İlaçları bilinçli tüketmek, yararlarının yanı sıra yan etkilerinin de bulunduğunu unutmamak gerekiyor. Özellikle iltihabı, ağrıyı azaltan NSAID ailesine mensup ilaçları kullanırken dikkatli olmak gerekiyor. Bu ilaçların çoğu kalp krizi ve inme riskini artırıyor...
Vücudumuzun herhangi bir yerinde yangı olduğunda, örneğin ayak bileğimizi büktüğümüzde, dizimizde romatizmaya bağlı değişiklikler görüldüğünde ya da dişimiz iltihaplandığında hücreler hem birbirlerine haber vermek hem de önlem almak için birçok kimyasal madde salgılar. Bu maddelerden bazılarının üretilmesinde COX adlı aracılar gerekir. Tıbbi adı enzim olan bu aracı maddeler iki tanedir. COX-1 ve COX-2 adlı enzimler olmazsa, yangı için gerekli maddeler üretilemeyeceği için yangıya bağlı şişme, kızarma, sıcaklık ve ağrı gibi belirtilerin ortaya çıkması zorlaşır.
Romatizma ilaçları: NSAID
Yaklaşık 50 yıl önce bu enzimleri baskılayıp, ağrıyı azaltan ilaçlar keşfedildi. Giderek sayıları artan ve dünyada en çok kullanılan ilaçlar arasına giren bu maddeler romatizmal hastalıklarla savaşta çok önemli rol oynar. İngilizce isminin bas harfleri olan NSAID adıyla anılan bu ilaç ailesinden birçok ilaç ülkemizde de yaygın olarak kullanılıyor.
İlk piyasaya çıktıklarından bu yana NSAID ailesine mensup ilaçların mideye dokunduğu biliniyor. Doktorlar bu ilaçları reçeteye yazarken hastalarını mide yanması, ülser hatta mide kanaması riskine karşı uyarır; ilacı tok karnına almalarını tavsiye eder. Onca yan etkilerine rağmen romatizmal hastalıkların tedavisinde yerleri kolay kolay doldurulamayan NSAID grubu ilaçları kullanmaya devam ediyoruz.
Yeni, her zaman iyi değil
1990’lı yıllarda, mide ve bağırsaklarımıza karşı çok daha nazik olduğu iddia edilen yeni NSAID ilaçları ortaya çıktı. Sadece COX-2 enzimini bastıran yeni hapların yan etkilerinin eskilerine göre çok daha az olduğunu iddia eden ilaç şirketleri, hummalı bir reklam kampanyasıyla satışlarını milyarlarca dolar düzeyine çıkardı. Tüm dünyada eklem ağrıları ve çeşitli romatizma hastalıklarında yaygın olarak kullanılmaya başlanan bu “mucize” ilaçların kokusu 2000’li yıllarda çıkmaya başladı. 2001’de bir grup kardiyolog o zamana kadar yapılmış araştırmaları bir araya getirip inceledi. Saygın tıp dergisi JAMA’da yayınladıkları makalelerinde, COX-2 maddesini baskılayan, Vioxx (ana etkin maddesi rofekoksib) ve Celebrex (ana etkin maddesi selekoksib) adlı ilaçların kalp krizi riskini ciddi biçimde artırdığını bildirdiler. Daha sonra da dünya basınında geniş yer bulan ateşli bir tartışma başladı. “Bu ilaçlar çok zararlı” iddiasında olanlar, “yan etkileri var, ama o kadar da değil” diyenlerin savlarını çürüten başka bilimsel makaleler yayınladı.
Reçetesiz satılan da var
ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nin (FDA) de baskıyı artırması sonucunda Pfizer 2004’te Vioxx adlı ilacı piyasadan çekti. Türkiye ve birçok başka ülke de bu ilacın satışını yasakladı. NSAID konusundaki tartışmalar Vioxx’un piyasadan çekilmesiyle bitmedi. Geniş yankı bulan bu araştırmaların açıklanmasından sonra bazı bilim adamları ‘eski NSAID ilaçlarında da benzer ciddi yan etkiler olmasın’ diye soruşturmaya başladı.
Araştırmalar Türkiye’de de yaygın olarak kullanılan birçok ilaçla ilgiliydi. Eski NSAID grubunda en yaygın olarak kullanılan 3 ilaç vardı: Ibuprofen (ilk olarak Brufen ticari adıyla piyasaya çıktı), diklofenac (ilk olarak Voltaren ticari adıyla satıldı) ve naproxen (Naprosyn ticari adıyla piyasaya çıktı).
