Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

murat.tuzcu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İyi kolesterol düştükçe kalp damar hastalığı riski yükselir. Buna karşı elimizde çok güçlü bir ilaç yok. Yeni ve etkinliği çok yüksek olan ilaçlar henüz araştırma aşamasında. Düşük HDL’ye karşı en güçlü silahımız, sigarayı bırakmak, sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz ve kilo vermek


Geçen hafta, yoğun kolesterol düşürücü tedaviyle damar sertliğinin geriletilebildiğini gösteren, yeni açıklanan bir araştırmadan söz etmiştim. Aynı haftada, iyi kolesterolle ilgili 2 önemli araştırmanın sonuçları da açıklandı. Bu çalışmaların ilgi çekmesinin nedeni, iyi kolesterolü yüksek olanların kalp damar hastalıkları riskinin daha düşük olmasından kaynaklanıyor.
Yıllar içinde yapılan toplum taramaları, iyi kolesterol düştükçe kalp damar hastalığı riskinin yükseldiğini gösterdi. 60 yıldan beri ABD’nin Framingham şehrinde yürütülmekte olan çalışmada iyi kolesterol düzeyindeki 5 miligramlık düşüşün kalp krizi riskini yüzde 25 oranında artırdığı görüldü.
Kalp damar hastalarında yapılan çalışmalar da bu görüşü destekler nitelikte. Bir örnek vermek için, kalp krizi geçirmiş ve statin ilaçlarıyla kötü kolesterol düzeyleri 60 mg/dl düzeyine indirilmiş olan 2 hastayı alalım. İkisinin de yeniden kriz geçirme riski eskiye göre çok daha az ama, iyi kolesterolü düşük olanın riski, yüksek olanınkinden daha fazla. Genetik olarak iyi kolesterol düzeyi çok yüksek olanların yaşıtlarına göre 5 ile 7 yıl daha uzun yaşıyor olmaları HDL’nin iyiliğinin başka bir kanıtı.

Yağlar kanda kendi başlarına dolaşamaz
Yediğimiz yağlar bağırsaktan emilip kana geçer, karaciğere ve diğer organlara taşınır. Zeytinyağıyla su nasıl karışmazsa, kanla yağ da karışmaz. Bu nedenle yağlar kanda kendi başlarına dolaşamazlar, protein kaplı paketler içinde yüzerler. Bu paketlere yağlı protein, tıbbi adıyla lipoprotein denir (Lipo eski Yunancada yağ anlamına gelir.) Yağlı proteinler yoğunluklarına göre ayrılırlar. En önemli 2 tanesini kan tahlilleriyle ölçeriz.
Düşük yoğunluklu olanlara İngilizce adının baş harfleriyle LDL kolesterol dediğimiz yağlı protein, düzeyi yüksekse ve vücuttaki koşullar uygunsa, damar duvarının içine girip damar sertliğini başlatır. Bunun için adı kötüye çıkmıştır. Yüksek yoğunluklu olan HDL kolesterol de damar duvarının içindeki LDL’yi kolundan tutup çıkardığı, karaciğere, oradan da safrayla dışarı attırdığı için, iyilik meleği gibi saygı görür.

İyi kolesterolü yükselten az sayıda ilaç var
Tüm bu verilerle düşük HDL kolesterol düzeylerini yükseltmenin yollarını arayan birçok bilim insanının yıllardır süren çabalarına rağmen elimizde iyi kolesterolü yükselten az sayıda ilaç var, olanların da etkinlikleri sınırlı. 1990’lardan beri ümit verici yeni bir ilaç grubu üstünde çalışmalar sürüyor. Bu araştırmaların ortak noktası, kanda bulunan ve aracılık yapan bir madde.

İlaçta etkinlik kadar yan etkiler de önemli
1990’lardan beri bilim insanları ve ilaç firmaları, CETP adlı aracıyı baskılayıp HDL’nin bollaşmasını ve daha fazla kolesterolü karaciğere geri götürmesini sağlayacak bir ilacın peşinde koşuyorlar. Hayvan çalışmaları bu tip ilaçların damar sertliğine karşı çok etkili olduğunu göstermişti ve amaca çok yaklaşıldığı düşünülür olmuştu. Lakin, insanlar ne farelere ne de maymunlara benziyor. Yapılan büyük bir klinik çalışmada benzer parlak sonuçlar yerine beklenmedik kötü bir sürprizle karşılaşıldı. 4 yıl önce tamamlanan bu araştırmada, çok ümit vaat eden bir CETP baskılayıcısının ciddi yan etkileri olduğu ortaya çıktı. 10 yıllık çabanın ve yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırımın boşa gittiği anlaşıldı. Daha sonra yapılan analizler, aynı etkiyi yapan ama benzer yan etkileri olmayan ilaçların geliştirilmesinin yolunu açtı. Şimdi sütten ağzı yana araştırmacılar yoğurdu üfleyerek yercesine, üzerinde çalıştıkları ilaçların yan etkilerini titizlikle inceliyorlar. Yukarıda sözünü ettiğim, Amerikan Kalp Birliği’nin yıllık bilimsel toplantısında bildirilen ve aynı gün JAMA adlı saygın tıp dergisinde yayımlanan araştırma böyle bir çalışmanın ürünü.
Bu araştırmada Evacetrapib adlı CETP baskılayıcı ilacın değişik dozlarda verildiği 400 hasta 3 ay süreyle izlendi. Kötü kolesterol düşerken, iyi kolesterol düzeylerinde büyük artışlar oldu. Olumsuz etkilere yol açabilecek laboratuvar değişiklikleri olmadı. Kan yağları üstüne olan etkileri açısından çok ümit verici olan bu araştırma, ilacın kalp damar hastalıklarını önlemede işe yarayıp yaramadığı ve güvenli olup olmadığı hakkında kanıt sunmuyor.
Çünkü, hem incelenen hasta sayısı az hem de izleme süresi çok kısa. Bu ve benzer ilaçların yararlı olup olmadıklarını, yan etkilerinin neler olduğunu ve ne sıklıkla görüldüğünü araştıran, binlerce hastanın yıllarca izlendiği araştırmalar sürmekte. Sonuçları, ümit ve sabırsızlıkla olduğu kadar bilimsel bir şüphecilikle bekliyoruz.

