Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Avrupa’nın geleceğini yönlen- direcek iki ayrı seçimden ilginç sonuçlar çıktı: AB ülkelerinde 751 sandalyeli Avrupa Parlamentosu (AP) için yapılan seçimler, beklenmedik ölçüde bir aşırı sağ trendini ortaya koydu. Ukrayna’daki devlet başkanlığı seçimlerini ise ülkenin yeni “oligark”larından, milyarder “Çikolata Kralı” Petro Poroşenko kazandı.
Her iki seçim de yaşlı kıtada değişiklik sinyallerini veriyor.
***
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde özellikle iki ülkede sonuçlar şok etkisi yaptı. Fransa’da Ulusal Cephe (FN), Britanya’da da Bağımsızlık Partisi (UKİP) birinci parti olarak ortaya çıktı. İkisi de aşırı sağcı, koyu milliyetçi ve de AB karşıtı...
Yunanistan’dan Avusturya’ya, İspanya’dan Danimarka’ya kadar birçok ülkede radikal sağcılar hatırı sayılır kazançlar elde ettiler. Bu arada, Yunanistan’da görüldüğü gibi, aşırı sol gruplar da epey ilerleme kaydettiler.
Böylece AP’nin yeni dönemde ırkçı, yabancı düşmanı, AB entegrasyonu karşıtı politikacıların sesi daha çok duyulacak. Bu Avrupa’daki Türkler ve Türkiye açısından kaygı verici bir durum...
Aslında merkez sağ ve merkez sol partiler seçimlerde kan kaybetmekle beraber, AP’nin genel tablosunda onlar gene çoğunluğa sahip. Yani bazı Avrupa ülkelerinde aşırı sağcı grupların birinci parti olarak çıkması, AP’nin temel yapısını değiştirmiyor. Ama ortaya çıkan eğilim son derece tehlikeli ve kaygı verici.
Bu, Avrupalı liderlerin bundan sonra daha ciddiye almaları gereken yeni bir durum...
***
Ukrayna’daki başkanlık seçimleri, bu Doğu Avrupa ülkesinin geleceğinin ne olacağı sorusunun kaygıyla sorulduğu bir sırada yapıldı.
Ülke parçalanma sürecine girdi, Kiev Kırım’ı Rusya’ya kaptırdı. Donetsk ve Luhansk bölgeleri üzerindeki kontrolünü de kaybetti. Yeni yönetimin işi çok zor: Her şeyden önce Doğu Ukrayna’daki iç savaşı sona erdirmek, bölgeyi otoritesi altına almak durumunda. Bunun için de Rusya ile anlaşma yolunu araması şart.
Bu aynı zamanda enerji güvenliğini sağlamak ve bozuk ekonomisini düzeltmek için de lüzumlu. Ama öte yandan yeni iktidar, halkın çoğunluğunun Batı ile entegre olmak, AB ile ortaklık kurmak isteğini yerine getirmek zorunda.
Daha ilk turda rahatça rakiplerini yenip Başkan seçilen 48 yaşındaki Poroşenko, aslında Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün korunmasını, yani Doğu bölgelerindeki Rus yanlısı ayaklanmanın bastırılmasını istiyor. Gönlü de AB ile sıkı bağların kurulmasından yana. Bunları beyanlarında açıkça söylüyor.
***
Tabii Poroşenko’nun Ukrayna’yı nereye götüreceği, Rusya’nın nasıl bir tavır alacağına da bağlı. Saldırgan ve yayılmacı bir politika yeni Kiev yönetimini Moskova’dan uzaklaştırır ve onu Batı’ya daha da iter.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in seçim sonucuna saygılı olacağına dair beyanı ve Poroşenko ile görüşme isteğine ilişkin haberler, Rus stratejisindeki esnekliği gösteriyor. Poroşenko’nun da Putin ile görüşmeyi planladığını söylemesi, en azından işin başında iyi bir işaret veriyor.