1970’lerden bu yana kullanılan bu ilaçlar, bugün dünyada ve ülkemizde çok çeşitli ticari isimler altında satılıyor. Birçok ülkede reçetesiz satılan ağrı kesici ilaçların da içinde bulunan eski NSAID ilaçları hem COX-1 hem de C0X-2 maddelerini baskılayıcı özelliğe sahip.
Doz ve süre aşılmamalı
Peki, tüm bu araştırmalardan ne sonuç çıkarmamız gerek?
-Yan etkisi var diye kullanmaktan vazgeçmek yerine ilaçlar bilinçli kullanmalı.
- Birçok ilacın yararlı etkilerinin yanı sıra olumsuz etkilerinin de olabileceği unutulmamalı.
- İlaçlar doktor tavsiyesiyle, verilen doz ve sürelerde kullanılmalı.
- NSAID ilaçlarının çoğu kalp krizi ve inme riskini artırıyor. Risk, doz yükseldikçe ve kullanım süresi uzadıkça artıyor.
- NSAID ilaçları, özellikle Ibuprofen içeren ilaçlar, aspirinin damarlar üstündeki olumlu etkisini azaltıyor.
- Kalp krizi geçirmiş, baypas ameliyatı veya stent takılarak tedavi edilmiş hastalar, kalp yetmezliği olanlar, yüksek tansiyonlular mümkünse NSAID grubu ilaçlar kullanmamalı. Kullanılacaksa naproxen içerenler seçilmeli.
- NSAID kullanılması gerektiğinde, bu ilaç ailesi içinde naproxenin kalp damar hastalıklarına olumsuz etkisi en az veya hiç olmayan ilaç olduğu akılda tutulmalı.
- NSAID tedavisi, etkin olan en düşük dozlar kullanılarak, gereken en kısa sürede tamamlanmak üzere planlanmalı.
- NSAID grubu ilaçlar ağrı kesici olarak ilk akla gelen ilaç olmamalı.
Kalbi vuruyor!
Araştırmalar eski NSAID ilaçlarının da çok masum olmadığını ortaya koydu. 2009’da Amerikan Kalp Birliği’nin bilimsel dergisi Circulation’da yayınlanan bir makalede ABD, Kanada ve Birleşik Krallık’ta yaklaşık 50 bin kalp krizi veya kalp krizine yakın bir durumda hastaneye yatmış kişi üstünde yapılan bir araştırma yayınlandı. NSAID grubu ilaçların çoğunun kalbe olumsuz etkileri olduğu ortaya çıktı; sadece Naproxen’in kalbe zararlı olmadığı belirlerdi. Daha önce yapılmış olan çalışmalarda olduğu gibi diklofenak‘ın ve yüksek dozlarda Ibuprofen’in kalp krizi, inme ve ölüm riskini artırdığı gösterildi. Bu iki ilacın kalbi zayıf olanların durumunu kötüleştirebileceği, tansiyon hastalarına da zarar verebileceği anlaşıldı.
Son 10 yıl içinde kalp hastası olanlarda açığa çıkarılan gerçekler “acaba NSAID grubu ilaçlar hiçbir kalp hastalığı olmayan ve kan basıncı normal olan insanlarda da zararlı olabilir mi?” sorusu akla getirdi. Birkaç hafta önce yayınlanan ilginç bir çalışma bu soruya cevap veriyor. Danimarka’da ülke çapında yapılan bir araştırmada, 10 yaşının üstündeki kişilere verilen reçeteler gözden geçirildi. 1997-2005 yılları arasında en az bir kere NSAID grubu bir ilaç alan ve hiçbir bilinen kalp hastalığı olmayan 1 milyon Danimarkalının sağlık dosyaları incelendi. Kalpten ölüm riskinin diklofenak alanlarda neredeyse iki kat arttığı, Ibuprofen alanlarda inme sıklığında artış eğilimi olduğu saptandı. Naproxen alanlarda ise kalp ve damar hastalıkları açısından olumsuz bir etki görülmedi.
NSAID grubu ilaç alan bu adamın dizindeki yangı azalır, ağrısı hafifler ama birçok organı olumsuz etkilenebilir. Bu ilaçlar, özellikle uzun süreli veya yüksek dozlarda kullanıldığında, mide ve bağırsaklarda ülser, böbrekde çalışma bozukluğu, yüksek tansiyon, kan hücrelerinde bozulma, kalp krizi ve inme gibi istenmeyen olaylara yol açabilir.