Salı gecesi sırayla Nublu ve Novo'yu ziyaret ettik. İlk defa kapısından içeri adım attığım Novo'da millet Türkçe rock şarkılarıyla kopuyordu!
Ay tutamayacağım içimde. Cazı ve elektronik müziği sevmiyorum! New York’taki en havalı caz kulüplerine şık şıkırdım giyinip gittim olmadı (Evet, kıyafetle bir ilgisi yokmuş olayın). Berlin’deki en cool yeraltı kulüplerinde sabahın kör saatlerinde tutunmaya çalıştım, tutunamadım (hele ki benim gibi su içiyorsanız, sittin sene tutunamazsınız). Bundan beridir ne zaman bir mekanın bu iki müzik türünden biriyle bağdaştığını düşündüm, “İnş. cnm yaa” diyerek ortadan kayboldum.
Düşündüm diyorum çünkü geçtiğimiz salı akşamı sadece düşünce gücüyle hareket etmemek gerektiğinin ayırdına vardım. Misal, Gradiva Hotel’in içindeki Nublu ve Asmalı Mescit’teki Novo.
Nublu ile birlikte İstanbul’un
en hip mekanlarından Zelda Zonk’u da bünyesinde barındıran Gradiva Hotel’in ortaklarından Levent Özçelik ve
Can Aldemir, aynı zamanda Novo Bar’ın da hem ortakları hem de DJ’leri. Benim kafaya kazınmış tabii Nublu caz, Novo elektronik müzik yapıyor diye. Bu sebeple bir kere bile gitmemişim her iki mekana da.
Kaliteli canlı müzik dinlemenin keyfine vardım
Can ve Levent ile Zelda Zonk’ta akşam yemeğine oturduk. Yemek sonrası ise sırayla Nublu ve Novo’yu ziyaret ettik.
Nublu’da o gece sahneye çıkan New York Gypsy All-Stars grubuyla İstanbul’da kaliteli canlı müzik dinlemenin keyfine vardım. Saatler 24.00’ü gösterirken, dans etmekten bitap düşmüş bir haldeydim fakat programını noktalamaya çalışan gruba da “Bi daha, bi daha” diye tezahürat etmekten geri kalmadım. Bu şahane performanstan sonra Novo’nun yolunu tuttuk, hani benim hayalimdeki elektronik müzik mekanı... Aa, o ne? İçeri bir girdik, millet Türkçe rock parçalarla kopuyor! Meğer salıları Türkçe rock gecesiymiş. Başka günlerde de başka temalar...
Ocak ayının 24 ve 25’inde Nublu’da Nouvelle Vague’ın seksi solisti Nadeah’ın konseri olacak. İlgililere duyurulur. Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp.
Dizi dünyasının kutsal kitabı Ekranella...
Sosyolojik kodlarımız dizilerde saklı
Elçin yahşi’nin kurduğu Ekranella, yerli-yabancı ne kadar popüler dizi varsa, kalabalık yazar kadrosuyla bu dizileri yorumlayan bir internet sitesi. Dizilerin kutsal kitabı diyebilirim. Özellikle Perihan Mağden’in yorumları pek bir okunası. “Neo-gerçekçi Türk dizileriyle kutsal annelik takır takır yıkılıyor”, “Aşinalığımızı kazandıkça güzelleşen televizyon tipi güzeller” gibi nokta atışı yazıları var. Dizi deyip de hafife almayın, toplumumuzun sosyolojik sırları hep bu dizilerde. Beyler, siz de kadınları “Dizi seyrediyor” diye eleştirmeyi kesin. Biz sizin maçınıza karışıyor muyuz?
Hepimiz Adıyamanlıyız
Geçtiğimiz günlerde İzmirli vatandaşlarımız Facebook’larına bir de bakıyorlar ki, eneee hepsinin profili Adıyamanlı olarak görünüyor. İzmirlilerin sigortaları atmış tabii... İzmirli kızları mı kıskandılar, bir günlüğüne Adıyamanlı gibi hissetmenin ne olduğunu mu tattırmak istediler, bilemiyorum. Facebook’un hikmetinden sual olmaz.