Özgür Kaynar

Özgür Kaynar

ozgur.kaynar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Üzülüyor ama sitem etmiyor

Yürütmesi durdurulan “Üçüncü İzmir” projesiyle Alsancak-Turan arasının, dünyanın ticaret merkezi olarak kabul edilen New York’taki Manhattan gibi gökdelenlerle donatılması amaçlanıyordu.

“Proje çok, sonuç yok” yazımın ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’yla uzun uzun sohbet ettik. Aziz Bey, kentin geleceğini şekillendirecek, yabancı yatırımcı çekecek, binlerce kişiye iş kapısı aralayacak en önemli projelere ardı ardına açılan davalar için ilk kez bu kadar net konuştu. Valiliğin, Bayındırlık İl Müdürlüğü raporlarına göre imar planlarına açtığı belirtilen 150 davayla İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu toplantısında da gündeme gelen bu konuda oldukça çarpıcı mesajlar verdi.
Başkan Kocaoğlu, pek çok kez itiraz edildikten sonra zemin etütleri yapılmadığı gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı çıkan “Yeni Kent Merkezi-Üçüncü İzmir” projesi ve en son geçen hafta şehircilik ve planlama ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle tekrar yargıya götürülen İnciraltı planının önemini bir kez daha anlattı. Ama önce çözümü için uzun süre uğraştığı, TMSF’nin satmasını son anda önlediği Basmane’deki Dünya Ticaret Merkezi temel çukuruna değindi. Hatırlayın Başkan Kocaoğlu, eski Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur’un, 11 yıldır peşini bırakmadığı bu konuda bir kez daha mahkemeye gitmemesi için son düzenlemeler öncesinde görüşüp kendisini ikna etmeye çalışmıştı. Ancak bu iyi niyetli çabaları Çakmur’u durduramadı. Aziz Kocaoğlu, altıncı kez mahkemelik olan kentin göbeğindeki bu çirkinlik için, “Hep uzlaşma yoluna gittik, ortak akılla çözüm bulmaya gayret ettik. Ancak hala duruyor, kentin moralini bozuyor” dedi. Utanç çukuru için Başkan’ın sözleri böyle...
Aziz Bey, Alsancak Limanı’yla Turan arasındaki bölgeyi New York’taki Manhattan gibi gökdelenlerle donatmayı amaçlayan “Yeni Kent Merkezi-Üçüncü İzmir” projesine kentin ihtiyaç duyduğunun altını çizdi. Turizmin çeşitlendirilmesini, iş imkanı yaratılmasını, ticaretin gelişmesini ve kalkınmanın hızlanmasını sağlayacağını ifade etti. Ancak hukuki süreç devam ettiği için yurtdışında yeterince tanıtılamadığına dikkat çekti, bir de ilginç benzetmede bulundu: “Düşünün, gömlek mağazası açıyorsunuz. Ancak içeride bir tane bile gömlek yok. Satış yapabilir misiniz? Yabancı yatırımcıyı getirmek için de planınız, uygun alanlarınız olmalı. Yoksa yatırımcı neden gelsin?”

Herkesi memnun etmek zor
Başkan Aziz Kocaoğlu, yıllardır içinden çıkılmaz labirent gibi duran, nasıl değerlendirileceğine bir türlü karar verilemeyip adeta çözümsüzlüğe terk edilen İnciraltı için de benzer konuştu. Yoğun çabaları sonucunda umut ışığı yanan bu bölgenin İzmir’i sağlık turizminde dünyanın sayılı merkezleri arasına taşıyacak potansiyele sahip olduğunu, bunu hayata geçirmek amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kendilerinin işbirliğiyle planlandığını vurguladı. Turizme ayrılan, ekonomiyi canlandıracak ve şehir yaşamına renklilik, ayrı bir güzellik katacak İnciraltı’ndaki düzenlemeye karşı çıkan Şehir Plancıları ve Mimarlar odalarının iddialarına da yanıt verdi. Tüm itirazları dikkate aldıklarını, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na da bildirdiklerini kaydeden Kocaoğlu, şunları aktardı: “Gece-gündüz çalışsanız, tüm kesimlerin görüşlerini de alsanız ne mal sahiplerinin, ne meslek odalarının, ne diğer sivil toplum örgütlerinin dediklerini gerçekleştirmek mümkün. Ama biz herkesin mutabık kalacağı çözümler arıyoruz. Hep böyle hareket ettik. Orta yol bularak, uzlaşarak planlama yapıyoruz. Kentin kalkınması için bunları gerçekleştirmemiz gerekiyor. Buna inanıyoruz.”

