Birçok ağrı kesicinin içinde kısaca NSAID denilen ilaçlardan var. Ağır romatizmada da basit kas ağrılarında da kullanılan bu ilaçlar kalp krizi ve inme riskini yükseltiyor. NSAID ilaçları gerekli olduğunda, mümkün olan en kısa süre için, etkili olan en düşük dozda kullanılmalıdır
Amerika Birleşik Devletleri Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak çalışan, kısa adı FDA olan ‘Besin ve İlaç Adresi’ her türlü ilaç ve tıbbi cihazın piyasaya sürülmesine izin veren makamdır.
Aynı zamanda, piyasaya çıktıktan sonra bir ürünle ilgili yeni sorunlar ortaya çıkarsa gerekli gördüğü tedbirleri almakla yükümlüdür. Bazen önceden verdiği izni geri çekip ilacın veya cihazın piyasadan çekilmesini sağlar. Her ne kadar yaptırım gücü ABD ile sınırlı olsa da, el attığı her konuyu ince eleyip sık dokuduğu, tartışmalı konuları her yönüyle derinlemesine incelediği için kararları ülke dışında da dikkatle izlenir.
FDA, geçen ay kısa adı NSAID olan ilaçlarla ilgili yeni bir uyarı yayımladı. Bildirinin amacı kamuoyunun ve sağlık camiasının dikkatini bu ilaçları alanlarda kalp damar hastalığı riskinin arttığına çekmekti.
Bu riskler daha önce de biliniyordu. Ama son yıllarda sonuçlanan araştırmalarla güçlenen kanıtlara bakan uzmanlar, daha önce yapılan uyarıların altını çizmek ve bazı somut önlemleri sıralamak istedi.
1-NSAID İLAÇLARI
Darbe veya romatizma sonucu yaralanan eklemde oluşan yangıyla mücadele etmek için bazı kimyasal maddeler salgılanır.
NSAID ilaçları, bu maddelerden bazılarının baskılayarak ağrı, şişkinlik, kızarıklık gibi belirtileri hafifletip, eklemin haraket kabiliyetini artırır.
NSAID, yangıya karşı kullanılan, kortizon içermeyen ilaçların İngilizce yazılışının baş harflerinden oluşan bir kelime. Bu ailede birçok ilaç var; kimi kısa etkili, günde 3 kere almak gerekiyor, kimi uzun etkili günde bir kere almak yeterli; bazısı sadece hap olarak alınıyor, bazısını iğne olarak yapmak veya fitil olarak vermek mümkün. Hepsinin ortak noktası yangıyı baskılayarak eklem ve kaslardaki ağrı, şişme, kızarma gibi şikâyetleri azaltmaları.
Halı sahada futbol oynarken ayak bileği burkulan gençte de, dizindeki romatizmadan şikayet eden kilolu orta yaşlı hanımda da sorunun altında yatan yangıdır. Mikropsuz bir iltihap olan yangı, özünde olumlu bir gelişmedir. Bu,vücudun hasta olan bir bölgesini iyileştirme çabası sonucu oluşur. Ama bu reaksiyon aşırı veya yersiz olduğu zaman yarardan çok zarara yol açar.
2-Piyasadan çekilen romatizma ilacı
Yarım asırdan beri kullanılmakta olan NSAID ilaçlarının mideye dokunduğu, yanma, ekşime, ağrı yaptığı hatta ülsere yol açtığı uzun süredir biliniyordu. 1990’larda aynı aileden olan, romatizmal ağrılara çok iyi gelen üstelik mideye dokunmayan NSAID ilaçları bulunduğu bildirildi. Büyük reklam kampanyalarıyla satışlar patladı, ilaç şirketleri milyarlarca dolarlık cirolara ulaştı.
Aradan birkaç yıl geçtikten sonra bazı uzmanlar bu ilaçların kalp krizine yol açtığını öne sürdü. 2001 yılında o tarihe kadar yayımlanmış araştırmaları bağımsız bir gözle değerlendiren bilim insanları kalp krizi iddalarının doğru olduğunu ortaya çıkardı. Araştırmalarının JAMA adlı saygın tıp dergisinde yayınlanmasıyla bir fırtına koptu denilse yeridir. Sorun sadece bir ilacın yan etkilerinin ortaya çıkmasının ötesindeydi. Yeni ilaçlar hakkında daha önce fark edilmesi gereken olumsuzlukların gözden kaçmış olması belki de kasten üstünde durulmamış olması kamu nezdinde saygınlığı düşük olan ilaç endüstrisini daha da zor duruma düşürdü.
Bu gelişmelerden sonra bilim insanları, acaba kalp krizi riski yıllardır kullanılan eski NSAID ilaçları için de söz konusu mu diye sormaya başladılar. FDA uyarısı bu soruyla başlayan bir dizi araştımanın ulaştığı sonuçlara dayanıyor.
NSAID grubu ilaçların, sadece kalp ve damar sistemine değil, vücudun birçok organınına zarar veren yan etkileri vardır.
