Büyükşehir Belediyesi’nin son dönemdeki öncelikli hedeflerinden biri de yurtdışına açılmak, yabancı yatırım ajanslarıyla birebir temas kurmak. Tanıtım sayesinde hem turizmin canlandırılması hem de kentin gelişimi için gereken taze kan olan yabancı sermayenin çekilmesi amaçlanıyor.
Aslında bu yönde en önemli adım EXPO 2015 adaylığı sürecinde atıldı. Bir yılda dünya üzerinde mekik dokundu, daha önce adını bile duymadığız devletlerin de aralarında olduğu tam 110 ülkeyle temas kuruldu, uluslararası reklam kampanyaları düzenlendi. Daha önce hiç yapılmayan böylesine bir çıkış, dünyanın en büyük fuar organizasyonu EXPO’yu getirmeye yetmedi belki ama İzmir’i sınırların ötesine taşıdı. İşte şimdi bu sürecin devamı amaçlanıyor. Bir anlamda İzmir’in uluslararası arenada pazarlanması olan bu iş, Başkan Aziz Kocaoğlu’nun isteğiyle Kalkınma Ajansı’na (İZKA) bırakıldı.
Ellerden bavul düşmeyecek
İZKA uzmanları, yönetim kurulu başkanvekilleri Kocaoğlu’nun kendilerine yüklediği bu sorumlulukla daha da önem kazanan görevlerini yerine getirmek için harıl harıl çalışıyor. Dünyada sermaye nerede yoğunlaşıyorsa oraya göz dikiliyor. ABD, Çin, Rusya, Suudi Arabistan’a tanıtım turları gerçekleştirildi. Bu atağın ilk meyveleri olarak ABD’li otomotiv yan sanayi devi Gates ile Fransız menşeili Data Teknik gösteriliyor. Daha az maliyetle üretim yapacak yer arayan Gates, Ege Serbest Bölgesi’nde 400 kişiye istihdam sağlayacak 20 milyon dolarlık yatırımın temelini attı. Data Teknik de Çiğli’deki Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde güneş paneli üretecek. Firmanın 12 milyon Euro’luk fabrikası şu an kurulma aşamasında.
Kentin kalkınması için leyleği havada gören tanıtım ekibi durmak, yorulmak bilmeyecek... Sırada petrol zengini Körfez ülkelerinin büyük bölümüyle, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve Hollanda var... Daha önce konuk olunan ülkelerdeki gibi buralarda da ekonominin şemsiye kuruluşları odaların ve derneklerin temsilcileriyle bir araya gelinecek. Asırlardır bir liman kenti, tarih boyunca Doğu’yla Batı arasındaki ticaret yolunun önemli durağı olan İzmir, tüm avantajlarıyla anlatılacak. Bölgenin lojistik avantajlarına, yetişmiş insangücü kaynağına ağırlık verilecek.
Son nokta ise CEO’lardan
Bitirici vuruş ise yatırım adresi olarak İzmir’i seçen dünya devi kuruluşların üst düzey yöneticilerinden gelecek. SunExpress Genel Müdürü Paul Schwaiger, Hugo Boss Türkiye Genel Müdürü Sezai Kaya, Tesco Kipa eski CEO’su Simon King, Eldor Operasyon Direktörü Andrea De Lellis ile Philip Morris, British American Tobacco ve Swiss Otel’in yöneticileri, özel röportajlarının yer aldığı tanıtım filmleriyle dünyaya seslenecek. Onlar da İzmir’in avantajlarını tek tek sıralayacak, dünyanın en güzel ikliminde ve coğrafyasında yer aldığının, köklü ticaret kültürüne sahip olduğunun altını çizecek. İzmir’e bir anlamda kefil olan CEO’lar, “Siz de bizlerin arasına katılın, buraya yatırım yapın. İzmir hem yaşanacak hem de para kazanılacak yer” mesajı verecek, lobi yapacak. Yabancı yatırımcıların zihnini kurcalayan acabayla başlayan sorular ve sorunlar, bu samimi ifadelerle ortadan kaldırılmaya çalışılacak, ikna olmaları sağlanacak.
