Beşikler vermişim Nuh’a/Salıncaklar, hamaklar/Havva Ana’n dünkü çocuk sayılır/ Anadoluyum ben/ Tanıyor musun?
Seçim yasakları olmasa bir pazar yazısına Ahmed Arif mısralarıyla başlamak mümkün olmazdı.
Sonuçta şiir kitaplarının kişisel gelişim kitaplarının 10’da biri kadar bile satmadığı bir ülkede yaşıyoruz.
Ama yine de bilmemiz gereken çok şey var Anadolu’ya dair.
Mesela, dünya tarihinde geceleri düzenli olarak aydınlatılan ilk cadde Antakya’nın Herod Caddesi idi. MS 2. yüzyılda mermer sütunların üzerine iliştirilmiş yağ lambalarıyla yapılıyordu aydınlatma.
Düşünsenize, o tarihte 750 bin kişilik nüfusuyla dünyadaki en büyük üç şehirden biriydi Antakya.
Bugün yeterince koruyamadığımızı düşündüğümüz Manyas Kuş Cenneti var ya, MÖ 500 civarlarında Persler tarafından koruma altına alınmış, kurallar konmuş ve atık suların göle karışmaması için atık su kanalı da yapılmıştı.
Anadolu’dan söz edeceksek, küçük detaylar olarak kalıyor aslında bu yazdıklarım.
***
Bugün seçim var, biz seçimden önce ve seçimden sonra daha da yoğun olmak üzere ekonomi konuşacağız ya;
Aizonai Antik Kenti’ni hiç duydunuz mu?
Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesindedir Aizonai.
Dünyanın ilk borsası Macellum’un kalıntıları orada ortaya çıktı.
Nelere sahip olduğumuzu bilmediğimizin acı örneğini de yazmam lazım:
1970 Gediz Depremi sırasında yıkılan bir caminin kalıntıları altında bulundu o ilk borsa.
Başka ne bulundu derseniz, ilk enflasyonla mücadelede çıktı kalıntıların altından.
İmparator Diocletian, enflasyonla mücadele için MS 301 yılında tavan fiyat uygulamasına geçmiş.
MÖ 3000’lerde yaşamın olduğu belgelenen bir yer Aizonai. Geçmişinde Friglerden önce Hititlerin de olduğu biliniyor ama geriye kalan yok denecek kadar az maalesef.
Madem ekonomiden başladık, öyle devam edelim. Dünyanın bilinen ilk bankası Mania yakınlarında bulunan Sardes kentindeki Artemis Tapınağı, ilk bankacıları da tapınaktaki rahiplerdi.
***
Demokrasi seçimlerden önce çok konuştuğumuz konulardan biriydi ya,
Okullarda öğrendiğimiz zamanlarda önemini bilmiyorduk sonra da unuttuk, tarihte ilk meclis Anadolu’da kuruldu.
Hititler ve Pankuş Meclisi’ni öğrenmiştik.
Bu öğrenip unuttuğumuz bir de çok azımızın bildiği, öğretilmeyen bir başka gerçek daha var.
Bugün çok gıpta edilen ABD demokrasisine yön veren demokrasi Anadolu’dan çıkmıştır.
Likya Birliği Anayasası’ndan söz edince, “Yahu o zaman Amerika kıtası keşfedilmemişti” diyenler çıkacaktır.
Fransız düşünür Montesquieu, 1748’te basılan “Yasaların Ruhu” kitabında Likya Birliği Anayasası’nı antik dünyanın en mükemmeli olarak tanımlar. ABD’nin “12 Kurucu Baba” diye saydığı kişilerden Alexander Hamilton ve James Madison, ABD Anayasası kaleme alınırken, Likya Birliği Anayasası’ndan faydalanır. Peki demokrasi, Atina şehir devletine ne oldu derseniz, Atina’da sadece soylular oy kullanma hakkına sahipti, Likya Birliği’nde herkes. Ne acı, biz ise 2023’te kimler oy kullanmalı, kimler kullanmamalı gibi tartışmalar yaşadık.
***
Tarihi ilk yazan adam olarak tüm dünya Heredot’u bilir. Oysa ilk tarih yazıcılar da Hititlerdi.
Dünyadaki ilk manzara resminin MÖ 6 bin 600’de Hasandağı’nın patlamasını tasvir eden bir resim olduğunu ve Çatalhöyük’te kerpiç bir evin duvarına çizildiğini bilen kaç kişiyiz acaba?
