Türkiye bugünlerde Suriye sınırı boyunca yer yer tel örgülü, elektronik donanımlı duvarlar örüyor, derin hendekler kazıyor... Amaç Suriye’den Türk topraklarına özellikle IŞİD teröristlerinin sızmasını engellemek.
Oysa son yıllarda Türkiye Suriye ile “açık kapı” politikasını uyguluyordu. Ankara ile Şam arasındaki balayı döneminde sınır kavramı neredeyse kalkmıştı. İki komşu ülkenin liderleri bakanlarıyla birlikte buluşup ortak Hükümet toplantıları yapıyor, iki halk da adeta kâğıt üstünde kalan hududu rahatça aşıp karşılıklı ziyaretlerde bulunuyordu.
Daha da yakın geçmişe dönelim: Suriye krizi Ankara’daki iktidar ile Esad rejimini düşman haline getirdikten sonra da Türkiye sınırını gene açık tuttu. Bu kez Suriye’deki zulümden ve iç savaştan kaçan mülteciler rahatça Türkiye’ye geçiş yapabildiler. Hükümet Türkiye’ye sığınmak isteyen “Suriyeli kardeşlere” her türlü kolaylığı gösterdi. Türk halkı da onlara kucak açtı.
Baştaki yaklaşım
Bir hükümet yetkilisi o zaman sınırların daha ne kadar açık tutulacağı sorusuna “Sığınmacı sayısı yüz bini bulunca düşünürüz” diye cevap vermişti. Mülteci akını o sayıyı hızlıca aştı ama Ankara aynı âlicenap yaklaşımıyla sınırları açık tuttu. Böylece sonuçta 2 milyona yakın Suriyeli Türkiye’ye sığınmak imkânını buldu.
Bu politika birçok militanın da sınırı iki yönlü rahatça kullanmasını sağladı. IŞİD ile ilgili son gelişmeler nihayet hükümeti sınırı sıkı kontrol altına almak üzere zecri tedbirlere başvurmaya itti. Duvar örmek gibi.
Bölgede başka ülkeler aynı şeyi yaptıklarında, bu yadırganmıştı.
Aslında bu noktaya gelinmiş olması çok üzücü. Ama keşke yeni şartlar sınıra duvar örülmesi zorunluluğunu yaratmasaydı...
Yeni pozisyon
Suriye bağlamında nereden nereye gelindiğini gösteren bir başka gelişme de hükümetin komşu ülkeyle ilgili tehdit algısındaki değişikliktir.
Ankara üç yıldır Esad rejimini en büyük tehdit olarak görüyor ve onun alaşağı edilmesine çalışıyordu. Bu arada Türkiye IŞİD’e karşı da mesafeli davrandı. Türkiye’ye karşı girişilen son saldırılardan sonra hükümetin pozisyonu değişti. IŞİD (PKK ile birlikte) artık esas tehdit sayıldı, Esad ise (uluslararası camianın eğilimi doğrultusunda) geri plana itildi...
Şimdi Türkiye sınıra yakın bölgede IŞİD’e ait hedefleri havadan vuruyor ve bu arada ABD önderliğindeki koalisyonun safında yer alarak İncirlik üssünü müttefiklerine açıyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu doğru söyledi: Bir haftada çok şey değişti. Bugün farklı bir Türkiye var... En azından Suriye politikası eskisinden farklı bir Türkiye.