin, Yıldız Tilbe’nin 100 bin TL ücret alacağı yazılıyor. Kıbrıs’ta sanatçılar sahneye çıktıkları için vergi veriyor. Yüzde 10 stopaj ve yüzde 16 KDV.
Bir hafta boyunca takip ettim. Gazetelerde çıkan rakamlara hiçbir sanatçıdan yalanlama veya düzeltme gelmedi. Anladığım kadarıyla menajerler, reklam olsun diye fiyatları yüksek tutuyor.
Megastar 78 bin dolar ödeyecek
Örneğin Tarkan 300 bin dolar alacaksa, KKTC Maliye Bakanlığı’na ödemesi gereken vergi 78 bin dolar, Sibel Can’ın 65 bin TL, Ebru Gündeş ise 58 bin TL. Neredeyse bir konser ücretinden daha fazla rakamlar. Sanatçılarımızın yerinde olsam bu haberleri servis edenleri uyarırım.
İyi reklam olmuyor. Rakamları yazılan sanatçıların reklama da ihtiyacı yok. Fahiş fiyatlarla daha fazla tepki çekilecek bir durum ortaya çıkıyor.
Bunun yanında, KKTC Maliye Bakanlığı ile sorun yaşanabilir. KKTC’nin genç Maliye Bakanı Birikim
Megastar Tarkan, uzun bir aradan sonra Kıbrıs’ta sahneye çıkacak. Girne’de yeni açılacak olan Elexus Convention Center’da yeni yılda sahne alacak olan şarkıcı için özel hazırlıklar yapılıyor. Otelin özel dairelerinden biri Tarkan için hazırlanıyor.
Otel yetkililerinin ünlü sanatçıdan ve ekibinden gelecek isteklere göre de hazırlıklar yapacağı belirtiliyor. Tarkan’ın Kıbrıs’ta vereceği konserin sadece yılbaşıyla kalmaması planlanıyor. Elexus Convention Center’ın, 2016’yı Tarkan konserleriyle doldurmayı düşündüğü belirtildi. Otelin Tarkan’la ilk anda beş konser anlaşması yapması bekleniyor.
Tarkan’ın konserlerini genellikle Kıbrıslı Rumlar da izliyor. Konser için Türkiye’den ve KKTC’den de yoğun ilgi olursa, beş konser sayısının artırılması kesin gibi. Ada’ya her gelişi gündem olan Tarkan en son Lefkoşa’da bir etkinlikte konser vermişti.
İki kez Ada’da konser veren şarkıcının Ercan Havaalanı’ndan Ada’ya girişinde VIP kullanması tartışmalara da neden olmuştu. Otel de, ultra tam pansiyon plus ile hizmete girecek, 650 odalı olacak. Otel yönetimi 2016’da Kıbrıs’a damga vuracak eğlenceler düzenlemek istiyor. Kıbrıs’ta oteller arası rekabet artacak gibi.
ÖĞRENCİLİKTEN PATRONLUĞA
Yüzbaşı Yusuf Kurt, Solo Türk’te hava akrobasisinin kaptan pilotuydu. Yani birinci pilot! Geçtiğimiz hafta son uçuşunu KKTC’de yaptı. Görevi Yüzbaşı Erhan Günar’a devretti. İki yüzbaşıyla Girne’de sevgili Emre Kaya’nın Acıktım cafesinde bir araya geldik. Girne sahilinde, yaptıkları müthiş gösteriden sonra...
Kurt, Trabzonlu; Günar ise Konyalı.
İki komutan da, gurur verici söylemlerde bulundu. Halkın gösterdiği sevgiyi sonuna kadar hak ettiklerini gösterdi. Kurt, dört yıl boyunca kaptan pilot görevi yaptı. Bu alanda en fazla dört yıl görev yapılıyor.
Defalarca gökleri inletti ama her şeyin bir sonu olduğu gibi bu görevi de bitti. Hüzünlüydü. “Ne zaman bittiğini anladım biliyor musunuz?” diye sordu ve cevabını yine kendisi verdi “Biteceğini düşünmediğim an, son uçuştan sonra, uçaktan inince bitti dedim...”
Dolu dolu bir dört yıl geçirdiğini anlattı. Ayrılık karşısında duygusallaştı ama hizmete devam edeceği için aynı heyecanı yaşıyordu. (Kısa bir bilgi: Solo Türk pilotları uzman bir savaş pilotu oluyor. O nedenle Kurt, bundan sonra teröristlerin korkulu rüyası olmaya devam edecek.)
Kıbrıs’ın sevgisi ayrı
İki pilotun F16 uçağı, ellerinde oyuncak gibi. Yüzbaşı Kurt dö
Kuzey Kıbrıs’ta sahneye çıkan sanatçılar, 2010’da çıkan bir yasayla her konserleri için yüzde 10 gelir, yüzde 16 da KDV ödüyor. Nisan ayında yazdığım bir yazıda sanatçıların üç aylık ödedikleri vergi ve KDV’lere yer vermiştim.
