Geçtiğimiz haziran ayıydı. İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, “İzmir yeraltına inmeli, yeni yaşam alanları kazanılmalı” diyordu.
“Trafik sorununun da, otopark sorununun da çözümü yeraltında” diye defalarca yazdıktan sonra Ekrem Bey’in bu sözleri umutlarımı güçlendirmişti.
Ekrem Demirtaş’ın açıklamalarının ardından, daha önce dile getirdiğim bir önerimi hatırlatmanın tam zamanıydı.
Denizle tepeler arasında sıkışıp kalan, yanyana dizilen binaların geçit vermediği kent merkezinde yeni alanlar açmak için yeraltına inilmeli, işe önce de Alsancak Garı önünden başlanmalıydı.
Her köşesinde tarih var
Bunun pek çok nedeni vardı. Bir yanda buram buram tarih kokan Alsancak Garı, bir yanda kentin yeni yaşam adreslerinden Tarihi Havagazı Fabrikası ve bir yanda da İTO’nun Arkas Holding’le kültür ve sanat merkezi “Reji”ye dönüştürmek için hazırlıklarını sürdürdüğü eski sigara fabrikası burada...
Hemen karşıda kilise ve biri Büyükşehir Belediyesi tarafından kütüphaneye çevrilen irili ufaklı daha pek çok tarihi yapı da bulunuyor.
Ama gel gelelim, geçmişin güzelliklerini günümüze taşıyan, kent belleğinden farksız bu eserler, trafik karmaşasının arasında kaybolup gidiyor. Herkes buradan bir an önce geçmenin, curcunadan kurtulup gideceği yere varmanın telaşında.
Şimdiye kadar hep ıska geçtiğimiz, çok özel olmasına rağmen keşfedemediğimiz bu bölge, dev gemilerle gelen yabancı turistlerin de ilk gördüğü yerlerden...
Geçilip gidilen, güzellikleri yaşanamayan bu eşsiz köşenin farkedilir hale getirilmesi gerekiyor.
Bunun da yolu, trafiğin baş döndürdüğü, sabah ve akşam saatlerinde tıkanıp çıkmaz sokağa dönen yolları yeraltına almaktan geçiyor.
Bu yapıldığında İzmir, tıpkı Avrupa’nın turist yağan şehirlerindeki gibi yayaların özgürlüğün keyfini sürdüğü, tarihle çevrili bir meydan kazanacak. Her iki yönden pek çok caddenin kesişmesiyle tıkanan trafik de kabus olmaktan çıkacak.
Bunları ifade ederken, “Her yer tarih, ortada dev bir meydan ve genci yaşlısı yüzlerce insan... Sokak ressamları bu güzelliği tuvallere işliyor. Sokak sanatçılarının enstrümanlarından ruhumuzu okşayan melodiler yükseliyor. Çok özel bir mekan, dinamizm, kültür ve sanat; işte hayat. Daha ne olsun...” diye tamamlamıştım sözlerimi...
Bu proje desteklenmeli
Ne mutlu ki bu hayal gerçekleşme yolunda... İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, tam da burada 120 dönümlük eşsiz bir meydan için proje hazırladıklarını müjdeledi.
Demirtaş, “Yollar yeraltına alınacak, Alsancak Garı’nın önü ve çevresi tamamen yayaların kullanımına sunulacak. Kordon’la da bütünleşen mükemmel bir cazibe merkezi yaratılacak” dedi.
Demirtaş, şehrin görünümünü değiştirecek, turizmde elimizi güçlendirecek çalışmayı önümüzdeki günlerde İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu’na taşıyacak. Ekrem Demirtaş’a bir İzmirli olarak teşekkür ediyorum.
Ve şimdi bu öneriye sahip çıkılması gerekiyor. İzmir’in kalkınması için her fikre açık olduğunu söyleyen, kentin tüm dinamiklerini buluşturduğu koordinasyon kuruluyla da bunu sergileyen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu tarafından da heyecanla karşılanacağına ve yürekten destekleneceğine inanıyorum.
Bu hayal elbirliğiyle gerçekleştiğinde, göreceğiz ki çok şey değişecek, her köşesi cıvıl cıvıl yepyeni bir yaşam alanı ortaya çıkacak. Güzel İzmirimize de çok yakışacak.
Lütfen inanalım ve gereğini yapalım.
Herkese yasak da onlara serbest mi?
Sigara yasağına eğlence yerlerinin de dahil edilmesiyle toplumda hassasiyet daha da arttı. Kamuya açık tüm kapalı yerlerde havanın zehirden arındırılmasını sağlayan bu uygulamanın yakından takipçisi İzmirliler adeta duman savaşçısı gibi çalışıyor.
Yasağı delenler, içmeyenlere saygı göstermeyenler hakkında gazetemize telefon yağdırılıyor.
En çok da yasağın yıllar önce uygulanmaya başlandığı toplu ulaşım araçlarına dikkat çekiliyor.
Bazı minibüsçülerin, belediye otobüsü şoförlerinin ve taksicilerin yolcu taşırken sigara içtiği, çevrelerine zehir saçtığı belirtiliyor. “Herkese yasak da onlara serbest mi” diye soruluyor, engel olunması isteniyor.
Yasağa uymayanların dikkatine! Duman savaşçıları işin peşinde.
Bizden söylemesi...
OKUR HATTI
Belediye değişince sahipsiz kaldı
Konak Belediyesi, yerel seçimlerden önce Esenyalı Mahallesi 119/1 Sokak’ta basketbol alanı düzenlendi. Çevredeki gençler bu spor tesisiyle büyük mutluluk yaşadı. Ancak sevinçleri uzun sürmedi. Çünkü potalar birkaç ayda kırıldı. Onarılması gerekiyor. Bu bölgenin seçimle birlikte bağlandığı Karabağlar Belediyesi bu sorunla ilgilenmiyor. Bir tesisin açılması kadar, yaşatılması da büyük önem taşıyor. Gerekli onarım yapılmalı. 119/1 Sokak sakinleri adına Hüseyin Erciyas
Trafik çıldırtıyor
İzmir’de trafik her geçen gün dayanılmaz hale geliyor. Ne zaman Hatay’a yolum düşse, metro çalışmaları yüzünden tıkanan yoldan çıkıncaya kadar akla karayı seçiyorum. Kavşakların, yolların yetersiz kalması yetmezmiş gibi buna bir de belediye ekipleri ekleniyor. Geçtiğimiz günlerde sabah işe gidiş saatinde Talatpaşa Bulvarı’nda ağaçları budama çalışması yapılıyordu. Tek şeritte sıkışıp kalan araçlardakilere işkence çektirildi. Cumhuriyet Bulvarı’nda da sabahları, yol kenarlarını süpüren araç eksik olmuyor. Bu işler başka zaman yapılamaz mı? Cemil Başer
Otobüsler yolu tıkıyor
Konak-Balçova arasında sefer yapan belediye otobüsleri sahilden gidiyor. Kent merkezine dönüşte ise Mithatpaşa Caddesi kullanılıyor. Büyük bölümü körüklü olan araçlar art arda dizilince, trafik içinden çıkılmaz hale geliyor. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde otobüsler geçit vermediği için uzun konvoy oluşuyor. Bu soruna çözüm bulunması gerekiyor. Necdet Şahin