Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ukrayna krizine son vermek için Minsk’te varılan anlaşmayla ilgili olarak ilk akla gelen soru, ateşkesin bu kez uygulanıp uygulana- mayacağıdır. Diğer bir deyişle, Minsk-2, çok kısa ömürlü olan geçen yılki Minsk-1’in akıbetine mi uğrayacak, yoksa barış yolunu gerçekten açacak mı?
Alman, Fransız, Rus ve Ukrayna liderlerinin 16 saatlik müzakere maratonundan sonra gerçekleştirdikleri anlaşmanın, daha önceki Minsk mutabakatından daha şanslı olacağı umuluyor.
Bu umudun birkaç nedeni var: Minsk-2 anlaşması bir öncekinden daha içerikli ve kapsamlı... Ukrayna’daki savaş taraflara bu yoldan bir çözüme varılamayacağını öğretti... Krizin Soğuk Savaş boyutlarını alması, ilgili dış güçleri de bir çıkış yolu aramaya itti...
Sebepler bir yana şimdi amaç mutabakatın en önemli unsurunu oluşturan ateşkesi kalıcı bir şekilde hayata geçirmekti. Bunu sağlamak için anlaşmada gerekli tedbirler de öngörüldü. Örneğin, oluşturulacak tampon bölgenin AGİT’in sıkı denetimi altında tutulması, yabancı kuvvetlerin geri çekilmesinin gözetlenmesi, yol haritasının takvime bağlanması gibi...
Denetimin başında bir Türk
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT’in Ukrayna krizi ile ilgili birimin başında değerli bir Türk diplomatı, Dışişleri Bakanlığı eski müsteşarı Ertuğrul Apakan bulunuyor. Onun yönetimindeki uluslararası grup şimdiye kadar Ukrayna’da misyonlarını başarıyla gerçekleştirdi. Şimdi de Minsk’teki anlaşmanın uygulamasını sağlamaya, denetim işlevini yerine getirmeye çalışacak...
Tabii ateşkesin uygulanması, yani silahların susması, tarafların geri çekilmesi, esirlerin karşılıklı iade edilmesi gibi hususların hayata geçirilmesi için tüm ilgililerin iyi niyet ve samimiyet göstermesi gerekiyor. Örneğin anlaşma metni yabancı kuvvetlerin geri çekilmesini öngörüyor. Gerçekte bu krizin başından beri Rusya’nın, Doğu Ukrayna’ya ayrılıkçılara destek için asker ve ağır silahlar sevk ettiği biliniyor. Şimdi Moskova Ukrayna topraklarındaki askerlerini geri çekecek mi, yoksa “Bizim orada askerimiz yok” demeye devam mı edecek?
Başlamakta olan yeni süreç tarafların bu ateşkesi savaştaki bir “ara” mı, yoksa barışa giden bir “yol” mu saydıkları ortaya çıkacaktır.
Uzun ve çetin bir yol
Aslında Minsk-2 anlaşmasının içeriğinde, ateşkes şartlarının dışında, siyasi çözümün temelini oluşturabilecek bazı unsurlar da var.
Karşılıklı bir uzlaşmaya dayanarak kaleme alınan metnin özünde, Ukrayna’nın -ve Batı’nın- vazgeçilmez diye savunduğu “egemenlik” ve toprak bütünlüğü prensibinin yanı sıra, ayrılıkçıların -ve de Rusya’nın- talep ettiği “yerel yönetim” ve özerklik koşulu da var.
Anlaşmanın yıl sonuna kadar gerçekleşmesini öngördüğü “siyasi süreç” bu esaslara dayalı bir çözümün yolunu açıyor. Mevcut gerçekler çerçevesinde halen en akılcı çözüm de budur.
Ama bu uzun ve çetin yolda ilerleyebilmek için her şeyden önce silahların kalıcı bir şekilde susması şart...