Yaptığım araştırmada sanatçıların son sekiz aydaki konserlerde 5 milyon 500 bin TL gelir elde ettiklerini ve 1 milyon 500 bin TL vergi ödedikleri belirledim. Bazı sanatçıların veya organizasyon şirketlerinin kazanılan ücretleri vergi dairesine bildirmemesi nedeniyle, ‘resen vergi’ ile karşı karşıya kaldıklarını görüyoruz. Bu sanatçılar arasında Volkan Konak, Fazıl Say, Hadise, Bülent Ersoy gibi isimler var. Nisandan bugüne kadar Kıbrıs’ta sahneye çıkanların beyan ettikleri ücretler şöyle;
Son beş ayda bazı konserleri için beyanda bulunmayanlar
Girne’nin en leziz otellerinden biri olan Cratos Premium Otel’den sevgili Cem Türegün aradı. Cratos’un sahibi hemşerim Murat Bozoğlu’nun otel içerisinde yer alan Golden Cage’nin açılışına davet ettiğini iletti. Ada’nın sevilen sesi Oğuzhan’ın da ilk sahneye çıkış günüydü. Kırmadım gittim.
Otele girişten konserin yapılacağı mekana kadar incelik hakimdi. Misafirleri valeden tutun da çalışanlara kadar güler yüzler karşılıyor. Akın akın insanların Cratos Premium Otel’e girdiğini izledim.
Golden Cage’de de Beyrut geceleri sloganlarıyla karşılıyorlar sizi. Port Koordinatörü Işık Türkmen de, misafirlerle yakından ilgileniyor. İstek ve eksiklere birinci elden müdahale ediyor.
Beyrut geceleri
Bizlere ayrılan yere gitmeden önce içerinin havasını kokluyorum. Etrafa baktığımda kendimizi Beyrut’ta bir eğlence mekanında hissediyorum. Beyrut tütsüleri mekana mistik bir gizem katmış. Sonra Cratos’un sahibi Murat Bey’in yanına gittim.
Asil Nadir, Kıbrıslı Türkler için önemli bir işadamı. Kıbrıslı Türkler Asil Nadir’in sanayici olduğu dönemlerde maddi olarak büyük kazançlar elde etti. Rumlar kendisini hiç sevmedi. Türkleri zenginleştiriyor, Rumlara ‘muhtaçlıktan’ uzaklaştırıyordu. ABD, İngiltere de sevmedi. Çünkü ‘biat’ etmiyordu. O nedenle şu anda İngiltere’de hapis yatıyor. Nadir, hapis cezasının son bir yılını Türkiye’de çekmek istemişti. Bu nedenle İngiliz vatandaşlığını bile iade etti. Ancak İngiliz yargıçlar bu konuda olumlu bir cevap vermedi. Hükümet de olumlu adım atmadı. Nadir’in cezaevinden çıkması için yaklaşık bir yılı kaldı. İngiliz parlamenter Simon Hughes de, Change’te Asil Nadir’in Türkiye’ye iadesi konusunda imza kampanyası başlattı. Şu ana kadar 300 kişi kampanyaya imza koydu ve “Asil Nadir serbest kalmalı. Nadir’i bize verin“ dedi. Kampanyanın sunumunda şu ifadelere yer verildi; “Sayın Asil Nadir 4 yıl önce suçsuzluğuna inanarak yargılanmak ve aklanmak için kendi isteğiyle İngiltere’ye gitmişti. Yargı sonrasında 5 yıl hapse mahkum edildi ki bunu hak ettiğine biz Kıbrıs Türkleri inanmıyoruz. Asil Nadir İngiliz vatandaşlığını iade etmiş ve Türkiye vatandaşı olarak geriye kalan 1 yıllık
Hafta sonunda Urfa’daydım. Bir tarafta tarih kokan, diğer tarafta medeniyetin beşiği. Kadim şehir Urfa.
Urfa’da mevcut belediye başkanı Milletvekili adayı olunca yerine Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi getirilmişti. Karaköprü’yü yakından tanıma fırsatım olmuştu.
Sevgili İbrahim Halil Ünlü, bizi ağırlamıştı. Karaköprü, Urfa’nın en çok gelişen ilçesiydi. Sokaktaki halk memnundu. Ki bu fark edilmiş ki, Nihat Çiftçi Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na getirilmiş.
Şehirde akla ilk gelen Balıklı Göl olsa bile, şehrin sokakları, etrafı, tarihi yapısı ve dokusu öne çıkıyor. Mesela Göbeklitepe, mutlaka görülmesi gereken bir yer.
Dünyanın bilinen en eski kült yapılar topluluğu. Sevgili Esra Urluk anlattı.
Taş işçiliği projesi
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası, Göbeklitepe’yi taş işçiliğiyle öne çıkarmış. Bu noktada Göbeklitepe’de ‘Taş İşçiliği Projesi’ başlatmış. 12 bin yıllık Göbeklitepe’deki taş işçiliğini gelecek kuşaklara aktarmak isteniyor. Böylece yerel ekonomiye katkı sağlamak amaçlanıyor. Ayrıca yeni iş alanlarının açılacağına da inanılıyor.
Bu yönde ciddi bir çaba var. Kursa katılanların heyecanını görmek gerek. “Bu işi çok sevdik, nesillere aktarmak istiyoru