Engellere takılmıyor...
“Ardı arkası kesilmeyen davalar karşısında ne hissediyorsunuz” diye sorduğum Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yanıtı, “Üzülüyoruz” oldu, şöyle devam etti: “Tüm bu çalışmaları kente yararı olacak diye büyük istekle, yorulmak bilmeden yapıyoruz. Bunlar kolay elde edilen ve sonuçlandırılan işler değil. Yoğun mesai gerektiriyor.”
Aziz Bey, daha güzel ve gelişmiş bir İzmir hayaliyle çıktıkları yolda, engellere takılmalarına rağmen kimseye sitem etmiyor. Açılan davaları olgunlukla karşıladığını şu sözlerle dile getiriyor: “Hepimizin demokratik haklarımızı kullanma özgürlüğümüz var. Dava açmak da böyle bir hak. Herkese ve hukuka saygılıyız. Biz ortak akılla, uzlaşma yoluyla çözüm aramayı sürdüreceğiz.”

Üzülüyor ama sitem etmiyor

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu dava açılan projelerin ve imar planı düzenlemelerinin büyük önem taşıdığını, kentin kalkınmasını sağlayacağını söylüyor.

Yanlıştan dönüldü
Üzülüyor ama sitem etmiyor

İzmir Enternasyonal Fuarı’nın açılışı için Lozan Meydanı’nın ve çevresinin saatlerce ulaşıma kapatılması trafiği çileye çeviriyor, tepkiyle karşılanıyordu.

Her yıl İzmir Enternasyonal Fuarı’nın açılışı merakla beklenir, ama ilk günden yaşattığı çileyle coşku yerini tepkiye bırakırdı. Lozan Meydanı’nda gerçekleştirilen açılış töreni İzmirlilere eziyetten başka birşey değildi. Ulaşımın ana damarlarından Şair Eşref Bulvarı’nın bu bölümü öğle saatlerinden itibaren kapatılır, trafik işkenceye dönerdi. Büyükşehir Belediyesi ve İZFAŞ yönetimi, çok yerinde bir karar verdi. Bu yıl Fuar, Kültürpark’taki Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda açılacak. Daha önce de burası denenmiş, ancak sonra vazgeçilmiş, yine Lozan’a dönülmüştü. Artık Lozan Meydanı gündemden tamamen çıkarılmış gibi görünüyor. 78’inci İEF’nin 28 Ağustos Cuma günü gerçekleştirecek açılış töreninin adresi olarak en doğru çözüm olan açıkhava tiyatrosu gösteriliyor.


Tüm yaya yolları işgalden kurtarılsın
Büyükşehir ve Konak belediyelerinin kaldırım işgaliyle başlattıkları mücadeleyi yakından takip ediyorum. Yayalara ait yerlerin yürünemeyecek durumdan kurtarılmasını sağlayacak çalışmaları destekliyorum. Alsancak’ta Talatpaşa Bulvarı’yla Mahmut Esat Bozkurt Caddesi’nde ve bu iki arter arasındaki sokaklarda ve kentin tamamında işgale son verilmesini bekliyorum. Konuyu yetkililere de aktardım, ancak hiçbir değişiklik olmadı!
Murat Gülyurt

Engellilerin önündeki engeller kaldırılsın
Karşıyaka Yalı Mahallesi’nde oturuyorum. Akşamları engelli kızımı dışarı çıkarıyorum. Ancak tekerlekli sandalyeyle ilerlemekte zorlanıyoruz. Çoğu yerde kaldırımlara rampa yok, olanların da önleri kapalı. Güçlükle çıktığımız yaya yolunda da adım başı engelle karşılaşıyoruz. Kaldırımlar da duyarsız esnaf ve sürücüler tarafından işgal ediliyor. Engellilerin önündeki engellerin kaldırılması için başvurmadığımız yer kalmadı.
Orhan Ardahan

Başıboş hayvanların kabustan farkı yok
İzmir’in pek çok yerinde başıboş hayvan sorunu yaşanıyor. Hıfzıssıhha’da ise bu sıkıntı kabusa döndü. 52/1 Sokak ve çevresi sahipsiz köpek dolu. Adım başında karşınıza çıkıyorlar. Sürüler halindeki bu hayvanlar görüntüleriyle bile korkutmaya yetiyor. Çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere çoğu kişi saldırıya uğramaktan endişe duyuyor. Yaşamı olumsuz etkileyen, insanları huzursuz eden soruna çözüm bulunmalı.
Gülen Alyürek