Özgür Kaynar

Özgür Kaynar

ozgur.kaynar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hatalar zinciri bugüne getirdi


Kendi dönemiyle bugünü karşılaştıran Özfatura, yapılan yanlışları tek tek sıraladı, bundan sonrasının sağlıklı ilerlemesi için yol da gösterdi. Eski başkan, “Yeni yapım ihalesi öncesi, ‘yeterlilik ihalesi’ şart”dedi


Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura, yapımı bir kez daha duran Üçyol-Üçkuyular arası 5.5 kilometrelik metro hattını değerlendirdi. Görev döneminde mevcut 11 kilometrelik hattı hizmete açan Özfatura, geçmişi ve bugün gelinen noktayı yorumladı. Özfatura, yapımına 2005’in haziran ayında başlanan yeni hattın güzergahında zemin koşullarının kötü olmasına sığınılmaması gerektiğine dikkat çekti. Eski Başkan, geçmişte çok daha zorunun başarıldığına dikkat çekti, “Fevzipaşa Caddesi’nin altından büyük bir nehir geçiyor. Konak Meydanı’nın altında deniz var. Biz buralardaki tünelleri 2.5 yılda tamamladık. Şu an seferlerin yapıldığı tüneller mühendislik harikasıdır. Zoru, doğru ekiple ve doğru hazırlıkla başardık. Üçyol’la Üçkuyular arası, Fevzipaşa Caddesi’yle ve Konak Meydanı’yla karşılaştırılamaz. Orası çok daha kolay ve hızlı geçilmeliydi” dedi. Özfatura bu açıklamasıyla ‘denizi geçtik, derede boğulduk’ sözüne işaret etti.

Hata üstüne hata yapıldı
Burhan Özfatura, projenin yılan hikayesine dönmesinin 2000 yılına uzanan hatalar zincirinden kaynaklandığını dile getirdi, teknik bilgiler verdi, çarpıcı açıklamalar yaptı: “En önemli hata, tecrübeli, başarılı ve dürüst ekibin tasfiyesiyle, İzmir’in kaderinin Hasan Mani’nin eline teslim edilmesidir. Bu kişinin İzmir’e metro, Büyük Kanal, altyapı projelerinde verdiği zararın büyüklüğünü ölçmek bile mümkün değil. İzmir’i, dönemin başkanı merhum Ahmet Piriştina değil, bu kişi yönetti, her şeyi de berbat etti. Metroyla görevlendirilen ekip de vahim hatalar yaptı. İhale şartnameleri yüz karası. 17 milyon Euro tutabilecek sinyalizasyon işi için teknik şartnamede gösterilen rakam sadece bin 500 TL. Bu hataları yapanlar cezalandırılmadı, aksine terfi ettirildi. Mevcut ekipte şevk, heyecan, işi benimseme özelliği yok. Benim dönemimde başkanvekili dahil 10-11 kişilik ekip vardı, 24 saat işe sahipti. Şimdi 100 kişiye yakın kişi var ama ortada sonuç yok. İhale verilen firmalarda, tecrübe, mali güç, kaliteli personel gibi faktörler de aranmadı. Halbuki biz, 1999 başında, yeterlilik ihalesini bile yapmış, kaliteli firmalar tespit etmiştik. Hiç dikkate alınmadı. İhale dosyaları, teknik şartnameler, projeler gibi çalışmalara önem verilmedi. Mevcut olan 11 kilometrelik hat için 5 bin 500 pafta hazırlattık. Toprağı karış karış inceledik. Böylece muhtemel tüm sorunların önüne geçtik, neyle karşılaşacağımızı önceden bildik. Üçyol-Üçkuyular arası için 300-350 pafta var, oysa en az 2 bin 500 olmalıydı. Halkapınar-Otogar, Ege Üniversitesi Hastanesi-Bornova Merkez arası için avam projelerimiz de hazırdı. Seçilseydim hızla tamamlayacaktık. Çünkü köstebek hala İzmir’deydi. Çalışmalar çok daha kolay yapılabilecekti. Ama bizden sonra bunlar rafa kaldırıldı. Bunların yerine Aliağa-Menderes’e ağırlık verildi. Köstebeğin gönderilmesi, kent içi yerine dışına ağırlık verilmesi büyük tahilsizliktir. O zaman da yanlış olduğunu söylemiştim. Ne yazık ki dikkate alınmamıştı.”

