Taşlama sanatının günümüzdeki temsilcisi, şair-yazar Mukadder Özakman’ı kaybettik. Cami avlusundan son yolculuğuna uğurlarken, Pardon, Akbaba, Ustura, Varlık Dergisi, Gırgır ve Çivi’de yazdığı yazıları, şiirleri ile 1966 yılında Genç Ozanlar Yarışması’nda birincilik ödülü kazanan ‘Aşk Senfonisi’, ‘Bürokrasi-Bürokrasi’ kitapları geldi aklıma.
Adından dolayı ben de diğer okuyucuları gibi kendisini kadın sanıyordum. Yıllar sonra bir sergide karşılaşınca hayretimi gözlerimden okuyup, “Evet, adımdan dolayı çoğu insan beni bayan sandı” demişti. ‘Basmane Tarih, Sanat, Kültür ve Arkeoloji Günleri’ kapsamında yapılan söyleşilere konuk olur, dinleyicilere yaşadığı ve gözlemlediği İzmir’i, Eşrefpaşa’yı, Değirmen Dağı’nı, Kemeraltı Çarşısı’nı ve Basmane’yi anlatırdı. Tesadüfi karşılaşmalarımızda ayaküstü, daha çok kentin sıkıntılarını, hayata geçirmek istediği İzmir projelerini konuşurduk. Özellikle eski İzmir sinemaları üzerine kitap olacak çalışmalarından bahsederdi...
Elhamra Sineması’nda oynatılan sessiz filmleri, Karataşlı bir Musevi delikanlısının piyanoyla hareketli sahnelerde hızlı, aşk sahnelerinde yavaş, kavgalı sahnelerde karışık, komedilerde neşeli melodiler çaldığını, İzmir’in bütün eski ve yeni sinemalarını bildiğini, Elhamra Sineması gibi rahat koltuklu, perde görüşü harika, yüksek tavanlı ve akustiği mükemmel bir sinema görmediğini söylerdi.
Kentine duyarlıydı
Arkadaşlarına Karagöz ve kendi imalatı olan sinema makinesiyle film oynattığını anlatırken heyecanlanıp çocukluk yıllarına dönerdi. Evinin bir köşesinde büyük bir perde ve bir sinema makinesi hazır vaziyette dururdu.
Mühendislik eğitiminin verdiği titizlikle kentte yapılan inşaat imalatlarını yakından takip eder, eksik ve noksan gördüklerini ilgili kurumlara dilekçeler yazarak bildirirdi. Bir gün kendisini erken saatlerde Konak altgeçidini elinde metreyle ölçerken görmüştüm. Geçit yüksekliğinin şartnamelere uygun yapılıp yapılmadığını kontrol edecek kadar kentine duyarlıydı. Arkasında bıraktığı arşivine sahip çıkılıp bir kültür merkezinde, sokak veya parkta adının yaşatılması girişimleri dilerim gerçekleştirilir. Şair Mukadder Özakman, sağlığında mezar taşına bakın ne yazdırmış:
Ömür gelip geçiyor öğrenmekle bilmekle / Ya bir güzel sevmekle, ya ağlamak gülmekle / Ardımdan denilmesin “hiç yapıt bırakmadı!” / Mizahımı yaptım ben bu dünyaya gelmekle /
Değerli büyüğüm, mizah ustası Mukadder Özakman’a rahmet diliyorum, güle güle...