“Stat heyecanı” yazım üzerine Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’le görüştük. Türkiye’nin aday olduğu 2016’daki Avrupa Futbol Şampiyonası alınırsa, Özgener’in yarı final maçlarından birini memleketi İzmir’de oynatmak istediğini artık bilmeyen yok. Hala uluslararası standartlarda, günümüz futbol anlayışına uygun stat olmamasının Özgener’in elini kolunu bağladığı da malum... Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, “Bir değil, iki stat birden yapacağız” sözüyle umutlanan Özgener, bu konunun üzerine çöken yaz rehavetinden ise oldukça rahatsız.
Artık yerimizde saymayalım
Daha önce, “Sadece Aziz Bey’in çabası yetmez. Kocaoğlu yalnız bırakılmasın” diyen Türk futbolunun İzmirli patronu, bu uyarısına beklediği yanıtı henüz alamamış olmanın hayal kırıklığı içinde. Herkesi elini taşın altına koymaya bir kez daha davet ediyor, çok net konuşuyor: “Bu işi sadece Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na bırakırsak zora girer. Sivil toplum kuruluşları, odalar da öncülük etmeli. Kentin tüm dinamikleri harekete geçmeli. Eğer bu projeye sahip çıkılmazsa, İzmir, futbolun önemini kaldıramıyor demektir. İzmir bir stat bile yapamayacaksa, tartışacak, konuşacak birşey kalmamış demektir...”
Özgener’in asıl canını sıkan ise diğer şehirlerde gördüklerine memleketinde hasret olması. Dünya futbolunun yıldız kıtası Avrupa’nın bu en büyük organizasyonu için İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Antalya, Kayseri ve Bursa düşünülüyor. Adana’yla Trabzon da yedek şehir... Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı, çoğunda işlerin yolunda gittiğini söylüyor. Konu İzmir’e geldiğinde ise sözcükler adeta boğazına düğümleniyor, sonra da içini döküyor: “Konya geçen aralıkta stat projesini açıkladı, yakında yapımına başlanacak. Bursa stadını ekim ayında yıkıp yenisini inşa edecek. Antalya’nın projesi de, yeri de hazır. Yedek şehir Adana da stat yapacak. Diğer yedek Trabzon’da heyecanlı bekleyiş var. Kadir Has Stadı’nın yapılış aşamasında Kayseri’ye defalarca gittim. Herkesin bu işi nasıl sahiplendiğini gördüm. Bu manzara karşısında bir futbolsever olarak gurur duydum. İzmirli olarak ise üzüldüm, aynı birlik ve beraberliğin, heyecanın memleketimde de olmasını istiyorum. İzmir’in stat projesinde belirsizlik sürüyor. İzmir, elini çabuk tutmalı. Eğer bu sürecin dışında kalınırsa, futbolda daha da geride kalınır. Bu stat mutlaka yapılmalı, fırsat kaçırılmamalı. Ancak görüyorum ki İzmir’in futbolda başarılı olmasını, İzmir’den başka herhalde herkes istiyor..!”
Atatürk Stadı doğru çözüm değil
Mahmut Özgener, “Yeni stada ne gerek var, Atatürk Stadyumu ne güne duruyor” diyenlere de sesleniyor. Verdiği şu cevapla tartışmalara nokta koyuyor: “Atatürk Stadyumu, olimpik standartlarda. Günümüz futbolu için elverişli değil. Tribünleri yıkıp yeniden inşa etmek, yepyeni bir stat yapmaktan daha maliyetli. Bu doğru bir çözüm değil. Kaldı ki devletin orayı vereceğini düşünmüyorum. Vizyonu genişletelim... İzmir, mutlaka en az 40 bin kişilik stat yapmalı. İkincisi de gerçekleşirse, futbol için önemli kazanım olur.”
Mahmut Özgener, “Bu stadı sadece Avrupa Futbol Şampiyonası için değil, futbolun geleceği için istiyoruz. İzmir futbolun ne kadar önemli olduğunun farkına varmalı, bunu da yeni statla göstermeli” diyerek sözlerini tamamlıyor, memleketinden gelecek, duymak istediği iyi haberler için sabırsızlanıyor.
Ve son olarak, dost belki acı söylüyor ama İzmir’in menfaatleri için söylüyor...
Hataylılara Başkan Kocaoğlu’ndan yanıt
Metroyu Üçyol’dan Üçkuyular’a uzatacak projedeki son gelişmeler, Hataylılarda endişe yarattı. Çalışmaların bir an önce tamamlanıp, hayatın normale dönmesini beklerken, yüklenici firmayla Büyükşehir Belediyesi arasındaki son yaşananlar keyifleri kaçırdı. OKUR HATTI’nı arayan bölge halkı, bu hattaki talihsizliklerin artık son bulmasını istedi. Onların beklediği açıklama da bizzat Başkan Aziz Kocaoğlu’ndan geldi. Kocaoğlu, bu projede iki müteahhitle de şansızlık yaşadıklarını, ancak olup bitenlerin üzerinden kimsenin İzmirlilerin moralini bozmaya hakkı olmadığını ifade etti. Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi’nin yaşanan tüm sorunların üstesinden gelecek güçte ve kararlılıkta olduğunun altını çizdi.
Bu soruna artık son verilmeli!
Megafonlu seyyar satıcılardan yakınılmayan yer yok gibi... OKUR HATTI’na bu konuda telefon yağdıran İzmirliler, belediye başkanlarını göreve davet ediyor. Konak Belediyesi’nin başlattığı mücadele örnek gösteriliyor. “Sokak sokak gezip, gürültüleriyle herkesi rahatsız edenlere engel olunsun” deniliyor. Balçova’da oturan Ender Sever oldukça çarpıcı konuşuyor: “İlçenin her yerinde bu satıcıları görmek mümkün. Belediyeye pek çok kez başvurdum. Her defasında zabıta ekiplerinin gereken müdahaleyi yapacağı belirtildi, ama hiçbir şey değişmedi.”
Çam ağaçlarını kesenler bulunsun
Bayraklı’da Yavuz Caddesi’yle Yüzbaşı İbrahim Hakkı Caddesi’nin birleştiği yerlerdeki çam ağaçları kesildi. Çevre sakinleri olarak bu durum bizi çok üzdü. Yeşil fakiri kent olarak gösterilen İzmir’de daha çok fidan dikilmesi gerekirken, olanlara böyle kıyılması kabul edilir bir durum değil. Bu konunun araştırılmasını, sorumluların bulunmasını istiyoruz. Arzu Topaloğlu
Açık durakta beklemek işkence
İzmir’de belediye otobüsü duraklarının büyük bölümü kapalıyken, hala bazıları açık... Üçkuyular semtindeki vergi dairesinin karşısında da bu açık duraklardan var. Bu sıcak yaz günlerinde güneşin altında otobüs beklerken fenalık geçiriyoruz. Kışın da yağmurda ıslanıyoruz, soğukta donuyoruz. Herkese işkence çektiren bu durağın üzeri kapatılsın. Peyman Baran
Bu sokakta neden aydınlatma yok?
Çiğli 8019 Sokak’ta aydınlatma sistemi yok. Hava karardıktan sonra zifiri karanlık çöküyor, göz gözü görmüyor. Gece bu yolda yürümek cesaret istiyor. Başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere herkes korka korka ilerliyor. Yetkilerden daha önce yardım istedik, ancak bu soruna çözüm bulmadılar. Bu sokak da tıpkı diğerleri gibi aydınlatılmalı. Hatice Karagöz