İnsanların doğduğu çocukluk ve ilk gençlik yıllarını yaşadığı kentlere olan özlemi bitmez. Mahalle arkadaşları, şeker almaya gittiği bakkal, komşu teyzenin bahçe duvarından dışarıya taşan dut ya da erik ağacı, haftada iki kez kapılarını çalan ağzından sigarası eksik olmayan sütçü amca unutulmazlar arasında yer alır... Yıllar sonra fırsatını bulup doğduğu sokakları görmeye gelenlerin çoğu hayal kırıklığına uğrar. Güneş gören pencerede annesinin karanfil yetiştirdiği evini, konaktan bozma okulunu, traş olduğu tek koltuklu küçük berber dükkanını göremeyenler, yanlış bir sokağa mı geldim telaşına kapılırlar. Bazı kentler eskiyi yaşatma konusunda şanslıdır, dekor yerinde olsa da zaman oyuncularını değiştirmiştir. Kapısını çaldıkları evlerden başka yüzler çıkar karşılarına, aslında onlar da başka diyarlardan gelmiş göç yarası olan insanlardır. Ah bu göçler yüzünden ne çok insan elinde bavuluyla yer değiştirmek zorunda kaldı…
Bugünkü yazımın kahramanı müzisyen Moshico Cohen’de küçük yaşlarda İzmir’den ayrılanlardan. Yıllar önce bir yazışmalarımızda bana fuarda çiş yapan çocuk heykelinin yerinde durup durmadığını sormuş, arkasından heykelin önünde çektirdiği çocukluk fotoğrafını göndermişti. Evleri Bedavabahçe’de yangın sonrası yıkılan Şonsol Sinagogu’nun sokağındaymış. Küçük avlusu, kuyusu, turunç ağacı olan evini hayal meyal anımsıyor. Kendisine, “Asari Atika Müzesi bahçesinde sergilenen heykeller arasında arkadaşlarınla saklambaç oynadın mı? Altınpark’ta kurulan cambazhanede gösteri izledin mi? Seni, doğduğun topraklardan koparan yolculuğa, Basmane Garı’ndan kalkan buharlı tren miydi?” diye sormak geldi içimden… Ancak o daha önce davranıp, “Dedem Haham Yitsak Efendi’yi ve kızlarını tanıdın mı?” diye sormuştu… Dedesinin hahamlık yaptığı Şonsol Sinagogu’nun yangın sonrası yıkıldığını, Haham Efendi’nin kızları, Roza’nın ölümünden bir müddet sonra Perla’nın huzur evine gittiğini, gözyaşları içerisinde evine ve mahallesine veda etmek zorunda kaldığını, o gün tesadüfen gördüğüm Perla’ya “Ağlama Perla ağlama mukadderat, bunlar da geçer” dediğimi söylemiştim…
İsrail’de yaşayan başarılı müzisyen Moshico Cohen, teması çok renklilik olan,100. yılda 6. Basmane ve Çevresi Tarih, Kültür, Sanat ve Arkeoloji Günleri’ne katılıp mahallende bize konser verir misin teklifine: “Doğduğum sokaklara ömür boyu unutmadığım Türkçe şarkılarımla birlikte kalbimi götüreceğim” diye karşılık vermişti. Çocukluk yıllarında hepi topu altı yedi yıl yaşadığı Basmane, ne çok şey kattı Moshico’nun yaşamına... Konser sonrası Moshico ile Basmane sokaklarını dolaşıp, doğduğu evi arayacaktık... Çok sevinçliydik İzmir’e geleceği tarihi ve kalacağı oteli belirledik, konser için mahallesindeki Bıçakçı Han’da sahne düzenlemesi yapıldı. Sabah aldığım haber üzerine donup kaldım, ışık bir anda yerini karanlığa terk etti.
“Moshico Cohen yaşama veda etti” dediler… Moshico’yu doğduğu sokaklarla buluşturamadık, inanıyorum ki o Basmane Günleri’nde bizimle olacak… Mukadderat Moshico üzgünüm…