Kalp krizi çoğu zaman damar tıkanmasına bağlıdır. Bazen damar açık da olsa kalp
krizi oluşabilir. Acil tedavide amaç krizin altta yatan nedenini düzeltmektir. Sonra krizin tahribatını azaltmak için ilaçlar verilir. Uzun dönemde yeni bir kalp krizini önlemek amaçlanır
Kalp krizindeki tahribatın nedeni, hücrelerin ihtiyacı olan kanla damarda akan kan arasındaki dengenin (arz-talep dengesi) bozulma-sıdır. Sorun büyük çoğunlukla arzın yetersiz olmasına bağlıdır. Ama çok artan talebin karşılanamamasına bağlı enfarktüs olabileceği de unutulmamalıdır.
Tıbbi adı miyokard enfarktüsü olan kalp krizinin en sık rastlanan nedeni koroner arterlerden birinin tıkanmasıdır. Damar sertliği plaklarının üstünde oluşan pıhtının tümüyle tıkadığı veya çok daralttığı damardan akan kan akımı neredeyse sıfıra iner. Arz talebi karşılamaktan o kadar uzaktır ki, hücreler hiçbir şey yapmadan sadece hayatta kalmalarına yetecek kanı bile bulamazlar.
Enfarktüste en iyi tedavi stent
Kalp krizi damarın tam tıkanmasına bağlıysa, tıkanıklığın bir an önce açılıp hücre ölümlerinin durdurulması gerekir. Teşhis koyulur konulmaz zamana karşı bir yarış başlar. Nasıl itfaiye hızla yangın yerine gidip, yangını söndürüp yakındaki evlerin de yanıp kül olmasını önlerse, kardiyologlar da damarı en kısa zamanda açıp hücreleri kurtarmak için uğraşırlar.
Tıkanıklığın ötesine geçemeyen kanın yeniden akmaya başlamasını sağlamanın en iyi yolu balon ve stentle damarı açmaktır. Doktorlar işe bazen incecik bir boruyla damarı tıkayan pıhtıyı emip çıkararak başlarlar bazen de tıkanıklığı küçük bir balonla açarak. Hemen her zaman işlemi stent yerleştirerek bitirirler.
Yapılan işin kalitesinin değerlendirilmesi için kimi zaman damarın içine küçücük kameralarla bakarlar ya da basınç ölçer cihazlar sokup ölçümler yaparlar.
Eğer kısa süre içinde bu işlemi yapma imkânı yoksa, pıhtı eritici bir ilaçla damarın tümüyle değilse de bir ölçüde açılması sağlanır. Hızla hangi yolun izleneceği kararı verilirken bir taraftan da hastaya aspirin, ve aspirin benzeri bir başka pıhtı önleyici ilaç ve damardan kan sulandırıcı serum verilir. Aynı zamanda ağrı kesicilerle ve nitrogliserin gibi ilaçlarla hastanın sıkıntısı azaltılmaya çalışılır.
Hemen olmasa da anjiyo gerekli
Acil servise gelen hasta göğüs ağrısından veya kalbe bağlı olduğunu düşündüren bir sıkıntıdan yakınıyorsa doktor “aman kalp krizi olmasın” diye düşünür. Çekilen EKG’de damarın tümüyle tıkandığını düşündüren değişiklikler yoksa, derhal damarı açmak için müdahaleye gerek yoktur. Ama, sıkıntının şiddetine ve EKG’deki bozukluklara bakarak doktor kalp krizi riskinin ne olduğu hakkında bir tahminde bulunur. Buna göre hastaya yukarıda sözünü ettiğim ilaçların bazılarını ya da tümünü verebilir.
Kesin teşhis için kan tahlillerinin sonucunu beklemek gerekir. Kanda hücre ölümüne işaret eden maddeler saptanırsa, kalp krizi teşhisi konur ve hasta yoğun bakım ünitesine yatırılır. Bu tip kalp krizlerinin çoğunda, ‘Hastaya stent mi takılacak?’, ‘Baypas ameliyatı mı yapılacak?’ yoksa ‘İlaçla tedaviye devam mı edilecek?’ sorularına cevap verebilmek için 24 saat içinde anjiyo yapılır. Ama, hastanın sıkıntısı devam ediyorsa, bir an önce anjiyo yapmak ve gereken tedaviyi uygulamak gerekir.
Kaş yapayım derken göz çıkarmamalı
Bir kalp krizi çeşidi de stent takılırken ya da baypas ameliyatı sonrasında ortaya çıkan enfarktüstür. Bu tarz enfarktüsleri önlemek için işlem öncesi hazırlıklarda ve işlem sırasında doktorlar çok dikkat gösterirler.
Darlık olmadan da kalp krizi olabilir
Arz talep dengesinin talebin artması nedeniyle bozulduğu durumlar da vardır. Örneğin çok hızlı bir çarpıntı sırasında hücrelerin oksijen ihtiyacı çok artar. Aynı zamanda çarpıntı nedeniyle her kalp atımında pompalanan kan azalır ve kanın akım süresi de çok kısadır. Böyle bir durumda damarlarda ciddi bir darlık olmasa da artan talebe bağlı enfarktüs gelişebilir. Benzer bir tablo tansiyon çok yükseldiğinde, bazı kapak hastalıklarında, ağır enfeksiyonlarda görülebilir.
Talebin artışına bağlı krizlerde yapılacak ilk müdahale altta yatan hastalığı tedavi etmektir. Çarpıntı durdurulmadan, yüksek tansiyon düşürülmeden, enfeksiyonu kontrol altına alınmadan tedavinin başarılı olması mümkün değildir.
Enfarktüs tedavisinde 3 devre
Başladığından 2-3 saat sonra durdurulmuş olsa bile, kriz kalp kasının bir bölümünü geri dönüşümsüz olarak tahrip etmiştir. Kansız kalan alan ne kadar büyükse, ve damarın açılması ne kadar geciktiyse hasar gören bölge de o kadar genişdir. Uzun vadede hasarlı bölge kalbin verimini azaltır, şeklini bozar, çarpıntılara zemin hazırlar. Krizden hemen sonra başlanıp uzun süre devam edilmesi gereken ‘ACEI’ ve beta bloker grubu ilaçlar bu olumsuz gelişmeyi baskılarlar.
Kalp krizi geçirenlerde yeniden benzer bir tablonun ortaya çıkma riski yüksektir. Çok tehlikeli olan böyle bir durumu önlemek için hastaya ilk günden statin grubundan yoğun etkili bir ilaç başlanır.
Eğer stent takılmışsa ek olarak aspirin benzeri ikinci bir ilaç verilir. Ama, ilaçlardan daha önemlisi hastaya sağlıklı hayat tarzını benimsetmektir. Hasta hastaneden çıkmadan, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz bilgileriyle donatılır, sigara içiyorsa bırakması için mutlaka tedaviye başlanır. İyileşme döneminden sonra uzman gözetimi altında uygulanacak rehabilitasyon programıyla hasta verimli ve sağlıklı bir yaşama döndürülür.
Son söz Kalp krizinden ölüm riski son 50 yılda on kat azaldı. Bu müthiş ilerleme krizi oluşturan probleme göre geliştirilen tedavilerin sonucu oluştu.