İyi kolesterol tedavisinde yeni umut



CETP’yi baskılayan ilaç yüksek dozda verildiğinde, iyi kolesterol (HDL) düzeyi iki kattan fazla artarak 55’ten 126’ya çıktı, kötü kolesterol (LDL) 137’den 87’ye indi.


Niacin’in şöhretine gölge düştü!
B vitamini grubundan bir vitamin olan Niacin (B3 vitamini), uzun süredir iyi kolesterolü düşük olan kalp hastalarında kullanılan bir ilaç. Uzun etkili Niacin hapının yeterli dozlarda verildiğinde damar sertliğini gerilettiğini ve kalp krizi riskini azalttığını gösteren çalışmalar var. Lakin, yukarıda sözünü ettiğim toplantıda açıklanan ve New England Journal of Medicine’de yayımlanan yeni bir araştırmada, şimdiye kadar bildiklerimizin tersini destekler sonuçlar elde edildi. Kalp hastalarına uygulanan modern ilaç tedavisine ek olarak verildiğinde, uzun etkili Niacin’in yararı olmadığı gösterildi.
Araştırmayı yürütenler dahil birçok bilim insanı bu sonuçların tüm hastalara genellenemeyeceği görüşünde. Çünkü riski çok yüksek olan kalp krizi veya benzeri bir tabloyla tedavi edilmiş olan hastalar, ya da kötü kolesterolü ilaçla iyice düşürülmemiş hastalar bu çalışmanın dışında tutulmuş. Bütün bu itirazlara rağmen ilaç olarak kullanılan B3 vitamininin şöhretine gölge düştüğü, HDL kolesterolü düşük hastaların tedavisinde zaten az olan silahlarımızın daha da azaldığı bir gerçek.

İyi kolesterol tedavisinde yeni umut



Karaciğerde üretilip içi boş bir paket olarak kana salınan HDL damar duvarından LDL’deki kolesterolü alır. Amacı karaciğere götürüp safrayla atılmasını sağlamaktır. Kanda dolaşırken karşılaştığı kötü kolesterol paketleri ondan kolesterol ister. HDL de onları kırmaz, içindekilerin bir kısmını verir. Bu alışverişe CETP adlı protein aracılık eder. CETP baskılanırsa, tam tersi olur HDL artar, LDL düşer, damar duvarındaki LDL kolesterol azalır, damar sertliği geriler.



Hiç yan etkisi olmayan tedavi

İyi kolesterol tedavisinde yeni umut


HDL kolesterolü yükseltmenin en güvenli yolu: Sigarayı bırakma, egzersiz, sağlıklı beslenme, kilo verme.

HDL düzeylerini yükseltmek için kullandığımız bazı tedaviler var ki, hiçbir yan etkileri yok: Egzersiz, kilo verme ve sigarayı bırakma. Egzersizin etkisi kişiden kişiye değişiyor. Bazı kimselerde HDL 10-20 mg arası artarken, diğerlerinde 1-2 mg ancak yükseliyor. Bu fark bir ölçüde egzersiz süresine bağlı olsa da esas nedenin altta yatan genetik yapı olduğu düşünülüyor. Fazla kilolu ve şişman insanlar zayıfladıklarında iyi kolesterolleri yüzde 20 oranında yükseliyor. Özellikle düşük karbonhidratlı diyetler ve zeytinyağı kullanımı yarar sağlıyor. Gelelim sigaraya. Sigara içen olsun, duman altı olan olsun, hepsinde HDL düşüyor. Bırakınca, yüzde 10 oranında yükseliyor.
Son söz: Hayat tarzı değişiklikleri HDL düşüklüğü için en etkin tedavi. İlaçla tedavi seçenekleri hem az hem de etkinlikleri sınırlı. Yenileri için ümitliyiz ama daha kat etmemiz gereken uzun bir yol var.