Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bir anonim şirkete hissedar oluyorsanız, sermaye payınızın ve oy haklarınızın en az yüzde 10 olmasına dikkat edin. Yoksa azınlık hissedarlara tanınan hiçbir hakkı kullanamazsınız.

Ortaklık için en iki kişi gerekli. Öyle ya, insan kendi kendisiyle de ortak olmaz ki. Ama 2012'de yürürlüğe giren yeni Türk Ticaret Kanunu bu kavramı değiştirdi. Artık herkes tek başına, yanına hiç kimseyi ortak almadan anonim şirket veya limited ortaklık kurabilir.

Hatta şirketteki bütün hisseleri satın alıp, şirkette tek ortak olarak kalabilir. Artık bir kişi gerçekten tek başına bir şirketin 'sahibi' olabiliyor.

Haberin Devamı

Ama bir çok şirket halen çok ortaklı. Buna aile şirketleri de dahil. Aile şirketlerinde baba, anne, çocuklar, torunlar, kardeşler, damatlar ve gelinler gibi birbiri ile akrabalık bağı olan birden fazla ortak bulunur.

Birden fazla ortak olunca, zaman zaman ortaklar arasında sorunlar, anlaşmazlıklar, geçimsizlikler başlar. Ortakların yakın akraba, hatta karı - koca olması bile şirket içi uyuşmazlığı önlemiyor.

Şirkette çoğunluğa sahip olan ortak veya ortaklar kendilerini yönetime seçtiklerinden, azınlık ortakları yönetimden dışlarlar. Şirketin yüzde 49 hissesine sahip olan ortak, şirketin de yüzde 49'una sahip olduğunu düşünüp, şirket merkezine girmek ister. İçeri sokulmayınca da, "Yahu anlayamıyorum, bu şirketin yüzde 49'u benim ama içeri adım bile atamıyorum" diye hayıflanır.

Bir şirkette azınlık mısınız

Ülkemizde maalesef şirket uygulamaları düzensiz ve sistemsiz, usule uymayan kayıtlarla sakat bir biçimde gerçekleşiyor. Düzgün kayıt tutan, her yaptıkları işi şeffaf ve hesap verebilir bir biçimde kayıt altına alan şirket yönetimi istisnadır.

Azınlık hissedar nasıl korunur?

Hesap verilebilirlik sadece vergi dairelerine karşı değil, yönetimde bulunmayan azınlık ortaklara karşı da geçerlidir. Şirketin yıllık cirosu milyonları bulur, yüzlerce işçi çalıştırır, ama şahıs işletmesiymiş gibi yönetilir. Hep öyle kalacak sanılır.

Ortaklık yapısında bir değişiklik olunca da, başlar hukuki sorunlar. Azınlık ortakları çoğunluk ortaklara feda eden kanunlar, mahkeme kapılarını aşındırır!

Haberin Devamı

Bir anonim şirkette azınlık paya sahip hissedarsanız, Türk Ticaret Kanunu oldukça güçlendirilmiş haklar tanımakta. Sorun, güçlendirilmiş bu azınlık haklarını güçlü bir şekilde uygulayan, koruyucu hükümlerin yorumlanması gerektiğinde, amacına uygun yorum yapabilen mahkeme sayısının az olması. Bir çok ticaret mahkemesi hakimi, şirketi yönetenleri üzecek cesur kararlar vermekten kaçınmakta, azınlık hissedarları feda etmektedir.

Azınlık hissedar deyince hemen belirteyim, bir anonim şirkette en az yüzde 10 paya sahipseniz, teknik anlamda azınlık hissedarsınız. Borsa şirketlerinde bu oran, yüzde 5'tir. Payınız yüzde 10 veya yüzde 5'ten daha az ise, azınlık hissedarlara tanınan haklardan yararlanamazsınız.

Bu da şu demektir, bir anonim şirkete hissedar oluyorsanız, sermaye payınızın ve oy haklarınızın en az yüzde 10 olmasına dikkat edin. Yoksa azınlık hissedarlara tanınan hiçbir hakkı kullanamazsınız. Burada iyi bir haber vereyim; payınız yüzde 10'un altında ise, diğer azınlık hissedarla birlikte hareket ederek toplamda yüzde 10 paya ulaşırsanız yine azınlık haklarını birlikte kullanabilirsiniz.

