Hazine’den sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in geçen hafta yaptığı bir açıklama hayli tepki çekti. Ne demişti Sayın Şimşek? Başbakan Erdoğan’ın “Krizin Türkiye’ye teğet geçeceği” saptamasını doğru bulduğunu söylemiş ve “Türkiye’de hane halkının durumu da diğer ülkelere göre daha iyi” demişti.
Türkiye’de sanayi ve ekonomi benzeri görülmemiş bir hızla küçülürken, işyerleri kapanırken, işsizlik tırmanırken Sayın Şimşek’in böyle bir değerlendirme yapması, krizin etkilerini yoğun biçimde hisseden herkesi kızdırdı. Gazetelerde “Bakan harikalar diyarında” diye manşetler atıldı, Sayın Bakanı eleştiren köşe yazıları yazıldı, DİSK’in zehir zemberek açıklamasında “Ekonomik ve sosyal hayatın somut gerçekleri demeçlerle gizlenemez” dendi.
Hane halkı iyi durumda mı?
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, “Türkiye’de hane halkının durumu diğer ülkelere göre daha iyi” saptamasını neye dayandırdığını, geçen gün benim de katıldığım bir toplantıda açıkladı. Sayın Bakan’a göre Türkiye’de hane halkı borcunun GSYH’ya oranı % 11 dolayında, oysa bu oran Batı Avrupa’da % 56, ABD’de ise % 90’larda. Ayrıca Türkiye’de halkın, ABD halkından farklı olarak, kriz nedeniyle büyük bir servet kaybına da uğramadığını söylüyor Sayın Bakan.
Grafik 1’de de görüldüğü gibi, Sayın Bakan’ın saptamasında gerçek payı var, Türkiye’de hane halkının borcu ya da yükümlülükleri Avrupa Birliği (AB) ortalamasının çok altında. Hatta AB’ye yeni üye olan ülkelerin bile altında. Grafik 2’de görüldüğü gibi hane halkımızın toplam borcunun ya da yükümlülüklerinin GSYH’ya oranı son yıllarda artmakla birlikte hâlâ Avrupa normlarının hayli gerisinde.
Hane halkımızın bu borçlanmadan kaçınma eğiliminin geçmişe dayanan, tarihsel ve kurumsal nedenleri var kuşkusuz. Konut kredisi (mortgage) sisteminin ülkemizde yaygınlaşmamış olması da bu oranı aşağı çeken nedenler arasında. Biz ekonomik analiz yaparken bu verileri dikkate almak zorundayız ama bu verilere bakarak, şimdi krizden olumsuz etkilenen insanlara “Haydi uzun etme, iyisin” demeye kalkışırsak tepki görmemiz kaçınılmaz olur.
IMF’den 100 milyarı kaparız(!)
Hanımlar, beyler, yok mu artıran? Ben diyorum ki biz büyük ülkeyiz, üstelik Başkan Obama da çok sevdi bizi, IMF’den 100 milyar doları kaparız evvel Allah. Hayal gücü bu rakamı da aşan biri varsa çıksın karşıma, bir o artırsın, bir ben artırayım.
Şaka bir yana, IMF ile Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in öngördüğü gibi üç yıllık bir anlaşma yapılması halinde, Türkiye’ye sağlanacak kredi desteğinin miktarı, geçen salı yayımlanan yazımda da değindiğim gibi, daha önceki tahminlerin üstüne çıkabilir.
Ancak anlaşma henüz sağlanmış değil. Konu 9 Nisan günü düzenlediği olağan basın brifinginde IMF Basın sözcüsü Caroline Atkinson’a sorulduğunda kendisi şu cevabı vermiş: “Daha önce de söylediğimiz gibi Türkiye ile görüşmeler sürüyor. G-20 toplantısı sırasında IMF Başkanı ile de bir temas sağlandı. Bu görüşmelerde tartışma gündemine gelecek miktarla ilgili bir şey söyleyemem sizlere. Bakan Şimşek IMF ile bir stand-by anlaşması yapmayı arzuladıklarını daha önce açıklamıştı ve bununla ilgili görüşmeler sürüyor.”
IMF bu ayın sonundaki geleneksel ilkbahar toplantılarını da içeren çok yoğun bir döneme giriyor. Türkiye ile anlaşmanın bu arada kotarılması halinde bile bunun IMF Board’u tarafından onaylanması ancak mayıs ayı içinde olabilir. O zamana kadar IMF’den gelecek büyük paranın hayaliyle yaşamaya devam edeceğiz herhalde.
Tunca Bengin
İsrail teröründe neredesiniz?
23 Aralık 2024
Abdullah Karakuş
‘Benim teröristim iyi’ çıkmazı
23 Aralık 2024
Hakkı Öcal
Suriye’de barışı önlemenin yolu: YPG’yi korumak
23 Aralık 2024
Eren Aka
Belediyelerin borç tartışması bitmiyor!
23 Aralık 2024
R.Hakan Kırkoğlu
2025 size ne getirecek? Yengeç | Jüpiter ile şans ve bolluk sizinle olacak
23 Aralık 2024