Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Moskova’da bir suikasta kurban giden Rusya’nın önde gelen muhalif politikacı- larından Boris Nemtsov dün cinayetin çözülmemiş esrarıyla birlikte toprağa verildi.
Nemtsov Rusya’da bu şekilde hayatını kaybeden ilk muhalif değil. Son yıllarda siyasetçi, işadamı, gazeteci birçok muhalif Rus, yurtiçinde ve dışında, benzer bir akıbete uğradı.
Şimdilik bu son cinayetin kimin tarafından hangi nedenle gerçekleştirildiği konusunda çeşitli tahminler öne sürülüyor.
Çok kişinin aklına ilk gelen öngörü, bunun devlet başkanı Vladimir Putin’in işi olduğudur. Bunun dayandığı fikir de şu: Nemtsov Rus liderine karşı sistematik bir kampanya yürütüyordu. Son zamanlarda kampanyasını da Putin’in Ukrayna politikası üzerinde odaklıyor, onu bu ülkeye karşı savaş açmak ve Kırım’ı işgal etmekle suçluyordu.
Nemtsov geçen pazar günü Moskova’da Ukrayna sorununu konu alan bir “savaş karşıtı” gösteride konuşacaktı. Sosyal medyada verdiği mesajda, bu konuşmasında Rusya’nın Ukrayna’daki isyancılara verdiği askeri destek hakkında bazı “belgeler” açıklayacağı yönündeydi.

Haberin Devamı

Çeşitli senaryolar...
Bütün bunlar Nemtsov’un toplantı gününden 36 saat önce, cuma akşamı Kremlin Sarayı yakınında 4 el ateşle öldürülmesiyle bir ilinti kurulmasına yol açıyor. O bölgede sayısız güvenlik kameraları varken, olayın iç yüzünün hâlâ karanlıkta kalması da kuşkuları artırıyor.
Ne var ki bu, suikastın mutlaka Putin tarafından planlandığı anlamına gelmez. Gerçi Rusya’da bu olasılığı geçerli sayanlar var, ama diğer bir tahmin de bunun Putin yanlısı aşırı milliyetçi unsurların eseri olabileceği yönündedir. Bunlar güvenlik servisine veya “derin devlet”e mensup da olabilirler diye düşünenler de var.
Bir de bunun tam aksine, cinayetin “Putin karşıtı güçler”in işi olduğuna dair bir görüş de öne sürülüyor. Moskova’daki “yandaş” basında yer alan bu senaryoya göre bunu yapanların amacı, Rusya’yı istikrarsızlaştırmak ve zayıflatmaktır. Bu “komplo teorisi”nde bunun Batılılar tarafından yapılmış olabileceği de iddia ediliyor...

Haberin Devamı

...Ve gerçekler
Bütün bu senaryolar bir yana, suikastın arkasındaki güçler kim olursa olsun, Rusya’nın böyle bir olaya sahne olması bazı gerçekleri de ortaya koyuyor.
Bunlardan biri, Rusya’da şiddetin siyasete karıştığıdır. Daha önceki olaylar da hesaba katılırsa, “faili meçhul” cinayetlerin önüne geçilememesi, devletin itibarı kadar, demokrasinin geleceği bakımından da iyi bir şey değil.
Diğer bir gerçek de Rusya’da Putin’e karşı muhalefetin “tehlikeli” bir iş haline geldiğidir. Son zamanlarda Putin’in giderek “otoriterleştiği” ve “Tek Adam” rejiminin yerleşmekte olduğu kanaati güçleniyor. Bu çerçevede Putin kendi politikasına karşı çıkanları “ihanet”le suçluyor, onlara karşı sert bir “nefret” kampanyası açıyor.
Bu şartlarda Rusya’da (politikacı, gazeteci, aydın, kim olursa olsun) yönetime karşı sesini yükselten muhaliflerin işi gerçekten çok zor. Üstelik son olayda görüldüğü gibi hayatları da tehlikede...