Dünya Kalkınma Raporu, dünya ekonomisinde baş döndürücü gelişmelerin yaşanmakta olduğunu ve ancak bu gelişmeleri doğru değerlendirip ortaya çıkan fırsatlardan yararlanabilen ülke ve firmaların geleceğe umutlu bakabileceğini gösteriyor bize. Dünyanın nereye gittiğine bakmadan, Türkiye'yi küresel sürecin dışına çekerek 'kurtarmaya' çalışanlar ise Türkiye'nin geleceğine gölge düşürmüş oluyorlar aslında. Orhan Pamuk'un Nobel Ödülü'nü almasıyla ilgili yazıma gelen tepkileri pazar günü ele alacağım çünkü gecikmeden değinmek istediğim bir rapor yayınlandı. UNCTAD'ın (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü), 2006 yılı Dünya Kalkınma Raporu'nun ortaya koyduğu gelişmeler bizi Türkiye'nin geleceği konusunda yeniden düşünmeye zorluyor. Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının 2005 yılındaki gelişimini irdeleyen UNCTAD Raporu'nun basılı metni henüz elime geçmedi ama görebildiğim veriler ve YASED'in konuyla ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında edindiğim bilgiler bir ön değerlendirme yapma olanağını veriyor. 2005 yılındaki gelişmelerle ilgili olarak öncelikle dikkate alınması gereken noktalar şunlar: 2005 yılında şirket birleşmeleri ve satın almaları (B&S) bir önceki yıla göre % 88 artarak 716 milyar dolarlık bir büyüklüğe erişti ve doğrudan yatırım (DY) toplamının % 78'ini oluşturdu.Portesi 1 milyar doların üzerinde 141 adet mega B&S işlemi gerçekleşti ve öncelikle bu nedenle gelişmiş ülkelere giden yatırım miktarı daha çok arttı. Buna karşılık yeni firmaların kurulması ve yeni kapasite yaratılmasını içeren yeni yatırımların (YY) toplamı bir önceki yıla göre % 40 azalarak 200 milyar dolara düştü.Yatırımlar öncelikle telekomünikasyon ve finans gibi hizmet sektörleriyle enerji ve diğer temel girdileri üreten sektörlerde yoğunlaştı.Türkiye gibi 'gelişme yolundaki ülke' tanımına giren ülkelerin dış ülkelerdeki doğrudan yatırım toplamı 2005'te 133 milyar dolara erişerek yeni bir rekor kırdı ve bu ülkelerin toplam doğrudan yatırım stoku 1.4 trilyonluk bir büyüklüğe erişti.Çin ve Hindistan gibi ülkelerin çok uluslu şirketlerinin küresel pazardaki ağırlıkları artmaya başladı. 2005'te doğrudan yatırımlar Türkiye, 2005 yılında çektiği doğrudan yatırım sermayesi miktarını bir önceki yıla göre % 243 artırarak en yüksek oransal artışı sağlayan ülkelerden biri oldu. YASED'in açıklamasına göre 2005'te 9.7 milyar dolara varan Türkiye'ye DY girişi bu yılın ilk 8 ayı sonunda 12.4 milyar doları buldu. Dünyadaki eğilime uygun olarak 2005'te Türkiye'ye DY girişlerinin %75'inden fazlası B&S işlemlerinden kaynaklandı. Öte yandan Türk şirketlerinin dış dünyadaki doğrudan yatırımları da 2005'te ilk kez 1 milyar doları geçti. Dünyadaki DY hareketleri, küresel ekonominin geleceğini belirlemede önemli bir role sahip. YASED Başkanı Şaban Erdikler, B&S işlemlerinin doygunluğa eriştiği noktada YY'ların yeniden önem kazanacağını ve bizim için de bundan pay almanın önemli olacağını söylüyor. Ayrıca Türk firmalarının küresel performansı da önem kazanacak. oulagay@milliyet.com.tr Türkiye'nin durumu
Özay Şendir
2025’te olacaklara dair…
29 Aralık 2024
Abbas Güçlü
“İTÜ aradığı Yıldızı buldu”
29 Aralık 2024
Zeynep Aktaş
Faizde düşüş trendi yatırımda rotayı değiştiriyor
29 Aralık 2024
Ali Eyüboğlu
Dijital kanalların seyirciyle bağı yok
29 Aralık 2024
Güldener Sonumut
Avrupa’da söylemle eylemin 50 tonu ve 2025
29 Aralık 2024