Okurlardan, geçen haftaki pıhtı önleyici tedaviyle ilgili yazımdan sonra çok sayıda soru geldi. Bu soruların hemen hepsini 10 başlık altında toplayıp cevaplamaya çalıştım
Yeni çıkan ilaçlar bazı sorunları çözse de pıhtıyla mücadele titizlik ve dikkat gerektiren riskli bir çaba olmaya devam edecek. Çünkü bu tedavi iki yanı keskin bıçağa benziyor
1-Hangi hastalıklarda pıhtı önleyici ilaçlar kullanılır?
Atriyal fibrilasyon adlı çarpıntı.
Toplardamarlarda pıhtı.
Akciğerde pıhtı.
Yapay kalp kapağı.
Büyük kalp krizi.
Artmış pıhtılaşma eğilimi.
2-Atriyal fibrilasyon hastalarının hepsi pıhtı önleyici kullanmalı mı?
Doktor atriyal fibrilasyonu olan kişinin başka hastalıkları olup olmadığını araştırır. Özellikle kalp kapak hastalığı, geçirilmiş inme hikayesi, yüksek tansiyonu, kalp yetersizliği, şeker hastalığı var mı, yaşı ve cinsiyeti nedir diye sorar. Böylece hastanın inme riskinin ne kadar yüksek olduğuna karar verip ona göre tedavi planı yapar. Örneğin inme geçirmiş bir kişi ya da tansiyonu yüksek yaşlı bir kadında atriyal fibrilasyon varsa, mutlaka pıhtı önleyici ilaç gerekir. Buna karşılık 40 yaşında hiç bir hastalığı olmayan bir kişide aynı çarpıntı ortaya çıkarsa, inme riskini azaltmak için bir tek bebek aspirini yeterli olur.
3-Sadece aspirin alsak yetmez mi?
Aspirin de pıhtıyı baskılayan bir ilaç. “Pıhtı önleyici kumadin yerine aspirin kullansak olmaz mı?” sorusunu sadece okuyucum değil, birkaç yıl önce bilim insanları da sordular. İngiltere’nin Birmingham şehrindeki araştırmacılar, 75 yaşın üstündeki yaklaşık bin atriyal fibrilasyonlu hastayı rastgele 2 gruba ayırdılar. Bir gruba kumadin diğer gruba aspirin verdiler, 3 yıl boyunca izlediler. Asprin alanlar arasında inme geçirenler diğer gruba göre iki kat fazlaydı. Daha yararlı olmasına rağmen kumadin alanlarda kanama daha fazla değildi.
“Aspirin tek başına değil de ticari adı ‘Plavix’ olan ‘clopidogrel’le beraber verilse aynı etki elde edilebilir” diye düşünüldü. Kanadalı bir bilim adamının önderliğindeki araştırmacılar 6 bin hastalı çalışmalarında bu ikili tedavinin de kumadin kadar etkili olmadığı sonucuna vardılar. Uzun lafın kısası, kumadin ve benzeri pıhtı önleyici ilaç gereken durumlarda aspirin ve benzerleri alternatif oluşturmuyor.
4-Pıhtı önleyiciyi ne süreyle kullanmalıyız?
Bu sorunun cevabı ilacın ne için alındığına bağlı. Eğer atriyal fibrilasyon, metal kalp kapağı, pıhtılaşmaya aşırı eğilim varsa ilacı ömür boyu almak gerek. Toplar damarlarda veya akciğerde pıhtı varsa 3-6 aylık bir tedavi yeterli olabilir. Ama tekrar tekrar pıhtı oluşuyorsa pıhtı önleyiciyi ömür boyu kullanmak gerekir.
5-Yapay kapak takılan tüm hastalar pıhtı önleyici almalı mı?
Hasta kapağın yerine takılan kapak hayvan veya insan dokusundan yapılmışsa ameliyattan sonra en fazla 3 ay pıhtı önleyici sonra aspirin kullanmak yeter. Kapak metal ve plastikten yapılmışsa mutlaka pıhtı önleyici ilaç -hem de yüksek dozda- kullanmak gerekir. Bu nedenle doktorlar, özellikle yaşı 60-65’in üzerinde olan hastaların birçoğunda “biyolojik kapak” denilen, inek veya domuzdan elde edilen kapakları kullanmayı tercih ederler.