Sağlıklı insanlar da dikkat etmeli
300 bin insanın katıldığı 600 araştırmayı topluca değerlendiren bilim insanları, NSAID ailesinden birçok ilacın daha önce bilinen kalp damar hastalığı olmayan insanlarda da kalp krizi ve inmeye yol açabileceğini ortaya koydu. İlk çıktığında Voltaren adıyla satılan, şimdi birçok ağrı kesici ve romatizma ilacında bulunan diklofenak adlı NSAID ilacınının olumsuz etkisinin
diğerlerinden daha güçlü olduğunu gösterdi. Bazıları, bu eski ilacın piyasadan çekilmesi için çağrı yaptı.
Uzmanlar, NSAID grubunun yan etkileri olmasına rağmen bazı hastalıklarda yeri doldurulamayacak tedavi edici etkileri olduğunun altını çiziyor. Bu ilaçların doktor tavsiyesiyle ve mümkün olan en kısa süre zarfında kullanılmasını tavsiye ediyor. Kalp hastalarının ve yaşlıların NSAID ilaçlarını kullanmaktan kaçınmalarını, mecbur kalırlarsa, kalp krizi ve inme oluşturma riskinin diğerlerine göre daha düşük olduğunu düşündükleri naproxen adlı NSAID’i almalarını öneriyor.
Kalp hastalarında risk yüksek
NSAID ilaçları kalp damar riskini yükseltse de bu risk sigara, tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet gibi risk faktörlerinin yarattığı tehlikeden çok düşük. Örnek vermek için sağlıklı 1000 orta yaşlı insan üzerindeki etkisini ele alalım. Bu gruptan 4-5 kişinin 1 yıl içinde kalp krizi geçirmesi beklenir. Eğer hepsini yukarıda sözünü ettiğimiz ilaçlarla bir süre tedavi edersek bu sayı 6-7’ye çıkar. İlaç dozu ve kullanma süresi arttıkça kalp krizi geçiren kişi sayısı da artacaktır. En önemlisi, daha önceden bilinen bir kalp damar hastalığı varsa tehlikenin daha da ciddi olduğudur.
Yukarıdaki örnekte ilaç verdiğimiz bin kişinin hepsinin daha önceden, kalp krizi, inme gibi bir hastalığı ya da baypas veya stent gerektiren bir durumu olduğunu düşünelim. Bu gruptan 20 kişinin bir yıl içinde kalp krizi veya inme geçirmesi ya da ölmesi beklenir. Araştırmalar, yukarıda sözü edilen ilaçların bu sayının 27 - 28’e çıkartacağını düşündürüyor. Yine de mutlak risk yüzde 1’in altında ama sağlıklı insanlara göre çok daha yüksek. Bu ilaçların milyonlarca insan tarafından yerli yersiz, çoğu zaman doktora bile danışmadan kullanıldığı düşünülecek olursa, bırakın yüzde 1’i, binde 1 - 2’lik risk artışının bile dikkate alınması gerektiği anlaşılır.
NSAID ilaçlarının yüksek tansiyonu olanların kan basıncını daha da yükselttiği biliniyor. Tansiyon ilaçlarıyla kontrol altında olan hastalığı azdırabiliyor. Çok mecbur kalınmzsa bu kişilerin, NSAID kullanmamasında yarar var. Mecbur kalınırsa tansiyonun yükselebileceği akılda tutmak gerekir.
Bir de bu ilaçlar hiç verilmese daha iyi olur denen hastalar var. Kalp yetersizliği çekenlerin, kısa süre önce kalp krizi geçirmiş veya yeni baypas olmuş kişilerin bu ilaçlardan kaçınılması en doğru yol.
Aspirin de NSAID ailesinin bir ferdi olarak düşünülebilir. Ama diğerlerinden farklı olarak kalbe koruyucu etkisi var. Kalp damar hastalığı nedeniyle aspirin alan bir kişiye NSAID verildiğinde asprinin olumlu etkisi azalabilir. Bu nedenle bu hastalarda mecbur kalınmazsa başka ağrı kesiciler kullanılmalıdır. Mutlaka gerekliyse aspririn NSAID ilacından en az 2 saat önce alınmalıdır.
NSAID grubunun olumsuz etkileri, bu ilaçları sakın almayın dedirtecek ölçüde değil. Başka ilaçlarla tedavi edilemiyecek hastalarda NSAID kullanılabilir, yeter ki yan etkileri en aza indirmek için ilacın etkin olduğu en düşük doz seçilip, tedavi süresi mümkün olduğunca kısa tutulsun.
SON SÖZ: NSAID’ların hikâyesi genel olarak ilaçlar hakkında çok şey söylüyor. Başlangıçta müthiş etkili ve güvenli gibi görünseler de yıllar geçtikçe gerçeğin o kadar pembe olmadığı görülür. Bir tedaviye başlamadan yarar ve olası zararlarını tartıp ona göre karar verilmeli, ilaçların dozu ve süresi ona göre belirlenmelidir.