Dünyanın en eski şehir planı, banyolardaki küvetlerin atası, ilk mektup ve zarflar… Hepsi yolumuzu Çatalhöyük’e düşürüyor.
Mardin, Midyat’a gidelim hemen, Mor Gabriel Manastırı da aslında dünyanın ilk üniversitesidir.
British Library’de de bulunan bazı el yazmaları manastırın sadece bir ibadet merkezi değil aynı zamanda verdiği inanç eğitimiyle ilk üniversite olduğunu söylüyor.
Okul yıllarımızda Tesla, Einstein, Edison daha birçok isimle beraber adını öğrendiğimiz isim Leonardo da Vinci’dir.
Robotiğin babası, sibernetiğin kurucusu olarak bilinen El Ceziri, Leonardo da Vinci’den 150 yıl önce Diyarbakır’da yaşamıştır.
Birleşik kaplar ilkesinin mimaride ilk kullanıldığı yer Denizli sınırları içerisindeki Laodikeia antik şehridir. Galileo’dan tam bin 500 yıl önce birleşik kaplar ilkesiyle şehre su getirmişlerdir.
Destanları dünyada en bilinen isim olan Homeros, İzmirlidir. Mısır’daki İskenderiye Kütüphanesi’ni hepimiz biliriz ama parşömen yaprağı bulan, fihrist düzenine geçilen yer Bergama Kütüphanesi’dir.
Hayvanları konuşturarak fabl türünü yaratan Ezop, Erdek doğumludur.
Bugün otoyolları konuşuyoruz ya, antik dönemin ilk yol ağının, MÖ 6. yüzyılda Manisa Sardes’ten başlayıp, İran’da bulunan Pers şehri Susa’ya ulaşan ve üzerinde 800 köprü, 100’ün üzerinde kervansaray kurulu, 9 metre genişliğinde bir yol olduğunu hiç öğrendik mi?
***
Dünya hukuk tarihinde cezayı şahsileştiren ilk kişi Hitit Kralı Telepinu oldu.
Yerleşik hayata ilk geçişin, ilk toplu ibadetin izlerini Göbeklitepe’de bulduk, tarihin sıfır noktası dedik adına.
Dünya tarihinde ilk tarımsal faaliyetlerin izi Diyarbakır-Çayönü’nde çıktı karşımıza.
Tarihin ilk nüfus sayımı Roma İmparatoru Augustus’un döneminde Anadolu’da yapıldı. Roma’daki sayım Anadolu’dan sonradır.
Gordion Düğümü Ankara Polatlı yakınlarında atıldı ve kesildi.
“Midas’ın kulakları eşek kulağı” efsanesinin izini sürünce yine aynı alan çıkıyor karşımıza.
Gelmek ve kalmak için büyük savaşlar verdiğimiz Anadolu’yu halen çok az tanıyoruz.
***
Yazılabilecek daha çok şey var ama bir yerde durmak lazım.
Anadolu söz konusu olduğunda, yok saydığımız şiir ve aşka dair efsaneler de devreye girer.
Ferhat ile Şirin’in destanı mesela...
Efsane aslında Amasya’ya su getirilmesinin hikâyesidir.
Erken Roma döneminde yapılan bir kanalı mühendislik başarısıyla konuşmazdık, hikâyeyi aşka bağlayıp, unutulmaz kıldık.
Dedim ya, şiir kitapları, kişisel gelişim kitaplarının 10’da biri kadar bile satmıyor artık.
“...Hep bir ağızdan türkü söyleyip, hep beraber sulardan çekmek ağı/ demiri oya gibi işleyip hep beraber/hep beraber sürebilmek toprağı/ ballı incirleri hep beraber yiyebilmek/ yarın yanağından gayrı her şeyde/ her yerde/hep beraber diyebilmek...”
Haftanın fotoğrafı
Bu kare 25 Mayıs’ta Güney Kore’deki Seungjin Ateş Eğitim Sahası’nda çekildi. ABD ile ortak tatbikat sırasında Güney Kore’nin insansız hava araçları formasyon halinde uçtu.
An’lar...
1941, Göksu: Düğün alayı sadece otomobillerden oluşmaz. Teknelerle düğün alayı kurulurmuş bir zamanlar.
1958, Karaköy: Balık akını sırasında dolan ağlar. Bugün Marmara’da en modern araçlarla en acımasız avcılığı yapıyoruz.
1934, Taksim: Stadyumda 19 Mayıs kutlamaları.