Çorak toprağa tohum atılıyor
İZKA uzmanları, bu çabayı çorak topraklara tohum atmaya benzetiyor. Tohumların yeşermesi o kadar kolay değil. Çünkü, İzmir’in hem yurtiçinde hem de yurtdışında güçlü rakipleri var. Hala Türkiye denilince, yabancıların aklına önce İstanbul, başkent Ankara ve turizmdeki atağını hız kesmeden sürdüren Antalya geliyor... “Bir de İzmir var” düşüncesini yerleştirmek, hele hele paralarını buraya yatırmaları için yurtdışındaki sanayicileri, işadamlarını ikna etmek öyle göründüğü gibi değil... Daha çok emek, zaman, sabır gerekiyor. Çıkılan bu zahmetli yolda bir de uykuları kaçıran bazı engeller var ki, hiç sormayın. Onlar da bir sonraki yazıda...
Paran varsa iyi yoksa çok kötü!
Çocuğunun kaydını yaptırmak için gittikleri okullarda para istenen veliler, her yıl olduğu gibi yine telefona sarıldı, OKUR HATTI’na şikayet yağdırmaya başladı. Çoğu, altından kalkamayacakları isteklerle karşı karşıya kaldıklarını söylüyor, “Devlet okulları özelleşti mi” diye soruyor. Yetkililerin “Kayıt parası kesinlikle alınmayacak” açıklamalarıyla yaşadıklarının birbirleriyle çeliştiği belirtiliyor. Velilerden Mehmet Özden, sözleriyle düşündürüyor: “Osmangazi’deki İsmet Sezgin İlköğretim Okulu’nda çocuğunun kaydını yaptırmak isteyen, ancak kendisinden istenen parayı verecek gücü olmayan bir kadının nasıl gözyaşlarına boğulduğuna tanık oldum. Biliyorum ki benzer manzara her gün her okulda sergileniyor. Bir de yüklü bağışta bulunanların çocukları o mahallede oturmasalar bile kaydediliyor. Eğitim sistemindeki bu iki çarpıklığı paylaşmak istedim...”
Geç geçebilirsen
İzmir’de kaldırımların otopark olarak kullanılmasının önüne geçilemiyor. Parkyerlerinin yetersiz kalması yüzünden sürücüler yaya yollarını gözlerine kestiriyor. Onlar araçlarını bırakıp rahat ediyor, ya yayalar? Bu fotoğraftaki manzara kentin pek çok yerinde her gün sergileniyor. Art arda sıralanan otomobiller, kaldırımlarda geçit vermiyor. İzmirliler bu sorunun modern bir kente yakışmadığını söylüyor. Çözüm bulmaları için yetkililer göreve davet ediliyor.
Engelliler için burası tehlikeli
İzmir Metrosu Bölge Durağı’nın girişindeki asansörlerle durak ters yerde. Vücudunda herhangi bir engeli olmayanlar için bu durum sorun değil. Tekerlekli sandalyeliler için ise burası kentteki eziyet noktalarından biri... Kaldırımla durak arasında geçit vermeyen engel var. Zorunlu olarak yola, vızır vızır geçen araçların arasına inilmesi gerekiyor. Bu hem pek kolay değil hem de çok tehlikeli. Nuh Demirel
Su boşa akıyor ilgilenen yok
Karşıyaka 7532 Sokak’ta boru patladı. Hemen İZSU’yu aradık, suyun boşa aktığını, müdahale edilmesi gerektiğini söyledik. Ekiplerin hemen geleceğini düşündük. Ancak hayal kırıklığı yaşadık. Günlerce akan suya yazık oldu. Geçen yıl kuraklık yüzünden susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya kalınınca halkı uyaran, “Tasarruf edin” diyen yetkililer suyun önemini galiba unuttu. Rezzan Oğuz
Yollardaki seyyar satıcılar sorun
İzmir’de trafiğin hareketli olduğu noktalarda, lambaların yakınında adeta seyyar satıcı patlaması var. Örneğin, metro istasyonları civarında, Birinci Sanayi Sitesi’yle Kamil Tunca Bulvarı arasında her gün çok sayıdalar. Kimileri araçların önüne atlıyor, kimileri ellerindeki ürünleri almanız için sizi zorluyor. Dikkat dağıttıkları için kaza tehlikesi de yaşanıyor. Ethem Boyacı