Su, tünel için büyük risk
Özfatura, yapımı üstlenen firmanın dikkat çektiği tünellerdeki su sorunu hakkında da şunları kaydetti: “Klasik tünellerde kazıyla birlikte hazırlanan çelik İKSA’lar (kemer şeklinde önceden hazırlanmış demirler) atılır ve üzerine özel beton püskürtülür. Daha sonra tünel üzerine gelen yükü dağıtmak için blonlama yapılır. Yani tünel çeperi delinerek sokulan demirler belli bir germe gücüyle vidalanır. Bu aşamada tünel inşaatı henüz tamamlanmamıştır. Bu durumda tünel zemin yapısına göre birçok durumdan, özellikle de en çok sudan etkilenir. Bu yapılmazsa, su, çeper betonu geçerek tünel içine akabilir. Şu anda Hıfzısıhha ile Fahrettin Altay arasındaki bölümde bu durum çok açık görülebilmektedir. Suyun, geçici destekleme durumundaki tamamlanmamış böyle tünellerde tehlike yaratma ihtimali yüksek. Çökme tehlikesi büyük.”

Hatalar zinciri bugüne getirdi


İhale kanunu engel değil
Burhan Özfatura, Büyükşehir Belediyesi’nin ihale kanunundan şikayet etmeyi bir kenara bırakmasını da istedi. Özfatura, önce Bayındır İnşaat, ardından da Bozoğlu firmalarıyla yaşanan sorunların ve projedeki zaman kaybının bir daha tekrarlanmaması için şu öneride bulundu: “Burada izlenmesi gereken yol, yapım ihalesinden önce yeterlilik ihalesi düzenlemek. Bu işe niyetlenen firmaların tecrübesi, ekipmanı, mali yapısı, personel kalitesi uygun mu değil mi ancak böyle anlaşılır. Sadece yeterlilik alan firmalar yapım ihalesine katılmalı. İhale açık ve net, bir masa etrafında sıkı pazarlıkla gerçekleştirilmeli. İzmir’in eski başkanı olarak şu an yaşanan sorunlar karşısında büyük üzüntü yaşıyorum. Eleştirilerimizi, belediyenin işini zorlaştırmak için değil, aksine kolaylaştırmak için yapıyorum. Hayatımın hiçbir döneminde partizan olmadım. Mevcut projelerin en kısa sürede, problemsiz
tamamlanmasını gönül verdiğimiz bu kent için diliyorum.”


Önce Bayındır, sonra Bozoğlu
Üçyol-Üçkuyular metro hattının temeli, 2005’in haziran ayında atıldı. İhaleyi 91 milyon TL’ye kazanan TMSF kontrolündeki Bayındır İnşaat, içine düştüğü ekonomik kriz nedeniyle çalışmaları önce yavaşlattı, daha sonra durdurmak zorunda kaldı. Büyükşehir Belediyesi Kasım 2006’da yasal prosedür ve şartnameye dayanarak inşaat sözleşmesini feshetti. Ardından çıkılan yeni ihaleyi Bozoğlu İnşaat aldı ve 8 Mayıs 2007’de sözleşme imzalandı. 2008 sonuna kadar tamamlanması hedeflendi. Ancak, bu sözleşme de geçtiğimiz günlerde feshedildi. Büyükşehir Belediyesi, öncelikle tünellerdeki çökme tehlikesine karşı önlem alınacağını, ardından da projenin bölüm bölüm tamamlanması için ihaleler gerçekleştirileceğini açıkladı. 11 kilometrelik mevcut güzergaha eklenecek 5.5 kilometrelik hatla Bornova’dan Üçkuyular’a
kadar kesintisiz ulaşım sağlanacak. Şu an 90 bin olan metro yolcu
sayısı, 160 bine yükselecek.