Haberin Devamı

Bir anonim şirkette azınlık pay sahibi olacaksanız, ana sözleşmeye yönetim kurulunda kendinizi temsil ettirme hakkı olduğunu yazdırmaya bakın. Böylece, genel kurulda istediğiniz kararların alınmasına gücünüz yetmese de, en azından yönetimden dışlanmamış olursunuz.

Kâr dağıtma kararı

Ticaret Kanunu'nun azınlık hissedarlara tanıdığı en önemli hak bence, şirketin haklı sebeplerle feshini dava etme hakkıdır. Düşünün, şirkette yüzde 49 paya sahipsiniz, hiçbir zaman yönetime seçilemiyorsunuz, genel kurul sizin istediğiniz hiç bir kararı almıyor, kar payı dağıtmıyor. Bu şirketteki payınızı satmak isteseniz kimse almaz. Ekonomik olarak değerli ama hukuken zayıf konumdaki şirket hissesini kim ne yapsın! Yüzde 49 ile elinizde bir servetiniz var ama çoğunluk istemedikçe, hiçbir ekonomik getirisi yok! Böyle durumlarda, mağduriyetiniz şirketin feshini haklı kılacak derecede esaslı ise, dava açabilirsiniz. Tabii ki mahkeme hemen şirketin feshine karar vermez, fesihten önce hem azınlık hissedarları, hem çoğunluk hissedarları tatmin edecek, herkes için kabul edilebilir adil bir çözüm var mı, onu araştırır. Mesela, şirketi mali yönden zora sokmayacak ve fiilen sermaye olarak kullanılmayan dağıtılmamış karların dağıtılmasına karar verebilir. Bu davanın sonunda dava açan azınlık ortakların şirketten çıkarılma olasılığı da var!

Özel denetçi ataması

Bir diğer etkili azınlık hakkı ise, özel denetçi atanmasıdır. Azınlık ortaklar belirli şartlar mevcutsa, mahkemeye başvurarak, şirket yöneticilerinin şüpheli bazı iş ve işlemlerinin araştırılmasını isteyebilirler. Mahkeme azınlık hissedarların iddialarını ciddi bulursa, araştırılması için özel denetçi atar. Özel denetçi atanması şirket yönetimi için büyük bir imaj kaybı olduğu gibi, sonunda şirket yöneticilerine karşı tazminat davası açılmasının yolunu açabilir. Bankalar, özel denetçi atanmış şirketlere kredi verirken çekingen davranırlar, tedarikçiler vadeli mal satmakta tereddüt ederler. Çünkü ilişki içine girecekleri şirketin yönetiminin usulsüz işlemler yaptığına dair güçlü şüpheler vardır. Böyle bir şirket yönetimine kim kredi verir, kim mal satar!

Genel kurul toplantısı

Eğer genel kurulunun toplantıya çağrılmasını ve belirli bir konuda karar almasını istiyorsanız, bu konuda önce yönetim kuruluna başvurmanız gerekir. Yönetim kurulu azınlık hissedarların bu talebini geri çevirirse, mahkemeye başvurarak, genel kurulun mahkeme kararı ile toplantıya çağrılmasını sağlayabilirsiniz. Böylelikle yönetim kurulunun genel kurulun toplanmasındaki ve genel kurulda görüşülecek konuları tespit etmedeki keyfiliğinin önüne geçmiş olursunuz.

Şirketler genellikle hisse senetlerini bastırmazlar. O zaman 'senetsiz', 'çıplak' hisseden söz ederiz. Bu durum şirketlerin usulüne uygun yönetilmemesi, kurumsallaşmamalarından kaynaklanıyor. Hisse senedi bastırılmayınca, hisselerin devrinin ispatı da zor olur. Çözüm; Ticaret Kanunu, azınlık hissedarlar isterse nama yazılı hisse senetlerinin bastırılmasını zorunlu hale getirdi. Hamiline yazılı hisse senetleri zaten basılı olmak zorunda. Eğer bir anonim şirkette nama yazılı hisse sahibi azınlık hissedarsanız, yönetim kurulundan hisse senetlerinin bastırılıp teslim edilmesini isteyin. Bu sizi ve mirasçılarınızı bir çok sıkıntıdan kurtarır. Hisse senetleriniz sizde bulunsun.