Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Papa Francesco 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelendirirken Türkiye’nin sert tepkisine yol açacağını düşünmemiş miydi?
Buna ihtimal vermek mümkün değil. Vatikan çevrelerine göre Katolik dünyasının ruhani lideri, “Ermeni soykırımının 100. yıldönümü”nü anmak için Sen Piyer kilisesinde düzenlenen özel ayinde yapacağı konuşmayı çok önceden dikkatle hazırlamış, bu hassas sözcüğü kullanmayı da uygun görmüştü.
Neden? Bir Vatikan sözcüsü Papa’nın 1915 trajedisinin 100. yıldönümünde bu soykırım meselesini herkesin dikkatine sunmayı bir moral zorunluk ve görev saydığını öne sürdü. Yani Papa soykırımın tarihi bir gerçek olduğuna inanıyor ve bunun dünya tarafından da tanınmasını istiyor. Tıpkı konuşmasında değindiği ve Ermenilere ilk sırayı verdiği 20. yüzyılın diğer soykırımları gibi...
***
Buna karşı söylenebilecek çok şey var tabii. Ancak bu saatten sonra Papa’yı karşı argümanlarla inancından vazgeçirme şansı yok.
Papa’nın bu konuda sergilediği duruşun, pratikte, kendisinin geçen kasım ayında Türkiye’yi ziyaretinde de önemle üzerinde durduğu dinler arasında yakınlaşma ve uzlaşma fikrine karşı bir etki yaratacağı açıktır. Papa’nın konuşması sırasında Hıristiyanlığı ön planda tutan sözleri İslam dünyasında hoş karşılanmayacağı gibi, dinler arası diyalogda bir rol oynayabilecek olan Türkiye’de de güvensizlik yaratacaktır.
***
Papa’nın soykırımla ilgili çıkışının tepki yaratan ve eleştirilen yanlarının dışında, 24 Nisan tarihi yaklaştıkça Türkiye’nin nahoş sürprizlerle karşılaşabileceğini görmemiz lazım.
Gerek Erivan, gerekse Diaspora uzun süredir 100. yıldönümü hazırlıklarını dünya çapında yürütüyor. Halen 22 ülke -Fransa’dan Rusya’ya, Kanada’dan Uruguay’a kadar- Ermeni soykırımını tanımış durumda. Ayrıca 40 küsur yabancı ülkenin parlamentosu ve yerel meclisi de bu yönde karar almış bulunuyor...
Papa’nın sergilediği tutumun 100. yıldönümü arifesinde diğer ülkeleri, kurumları ve liderleri de cesaretlendirmesi ihtimali var.
Tabii büyük soru işareti, bu yıl Başkan Obama’nın geleneksel 24 Nisan mesajında, soykırım sözcüğünü kullanıp kullanmayacağıdır. Kritik tarihe 10 gün kala herkes heyecanla Beyaz Saray’ın bu konudaki kararını bekliyor.
***
Tarih çok önceden belli olduğu halde Türkiye’nin bu olanda gerektiği kadar aktif davranmadığı bir gerçek. Dışarıda meydan Ermeni lobilerine bırakılmıştır. Diplomatik alanda da fazla bir şey yapılmamıştır.
Çanakkale Savaşı’nın 100. Yıldönümü vesilesiyle tam da 24 Nisan’da tören düzenleme ve buna yabancı liderleri çağırma girişimi de pek başarılı olmadı. Aynı gün Putin’den Hollande’a kadar pek çok önemli lider Erivan’a gidiyor.
Vatikan’daki Türk büyükelçisinin “istişare” gerekçesiyle Ankara’ya çağrılması bir “tepki gösterisi”dir. Geçmişte Fransa’dan ABD’ye kadar birçok ülkeye karşı uygulanan bu yöntemin sembolik anlamı dışişleri pratikte bir değeri olmadığı ortada.