Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Miçotakis hükümeti Yunan kara sularını sadece Girit’in batısı ve güneybatısında geçerli olmak üzere 12 deniz miline kadar uzattığını ilan etmeye hazırlanıyor. Buradaki amaç, Türkiye ile Libya arasında yapılan anlaşmayı geçersiz kılmak.

Böyle bir saçmalığı kimse kabul etmez diye düşünmek bize hata yaptırır. Yunanistan hava sahasını 10 mil, kara sularını
6 mil olarak ilan etmiş bir ülke. Böyle bir ülkenin Girit’in iki yanında kara sularını 12 mil, diğer yanlarda 6 mil bırakmak gibi bir saçmalık yapmayacağının garantisi yok.

Haberin Devamı

Beyaz Saray savaştan başka seçenek bırakmıyor Türkiye’ye

Bu noktada yine ABD çıktı karşımıza. ExxonMobil’in sismik araştırma gemisi Sanco Swift’in Girit’in çevresindeki
sularda sismik araştırmalara başlayacağı açıklandı. Bu çalışma tartışmalı sulara doğru kayacak mı göreceğiz.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis’ten şu an mantıklı bir adım beklemenin imkânı yok. Giderek büyüyen telefon dinleme skandalı nedeniyle Miçotakis oldukça zor durumda ve bulabildiği tek çıkış yolu Türkiye ile olan gerginliği artırıp, ABD ile mümkün olduğunca yakın durma fikrine dayanıyor.

Yunanistan tarihi boyunca ilk kez bir Başbakan, ABD Dışişleri Bakanı’na telefon açıp, 40 dakika kadar rapor verdi. Yunanistan halkı onurlu bir halktır, Başbakanlarının mevkidaşına değil de ABD Dışişleri Bakanı’na rapor  vermesi ulusal onurlarını zedelemiyor mu acaba?

Yunanistan Başbakanı Washington’a tam itaat ettiğinden, Girit’in iki bölgesinde kara sularını 12 deniz miline çıkarma kararı için de Washington’ın kapısını çalacak. Beyaz Saray bu karara evet der, üzerine bir de ExxonMobil gemisinin tartışmalı sulara gelmesine onay verirse Türkiye’nin artı 6 mile girecek her gemiyi vurmaktan başka çaresi kalmaz.

Yani çıkacak bir çatışma ya da savaşın tüm sorumluluğu bu saatten sonra ABD’ye ait olacak 

Yunanistan’ın anlaması gereken şey şu: Türkiye, Ege’nin sadece yüzde 7’sine hapsedilmeyi ve Doğu Akdeniz’in enerji kaynaklarının paylaşımında devre dışı bırakılmayı asla kabul etmeyecek. Ege, ya Türk-Yunan dostluk denizi olacak ya da bir kez daha savaşmaktan başka çaremiz kalmayacak. Kaldı ki bir kez daha savaşsak bile sonunda yine masada anlaşmak zorunda kalacağız. Hal böyle olunca, ne savaşmaya gerek var ne de olmayacak hedeflerin peşinde koşmaya. ABD’nin Yunan asıllı Atina Büyükelçisi de savaş çıkarsa karışmayacaklarını söyledi işte.

Haberin Devamı

Yunanistan Savunma Bakanı Dendias ülkeye lider olmak için körüklediği düşmanlıkların varacağı yeri görmüyor mu acaba?

Kemal Bey ve masaya yumruk

“Düşmanımın düşmanı dostumdur” anlayışı her zaman sorunlu bir anlayıştır. Bunun son örneği Saadet Partisi’nin “yayın organı” olarak bilinen TV5 yayınına FETÖ firarisi Hakan Şükür’ün çıkarılması oldu.

Mesele, “Yayını yapan sunucu işten kovuldu, konu kapandı” diye geçiştirilemez. Kanaldaki herhangi bir sunucu değil bahsettiğimiz kişi, kanalın Genel Koordinatörü ve aynı zamanda ana haber sunucusu olan birisinden söz ediyoruz. Kurumu temsil eden birinin konuk tercihinden kimsenin haberinin olmaması akla mantığa pek uygun değil. Programın tanıtımını da kimse görmedi mi acaba?

Kemal Bey, bugüne kadar Saadet Partisi’nin harem-selamlık oturma düzeni ya da parti programında anlatılan boşanma öncesi aile ya da mahalle büyüklerinin devreye girmesini öngören sistemini görmezden gelmişti. Acaba bu yayını da görmezden mi gelecek? Sonuçta TV5 çok sayıda CHP’li ismin de konuk olarak programlarına katıldığı bir kanal.

Haberin Devamı

Kemal Bey, görmezden gelerek ya da erteleyerek alacağınız adaylık onayı tüm bunlara değer mi acaba?

İsrail değil, TC vatandaşlarını tanımak

2006 yılında İsrail’e ilk gidişimde pasaportumdaki Suudi Arabistan VIP vizesi nedeniyle 7 saat boyunca havalimanında 3 ayrı ekibe ifade vermek zorunda kalmıştım. Durumun düzelmesi için İstanbul’daki İsrail Konsolosluğu’ndan Korin Penso devreye girmiş ama İsrail değil, Türk vatandaşı olduğu için güvencesi yeterli olmamıştı. İsrail’e ne zaman kızsak bir kaşımız havada baktığımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Yahudileri daha iyi tanımak için geç bile kaldık aslında.

Bu pazar günü Neve Şalom Sinagogu’nda 2001 yılından beri Türkiye’de kutlanan Yahudi Kültürü Avrupa Günü etkinlikleri var. Özellikle bilinmeyene karşı olumsuz düşünmeyi yıkmayı amaçlayan “Gelin Tanış Olalım” ekibiyle konuşmak, Sefarad ezgileri dinlemek, temsili bir Yahudi düğününe şahitlik etmek gibi çeşitli fırsatlar
olacak etkinlikte.

Programda Sorbonne Üniversitesi eğitim görevlisi sosyolog Pınar Kılavuz’un Türkiye’de Sefarad kimliğinin nostaljik unsurlarını ele aldığı sunum ile İzzet Erş’in “Yahudi ve İslam Kaynaklarında Tevrat” konulu paneli altını en kalın çizdiğim etkinlikler arasında.

Bilinmeyeni tanımaya çalışmak emek gerektirir bu doğru ama tanırsak pırıl pırıl beyinlerin geleceklerini İspanya ya da Portekiz’de aramasını yavaşlatabiliriz. Bu ülkenin vatandaşlarını daha iyi tanımanın sadece faydası olur, zararı olmaz.