Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türk dış politikasında bir “eksen kayması” var mı? Daha açık bir deyişle, Türkiye giderek Batı’dan uzaklaşıyor ve Rusya’nın yörüngesine mi giriyor?

Bir süreden beri özellikle Batılı çevrelerde bu konuda yapılan tartışmalar, son bazı gelişmelerin ışığında yeniden hareketlendi.

Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemini almasının yarattığı gerginlik, bu gelişmelerin başında yer alıyor. Özellikle ABD’nin şiddetle karşı çıktığı bu Türk-Rus askeri işbirliği konusunda Ankara’nın sergilediği tavır, bu “eksen dağınıklığı”nın açık bir işareti olarak görülüyor. Batı basınındaki yorumlarda, bu vesileyle Türkiye’nin yıllardan beri Batı ile mevcut olan bağlarının zayıfladığı, buna karşılık Ankara’nın Rusya’ya giderek yaklaştığı belirtiliyor. Nitekim son zamanlarda

Haberin Devamı

Türkiye jeostratejik ve askeri alanlarda Rusya’ya yaklaşırken, çeşitli bölgesel meselelerde ABD ve genel olarak Batıdan farklı (hatta zıt) pozisyonlar ortaya koymuştur.

***

Bu gelişmeler gerçekten Türk dış politikasında bir “eksen değişikliği” olduğu sonucunu çıkarmaya yeter mi?

Aslında resmi ağızların belirttiği gibi, temelde Ankara’nın dış politikasında bir “sapma” yoktur. Türkiye NATO üyeliğinde, AB ile üyelik hedefinde, Batı ile bağlarını sürdürmekte ısrarlıdır. Bazı meselelerde farklı görüşleri savunmak Batı’dan kopmak ve bir başka gücün eksenine kaymak anlamına gelmez.

Ancak gerçekçi olmak gerek. Ankara artık eskisi gibi, tüm dış konularda, kendisini “Batı ekseni”ne bağlı olarak hareket etmek zorunluluğu duymuyor. Bazı meselelerde kendi çıkar ve görüşlerine göre hareket etmek, bazı hallerde “karşı taraf”ın pozisyonu doğrultusunda bir tavır almak cesaretini gösteriyor.

Bu bir eksen’den başka bir eksene kaymak ve ona tabi olmak mıdır? Hayır değildir peki, bu bir eksen değişikliği midir? Evet, belirli olaylarda öyledir.

Yukarda saydığımız bazı gelişmeler, bunun örnekleridir.

***

Bence buna “esnek eksen politikası” demek gerek.

Yani Türkiye’nin Batı ile bağlantısının devam etmesi dış politikasının temel hedefidir. Ama bugünkü dünya konjonktüründe çıkarların gerektirdiği bir esneklikle, Rusya başta olmak üzere diğer güçlerle birlikte hareket etmek ve işbirliği kurmak mümkündür ve yararlıdır.

Haberin Devamı

Ancak bu “esnek eksen” politikasının uygulanmasında, denge unsurunun titizlikle dikkate alınması gerekir. Yani alınacak pozisyon, bir tarafa yaklaşırken, diğer tarafla bozuşmaya yol açmamalıdır.

“Esnek eksen” daha bağımsız bir dış politikanın bir göstergesi olabilir. Yeter ki çıkarlar iyi hesaplansın, agresif değil, uzlaşıcı bir üslup kullanılarak dengeler korunsun..