Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dünyada ve Türkiye’de, krizdeki ekonominin durumunu ve gidişatını anlatmak için o kadar farklı benzetmeler yapıldı ve yapılıyor ki bunları topluca izleyen birinin kafasının karışmaması olanaksız. Bu benzetmelere bakarak, ekonominin içinden kolay kolay çıkamayacağı bir çukura düştüğü korkusuna kapılabilirsiniz ya da krizin aşıldığına ve kriz öncesindeki güzel günlere geri dönülmekte olduğuna inanabilirsiniz.
Bu ortamda gerçekçi bir değerlendirme yapmak kolay değil. Ben bu kez meteorolojik bir benzetme yaparak havanın “çok bulutlu” olduğunu söyleyeceğim. Borsalardaki günlük iniş - çıkışların ötesine bakıp ciddi analiz yapanların birçoğu da sanırım bu görüşte. Geçen yılın eylül ayında patlayan ve “küresel mali sistem yere mi çakılıyor” paniğine yol açan “kusursuz fırtına”nın atlatıldığını hemen herkes kabul ediyor ama o dehşet anının atlatılmış olması, kriz öncesindeki ortama geri dönüleceği ve günlük güneşlik bir havanın hüküm süreceği anlamına gelmiyor. 

IMF: Daralma yavaşlıyor
Küresel ekonomi ve finans sistemi hâlâ çok ciddi tehditlerle karşı karşıya ve bundan sonra neler olacağı konusunda da bir fikir birliği yok. Başkan Yardımcısı John Lipsky’nin geçen hafta Bodrum’da yaptığı konuşmada da belirttiği gibi, IMF küresel daralmanın yavaşladığını düşünüyor ve küresel ekonominin 2009 ve özellikle 2010 performansıyla ilgili olarak, önceki tahmininden biraz daha iyimser bir tahmin açıklamaya hazırlanıyor. OECD’nin bu hafta Paris’te açıklayacağı yeni tahminlerin de bir önceki tahminlerden daha kötü olmayacağı anlaşılıyor. IMF ve OECD’nin eylülden sonra açıkladığı her tahmin bir öncekinden daha olumsuz olmuştu.

Dünya Bankası karamsar
Buna karşılık Dünya Bankası’nın önceki gün yayınlanan Kalkınma Finansmanı Raporu’nda yer alan tahminler, Banka’nın üç ay önce açıkladığı tahmine göre çok daha karamsar bir tablo ortaya koyuyor. Dünya Bankası’nın yeni tahminine göre dünya ekonomisi bu yıl % 2.9 küçülecek (üç ay önceki tahmine göre % 1.7 küçülecekti), 2010’daki büyüme ise daha önce öngörüldüğü gibi % 2.3 değil,  % 2.0 olacak. Gelişme Yolundaki Ülkeler’in 2009’daki büyüme hızı da önceki tahminde öngörülen % 2.1 yerine ancak % 1.2’ye varabilecek.
Dünya Bankası dünya ticaret hacmindeki daralmaya ilişkin tahminini de % 6.1’den % 9.7’ye yükseltmiş bulunuyor. Dünya ekonomisinde ve ticaretinde  kötüleşme beklentisini sürdüren Dünya Bankası’na göre 2009’da, Türkiye gibi ülkelere özel dış kaynak akışında da % 50’lere varan düşüşler yaşanacak.
Türkiye’de ise 2009 yılının ilk çeyreğine ilişkin veriler bu ay sonunda açıklandığında takke düşecek ve Türkiye ekonomisindeki daralmanın çarpıcı boyutu ortaya çıkacak. Yılın ikinci çeyreğinde ekonomideki daralmanın hissedilir biçimde yavaşlayacağı ve yılın son çeyreğinde yeniden büyümeye geçileceği tahmin ediliyor ama bu da yılın bütününde çok ciddi bir küçülmenin ortaya çıkmasını önleyemeyecek. Türkiye’de de “Krizi aştık, hava açıldı” demek için çok erken.