Dünya gözü Türkiye ekonomisi tüm bu kriterlere göre hayli başarılı bir performans sergilemiş son beş yılda. Ekonominin toplam büyüklüğünü gösteren GSYİH sabit fiyatlarla % 42, dolar değeriyle % 174 büyümüş. Büyüme 20 çeyrektir kesintisiz sürüyor. Bu sürecin sonunda Türkiye ekonomisi 400 milyar dolarlık bir büyüklüğe erişmiş. Ayrıca dış ticarette de çarpıcı artışlar yaşanmış, rekorlar kırılmış.Bu olumlu tablonun ortaya çıkmasında dünyadaki gelişmelerin, Türkiye gibi ülkelere büyük miktarda dış kaynak akmasının da önemli rolü oldu kuşkusuz. Ayrıca büyümenin her kesime yansımadığını ve dış açık riskinin arttığını iddia etmek de mümkün ama kim ne derse desin, dış dünya her şeyden önce büyüme rakamlarına bakıyor, Türkiye'yi buna göre değerlendiriyor. Ekonominiz hızlı büyüyorsa dünya size olumlu gözle bakıyor. Büyümeniz süreklilik kazanmış görünüyorsa olumlu puanlarınız daha da artıyor. Bu büyüme süreci sonucunda ekonominizin toplam büyüklüğü hatırda kalacak bir eşiği aşmışsa bunun için de ek puan alıyorsunuz. Hindistan'daki Müslümanların durumuyla ilgili ilginç bir yazı okudum 31 Mart tarihli Financial Times (FT) gazetesinde. Kapsamlı bir araştırmaya dayanan bu inceleme yazısında Hindistan nüfusunun %13'ünü oluşturan 140 milyon Müslümanın çok büyük bölümünün nasıl dışlandığı ve geri bırakıldığı anlatılıyor. Karşılaştırmalı rakamlara bakıldığında Hindistan'daki yoksulluk ve azgelişmişlik düzeyinin Türkiye ile karşılaştırılmayacak düzeyde olduğu da ortaya çıkıyor.FT'deki verilere göre Hindistan'da günde 1 dolarlık yoksulluk sınırının altında kalan nüfusun toplamdaki oranı % 22.7 iken Müslüman nüfusta % 31'e çıkıyor bu rakam. Okur - yazarlık oranı genelde % 65, Müslümanlarda % 59. Diplomalıların oranı genelde % 7.4, Müslümanlarda % 4. Yazıda, özellikle Müslüman nüfusa karşı uygulanan ayrımcılığın ülkede kanlı bir patlamaya neden olabileceği uyarısı yapılıyor.FT gibi gazeteleri her gün dikkatle okursanız bu gibi araştırmalara da rastlıyorsunuz ama bu bir istisna. İş dünyasının yakından izlediği medyada Hindistan'la ilgili haberlerin büyük çoğunluğu geçen yıl % 9'un üstünde büyüyen ekonominin çarpıcı performansıyla, yeni yatırım projeleriyle, yazılım sektöründeki atılımla, Hindistan şirketlerinin dünyanın ünlü şirketlerini ele geçirmesiyle ilgili haberler. Hindistan çoğunlukla bir "başarı öyküsü" olarak anlatılıyor. Hindistan'dan Türkiye'ye Büyümenin büyüsüyle pompalanan bu başarı öyküleri aslında önemli, çünkü bu öyküler sayesinde söz konusu ülkelere ilgi artıyor, daha büyük miktarlarda yabancı sermaye geliyor, dış kaynak girişi sayesinde büyüme büyüsünü sürdürme olanağı doğuyor.Bütün bunlar iyi güzel de, bu başarı öyküleri yazılırken göz ardı edilen sorunlar, dış koşulların olumsuza döndüğü noktada kendini belli eder ve büyü bir kez bozulursa?..Büyüye kapılanlar bu soruyu hiç sormamayı yeğliyor. oulagay@milliyet.com.tr Büyü bozulursa?