Özgür Kaynar

Özgür Kaynar

ozgur.kaynar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İzmir büyülü bir şehir. Geçmişi neredeyse 10 bin yıl öncesine dayanan, her karış toprağındaki tarihi etkileyici bir kültüre dönüşmüş bir kent İzmir... Buraya adım atıp da güzellikleri karşısında hayran kalmayan yok gibidir. Bu kentin yüzü her daim gülümseyen insanları arasında yürürken, Kordon’da imbatın serin esintisini yüreğinde hissederken, Pasaport’ta müthiş manzaraya karşı keyifli bir çay molası verirken, Kemeraltı’nın cıvıltısına kapılırken, burada olduğu için kim şikayet edebilir ki? Bir yakadan diğerine Körfez vapuruyla yol alırken, seyre daldığı İzmir’e aşık olmayan var mı? Ya da, batarken deniz üzerinde renkten renge giren güneş karşısında hayranlıkla donup kalmayan?
Dört iklimin doyasıya yaşandığı bir coğrafyanın hediyesidir bizlere bu kent. Çağdaş insanıyla Türkiye’nin Batı’ya açılan kapısı, aydınlık yüzüdür İzmir. Daha pek çok güzel sözcük peş peşe sıralanabilir. Ama hepsi bu kadar değil. Ne yazık ki bardağın bir de pek görmek istemediğimiz boş tarafı var. Bunu göstermek bizim görevimiz. Aslında bunu en iyi, bu kente konuk olanlar fark ediyor. Alsancak’ta, Bostanlı’da, Göztepe’de, İnciraltı’nda dolaşırken, karşılaştıkları güzellikler karşında gözleri kamaşanlar, başlarını kaldırıp tepelere baktığında İzmir’e nasıl kıyıldığını anlıyor. O güzel İzmir fotoğrafı işte o zaman bozuluveriyor. Şehri örümcek ağı gibi saran çarpık yapılar her şeyi berbat etmeye yetiyor.

TOKİ görevi kötüye kullanıyor

Bu fotoğrafı değiştirmek için mücadele edenlerin başında gelen isimlerden biri de Hüseyin Aslan... Geçen çeyrek asırda 100 bin kişinin yaşadığı 24 bin konut ve 7 planlı kent parçasıyla bir de alışveriş merkezi kazandıran, alkışlanan başarı öyküsünün mimarı Ege-Koop’un genel başkanı Aslan, İzmir’i çirkinliklerden kurtarmak, sadece güzelliklerle anılan bir yer olması için çalışıyor. Çarpık yapılaşmanın ilacının toplu konut olduğunu biliyor. Ekonomik zorluklar nedeniyle ev sahibi olamayan, çaresizlikten kaçak yapı yapan, gecekondu dikenlerin de sesine kulak veriyor.
Hüseyin Aslan, TOKİ’yi ve belediyeleri ucuz konut üreterek, hem çarpık yapılara yenilerinin eklenmesinin önüne geçmeye hem de sosyal yaraya dönüşen ev sorununa çözüm üretmeye zorluyor. Ancak beklediği desteği göremediğini söylüyor. Aslan, özellikle TOKİ’yi sert bir dille eleştiriyor. Bu kurumun kuruluş amacı olan ev ihtiyacı duyanlara ucuz arsa ve konut sağlamaktan uzaklaştığını, görevini kötüye kullandığını dile getiriyor. Ege-Koop Genel Başkanı, defalarca Ankara’nın kapısını çaldıklarını, bu görüşlerini paylaşmak için randevu istediklerini, ancak ilgisizlikle karşılaştıklarını anlatıyor, şöyle devam ediyor: “TOKİ, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın talimatıyla 1984-1989 yılları arasında kooperatiflere ciddi kredi desteği sağlamıştı. Sonra bu unutuldu. Şimdi TOKİ, sadece yap-satçı oldu. Felsefesinden uzaklaştı, hastane, duble yol, baraj inşaatlarına başladı. TOKİ’yi yasal görevine dönmeye, yanlışa son vermeye çağırıyorum.”
Aslan, bu konuda yerel yönetimlerden de şikayetçi. İzmir’in eski Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura’dan sonra toplu konuta ilgili başkan göremediğini ifade eden Aslan, şunları dile getirdi:

Özfatura’yı örnek gösterdi

“Burhan Özfatura, görevi döneminde EVKA projeleriyle binlerce konut üretti, dar gelirliyi ev sahibi yaptı, kötü yapılaşmanın önüne geçti. Hem kentsel yenilemeyi sağlayacak hem de mevcut çarpık yapılaşmayı önleyecek hem de insanımızı ev sahibi yapacak bu projeler artık gündemde yok. Burhan Bey dönemindeki hassasiyete özlem duyuyoruz, aynı duyarlılığı tüm belediye başkanlarımızdan bekliyoruz. Bu konunun takipçisiyiz.”
Çirkin İzmir fotoğrafını güzelleştirmeye çalışan, bunu gerçekleştirirken de dar gelirlinin ev özleminin giderilmesini hedefleyen Aslan, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Tüm bunları, daha güzel bir İzmir için ve beni gördüklerinde, ‘Maaşım ev almaya yetmiyor. Biz nasıl ev sahibi olacağız’ diye soranlar için istiyorum. Kiracılığa mahkum kalanların çaresizliği karşısında ben de üzülüyorum. Onlara yardımcı olmamız gerekiyor. TOKİ’nin ve belediyelerin bu yöndeki tüm çalışmalarına Ege-Koop olarak destek olmaya hazırız. Yeter ki çivi çakılsın, yeni, modern kentler kurulsun...”

Haberin Devamı

Paralı binişe son veriliyor
Belediye otobüslerinde uygulanan sürücü kartı uygulaması yarardan çok zarar veriyordu. Kenkart’ı olmayan, İzmir’e kısa süreliğine ziyarete gelenlerin para vererek seyahat etmesi kolaylık sağlamıştı. Ancak şoförlerle sık sık bozuk para ya da para üstü tartışması yaşanıyor, bu nedenle seferler aksıyordu. Para alışverişi sırasında sürücülerin dikkati de dağılıyor, kazalar meydana geliyordu. İşin bir de suistimal boyutu vardı. Bazı şoförlerin yolculardan aldıkları paraları ceplerine attıkları iddia ediliyordu. Büyükşehir Belediyesi yönetimi sonunda tüm bunlara nokta koymaya karar verdi. Sürücü kartıyla paralı binişlerin kaldırılacağı OKUR HATTI’na açıklandı. Kenkart’ı bulunmayanların, İzmir’e konuk olanların birkaç kullanımlık kartlardan almaları istendi.

Haberin Devamı

Bornova Büyük Çarşı esnaf işgali altında
Bornova Büyük Çarşı’da işgal aldı başını gidiyor. Ne yazık ki duyarsız işyeri sahipleri, vatandaşa saygı göstermiyor. Masa ve sandalyeler artık kaldırımları da aştı, yolun ortasına kadar geldi. Zabıtayı aradık, ama ilgilenen olmadı. Başkan Kamil Okyay Sındır’dan yardım istiyoruz. Mustafa Uyar

Haberin Devamı

Seferler çok yetersiz ciddi sıkıntı yaşıyoruz
Gaziemir’le Narlıdere arasında sefer yapan 510 numaralı otobüs, yetersiz kalıyor. Özellikle sabahları ve akşamları çok geç geliyor. Bu yüzden işe gecikiyoruz. Sefer sayılarının artırılmasını, bu araçların duraklara en azından 20 dakikada bir gelmesini istiyoruz. Salih Esen

Kötü görüntüden ve kokudan artık bıktık
Konak Milli Kütüphane Caddesi’nde kimi esnaf, saat 19.00’dan sonra çöplerini yola döküyor. Her yer kötü kokuyor, ortaya çıkan manzara mide bulandırıyor. Daha önce imza toplayıp, Büyükşehir ve Konak belediyelerine ilettik. Ancak şu ana kadar hiçbir önlem alınmadı. Hidayet Toyran

Balıkçıların atıkları herkesi rahatsız ediyor
Bostanlı 6344 Sokak’ın girişindeki çöp konteynerleri çevre kirliliği yaratıyor. Çünkü yakındaki balıkçılar tüm atıklarını buraya döküyor, sokak hayvanları da yere saçıyor. Kötü kokudan kapı-pencere açamaz duruma geldik. Soruna belediye çözüm bulmalı. Sabahat Aydın