Geçen haftaki Türkiye-Yunanistan gerilimindeki CIA parmağı yazım Yunan gazetelerinde de yayımlandı.
O günden beri Yunanistan’dan kimi küfür, kimi Atina’nın tezlerini anlatan mesajlar alıyorum. Acıdır, barışa dileği içeren mesajların sayısı yok denecek kadar az.
Pazartesi akşamı Yunanistan’dan gelen haritalarla dolu bir mailden çıktı sayfadaki fotoğraf.
Fotoğraftaki kişinin yüzünü kapatan ben değilim, atan kişi kapatmış.
Bir kayacık parçasına çıkıp, 12 deniz mili kıta sahanlığı için pankartlar asarak varacağımız yer savaş olur. Savaştığımızı varsayalım, Batı topyekûn bir savaşa izin verir mi, vermez.
Hadi verdi diyelim, bizim tüm Yunanlıları, Yunanlıların tüm Türkleri öldürme ihtimali var mı?
Bu bir seçenek bile değil.
Eninde sonunda bir masaya oturup sorunlarımızı konuşmak ve çözmek zorunda kalacağız.
Sorunları çözdüğümüz gün, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının gelirini birlikte paylaşacağımız, başka ülkelerin bize milyarlarca dolar silah satmaya değil, gaz almaya geldikleri ülkeler olacağız.
Yunanistan kamuoyunu “2023’te Türkiye’de seçim var, gerginlik o yüzden” diye oyalayan ama 2023’te Yunanistan’da da seçim olduğunu görmezden gelen bakış açısı, Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın bir gün başbakan ya da cumhurbaşkanı olma hırsı için Atina-Ankara ilişkisini aralıksız germesi ve kapatılan faşist Altın Şafak tabanına hoş gözükmek için yapılanlar bizi bir savaşa götürüyor.
Madem sonunda barışmak zorunda kalacağız, o zaman niye önce savaşmak durumundayız?
Türkiye, iki ülke arasındaki tüm sorunları Adalet Divanı’na götürmeye hazır olduğunu defalarca açıkladı.
Yunanistan seçmeni, sandığa gittiğinde, Atina’ya bu teklifi kabul etmek yerine, “Neden olmayan paramızı silahlanmaya harcıyor, ülkemizi neden ABD eyaleti haline getiriyorsunuz?” sorusunu sorarak oy kullanmalı.
Yunanistan’ın geleceğini kimsenin olmadığı bir kayacık parçasına pankart asanlar değil, savaşa gerek kalmadan barışı savunanlar kurtaracak...
Gözümüzden kaçmaması gerekenler
Suriye’de Heyet Tahrir el Şam, Türkiye destekli gruplarla çatışıyor günlerdir. Rusya’nın Türkiye’nin desteklediği gruplara beş ayrı hava saldırısı düzenlediğine dair de haberler geliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri bölgedeki her gelişmeyi takip ediyor ama Suriye meselesi kamuoyunun da gündeminde olmalı her zaman.
Teknik olarak savaş halindeki iki ülke İsrail ve Lübnan, deniz yetki alanlarının paylaşımı konusunda bir uzlaşmaya vardılar. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarını sağlama alması için Mısır-İsrail- Filistin tüm anlaşmaları yapmasında büyük fayda var.
İsrail’de 1 Kasım’da seçimler var. Netanyahu, seçimden başbakan olarak çıkarsa, Lübnan ile yapılan anlaşmayı çöpe atacağını açıklamış durumda. Peki, görevde olduğu dönemde Türkiye-İsrail ilişkilerinde sorunlu adımlarla hatırladığımız Netanyahu, başbakan olursa, Ankara ile acaba nasıl bir ilişki yürütecek?
Fenerbahçe sana söylüyorum, Okan Buruk sen anla
Ankaragücü-Fenerbahçe maçından sonra Galatasaray Spor Kulübü VAR sistemini sert şekilde eleştiren bir bildiri yayımladı. Açıklamada adı anılmasa da hedefin Fenerbahçe olduğu çok açıktı.
Ligin daha 10. haftasında böyle bir bildirinin çıkması Galatasaray yönetiminin Okan Buruk’un oynattığı futboldan ve kaybedilen puanlardan rahatsız olduğunun da göstergesidir.Türkiye’de kulüp başkanlarının “Hocamızın arkasındayım” dediği
teknik direktörler genellikle 3-4 haftada kapı önüne konulur. Bu açıklamadan sonra gelse gelse “Okan Hocamızın arkasındayız” açıklaması gelir. Aman dikkat Okan Hoca...