6-Kumadin alıyorum aspirin de alabilir miyim?
Pıhtı önleyici kumadin ve benzeri ilaçların en önemli yan etkisi kanama riskini artırmalarıdır. Aspirin de kanama riskini arttırdığı için iki ilacı birden alırken dikkatli olmak gerekir. Doktorlar bazı hastalıklarda her iki ilacı, artan kanama riskine rağmen tavsiye ederler. Böyle durumlarda ilaçların ne dozda alınacağına çok titizlik göstermek ve hastayı yakından izlemek gerekir. Kumadin alırken aspirinden başka bir çok ilacı almadan mutlaka doktora danışılmalıdır.
Örneğin romatizmal ağrılar için alınan birçok ilaç kanama riskini artırır. Bu nedenle uzak durulması gerekir. Bazı ilaçlar kumadinin etkisini güçlendirir, diğerleri etkiyi azaltır. Reçetesiz satılan vitaminlerin ve destek haplarının bazıları kumadinin etkisini allak bullak edebilir. Özetle pıhtı önleyici ilaç alan hasta, doktoruna sormadan başka hiçbir ilaç almamalıdır.
7-Kumadin alan ıspanak yememeliymiş, öyle mi?
Kumadin, K vitamini ile yapılan bazı pıhtılaşma faktörlerini etkilediği için K vitamini içeren besinlerden bolca yenirse etkisi azalır. Ama dediklerimden bu besinler yenmemeli anlamı çıkarılmamalı. Bol ve istikrarsız bir biçimde yenmedikçe sorun olmaz. Ispanak, lahana, kara lahana, pazı, maydanoz gibi yeşil yapraklı bir çok besinde bolca K vitamini olduğu için dikkatli olmak gerekir. Yeşil çay, kızılcık suyu ve alkol içerken de kumadinin etkisinin bozulabileceği akılda tutulmalıdır. Yeni pıhtı önleyicilerin K vitaminiyle bir ilgileri olmadığı için bu etkileşimlerin çoğu söz konusu değildir.
8-Ameliyat gerekirse ne yapılacak?
Ameliyat sırasında kanın normal olarak pıhtılaşması istenir. Bu nedenle kumadinin en az 5 gün önce kesilmesi gerekir. Bu arada önlem almak gerekip gerekmediği, pıhtı oluşma ve inmeye yol açma riskinin ne kadar yüksek olduğuna bağlıdır.
Örneğin çoğu atriyal fibrilasyon hastasında bu süre içinde başka ilaç vermeye gerek yoktur. Buna karşılık yapay kalp kapağı olan bazı hastalarda, akciğeri bir kaç defa pıhtıyla tıkanmış olanlarda, kumadin kesildikten ameliyata kadar geçen sürede, ya damardan ya da deri altına iğneyle verilen heparin adlı pıhtı önleyici ilaç kullanılır.
9- Pıhtı önleyici alırken kanama başlarsa ne yapmalı?
Önce ilaç kesilir. Kanama ciddiyse kumadinin etkisini durdurmak için K vitamini verilir. Ama bu ilaç kısa sürede etkili olmaz. Acil durumlarda insan kanından elde edilen ve pıhtılaşma maddeleri içeren özel bir serum verilir. Kanama olmasa da kanın pıhtılaşması istenilen düzeyin çok ötesinde bastırılmışsa benzer önlemleri almak gerekebilir.
10-Hamileler pıhtı önleyici alabilir mi?
Hayat boyu kumadin almak zorunda olan kadınların, hamile olduklarında da pıhtı önleyici ilaç almaya devam etmeleri gerekir. Ama bu ilaç kumadin olmamalıdır, özellikle ilk 3 ayda kesinlikle alınmaması gerekir. Bebeğin çeşitli sakatlıklarla doğmasına, ölü doğumlara ve daha birçok soruna yol açabileceği için hamilelikte kumadin yerine deri altından ince bir iğne ile sabah akşam yapılan heparin adlı pıhtı önleyici ilaç verilir.
Pıhtı önleyici tedavi iki yanı keskin bıçağa benziyor. Yeni çıkan ilaçlar bazı sorunları çözüyor olsa da pıhtıyla mücadele titizlik ve dikkat gerektiren riskli bir çaba olmaya devam edecek.