Çevremdeki umutsuzluk ve karamsarlık havası beni fena halde sıkmaya başladı. Her gittiğim yerde “Ne oluyor, nereye gidiyor bu ülke?” sorusuyla karşılaşıyorum. Genelkurmay Başkanı’nın bile telekulak dinlemesine takılması, yargıdaki kapışmanın tırmanması, AKP Milletvekili Avni Doğan’ın “Şimdi fişleme sırası bizde” diyerek partisinin asıl amacı hakkında ilginç itiraflarda bulunması, bu tür soruları akla getiriyor ister istemez.
Öte yandan ekonomimizin çok iyi yolda olduğunu söyleyenler, borsanın yükselmesini ve “rating”(derecelendirme) kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notunu yükseltmesini kanıt olarak gösteriyor ama işyerini kapattığını ya da işini kaybettiğini söyleyenlerin yakınmaları da giderek artıyor.
Bunların farkında olan birinin umut dolu, iyimser yazılar yazması kolay değil, sürekli olarak karamsar yazılar yazmak da sıkıyor insanı. Bu duruma bir çare ararken eski bir dost yetişti imdadıma, “Olaylara farklı bir gözlükle bakmaya çalış, o zaman çok daha iyimser olabilirsin belki”, dedi.
AKP gözlüğünü takınca...
Tavsiyesini tutmaya karar verdim ve ülkemizdeki gelişmelere bir de Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) gözlüğüyle bakayım dedim. Birden bambaşka bir tablo çıktı karşıma. AKP’li gözlüğüyle bakınca şöyle düşünmeye başladım:
- Artık kontrolümüz dışında kuş uçmuyor bu ülkede. Genelkurmay Başkanı’nı bile her an dinliyoruz.
- Bu ülkede askeri darbenin şakası bile yapılamaz artık, yapanı alırız içeri.
- Şimdi sıra bizde, 40 yıldır çektiklerimizin intikamını alacağız.
- Bürokrasideki operasyon da hayli ilerledi, yakında amacımıza varırız.
- Yargıda sorun çıkartanlar var ama onların da sırası gelecek yakında.
- Demokrasi ve sivilleşme adına bize destek veren liberal-demokrat aydınların katkısı çok işimize yarıyor.
- Onların da katkısıyla ve Avrupa Birliği’ne uyum sağlama bahanesiyle ülkenin kontrolünün tam anlamıyla elimize geçmesini sağlayacak adımları atabiliriz.
- Küresel kriz nedeniyle ekonomimiz fena halde küçüldü, işsizlik rekor düzeye tırmandı ama “teğet geçti” edebiyatıyla harika uyuttuk milleti.
- Şimdi bir aksilik olmazsa “rating” kuruluşlarının da yardımıyla seçime kadar idare ederiz durumu, telaşa kapılmaya hiç gerek yok.
- Karşımızdaki muhalefet partileri tamamen bizim senaryomuza göre oynuyor oyunu, onlar sayesinde fazla zorlanmadan alırız seçimi.
Zafer keyfi bizim İtiraf edeyim ki ülkeye AKP’li gözlüğüyle bakınca müthiş rahatladım. Kasvetim dağıldı, geleceğe umutla bakmaya başladım. Türkiye’yi nurlu ufuklara götüren hareketin bir parçası olmak, yaklaşan zaferlerin kıvancını hissetmek uzun zamandır hasretini çektiğim bir duyguymuş. Şimdi doya doya bu duyguyu tadacağım ve iyimser
yazılar yazacağım.