Geçen yılın ağustos ayında yayımlanan “Kriz mi, ne krizi” başlıklı yazısında, küresel krizin etkilerini fazla abartmamak gerektiğini savunan, Economist dergisinin eski editörü Bill Emmott, geçen hafta Guardian gazetesinde yayımlanan yazısında neden yanıldığını açıkladı. “Benim analizim özünde doğruydu ama ben bu analizi yaparken önümdeki yola bakacağıma dikiz aynasından arkamdaki yola bakmışım”, diyor Emmott.
Bill Emmott yalnız değil. Halen yaşanmakta olan krizi, küreselleşme öncesi dönemin krizlerine bakarak yorumlamaya çalışanlar önlerini göremiyor, “Kriz bitti, dibi göründü” diyerek kendilerini ve başkalarını avutmaya devam ediyor. Sürekli olarak iktidarlarının ilk beş yılındaki başarıları hatırlatan Başbakan Erdoğan da, hep dikiz aynasına baktığı için, krizin Türkiye’de nelere yol açabileceğini pek göremiyor.
İç kapayan tablo
Dikiz aynasına değil de önümüzdeki yola baktığımızda gerçekten de ürkütücü bir tablo çıkıyor karşımıza. Son haftalarda açıklanan veriler ve yapılan tahminler, 2009 için iyimser olmanın giderek zorlaştığını gösteriyor.
- ABD ekonomisinin resesyona girdiği ortamda dünya ekonomisinin kurtarıcısı olması beklenen Çin’de ihracat ve sanayi üretimi şaşırtıcı bir hızla yavaşlıyor. Çin’in 2009’daki büyüme hızına ilişkin tahminler sürekli olarak aşağı çekilirken işsizlik tırmanıyor ve sosyal patlama tehdidi büyüyor.
- Asya’daki önemli ‘Yükselen Pazar’ ülkelerinde, ekonomik büyümenin yerini daralmaya bıraktığı görülüyor. Singapur ekonomisinin 50 yıldan beri ilk kez % 2 küçülmesi bekleniyor. Hong Kong, Tayvan ve Güney Kore’de de küçülme kaçınılmaz görünüyor.
- ABD’nin yanı sıra, Japonya, İngiltere, Almanya ve bir bütün olarak Euro alanında yaşanmakta olan ekonomik küçülme sürecinin yılın bütününe damgasını vurması olası. IIF’nin (Institute of International Finance) 18 Aralık’ta açıkladığı son tahminlere göre, 2009’un bütününde ABD’de % 1.3, Euro alanında % 1.5, Japonya’da % 1.2 küçülecek ekonomi.
- Dünya ticaretindeki daralmanın, umudunu ihracata bağlamış olan ülkeleri çok fena vuracağı anlaşılıyor. Yalnızca Asya’daki ihracat kaybının 2009’da 700 milyar doları bulacağı hesaplanıyor.
- Ekonomik büyümenin küçülmeye dönüştüğü ortamda küresel boyutta bir işsizlik patlaması yaşanması olası.
- Finans kesimine enjekte edilen kaynaklar kredi akışını sağlayabilmiş değil.
- Dünya ekonomisindeki keskin yavaşlamanın şirket kârlarını olumsuz etkileyeceği görülüyor.
‘Oyun bitti’ psikolojisi
Bill Emmott, Guardian’daki yazısında önemli bir saptama yapıyor, ekonomide asıl önemli olanın modeller ve matematik formülleri değil, insan davranışları olduğunu vurguluyor.
Küresel finans kesimindeki çöküş ve bunun reel ekonomideki yansımaları, insanlarda bir dönemin bittiği izlenimini yarattı. Müthiş bir güven bunalımı doğdu, kimsenin harcama yapmak ve risk almak istemediği bir döneme girildi. Bu psikolojiyi kırmadan bu krizi aşmak kolay olmayacak.
Tunca Bengin
İsrail teröründe neredesiniz?
23 Aralık 2024
Abdullah Karakuş
‘Benim teröristim iyi’ çıkmazı
23 Aralık 2024
Hakkı Öcal
Suriye’de barışı önlemenin yolu: YPG’yi korumak
23 Aralık 2024
Eren Aka
Belediyelerin borç tartışması bitmiyor!
23 Aralık 2024
R.Hakan Kırkoğlu
2025 size ne getirecek? Yengeç | Jüpiter ile şans ve bolluk sizinle olacak
23 Aralık 2024