Basmane yerli yabancı yoksul insanların barınma merkezi haline geldi. Denetimsiz, ruhsatsız oteller bekar odalarının sayısı her gün artıyor, insanlar yaşamlarına hijyenik olmayan şartlarda devam ediyor. Konuyu yine halk sağlığına getirmek istiyorum. Dış göçler, ekonomik sıkıntıların kente yansıması olumsuzluğu tetikliyor. Eski yıllarda İzmir Belediyesi hemşerilerini özellikle bulaşıcı cilt hastalıklarından korumak için İzmirlilerin “uyuz hamamı” dediği sağlık tesisleri kurmuştu.
İnsanlar burada doktor kontrolünde kükürtlü su ile yıkanıp ilaçlanır, giysileri sıcak su buharıyla etüv edilirdi.
Hamamlarda görevli olan berberler saçı sakalı birbirine karışmış kendisine bakamayan garibanları tıraş eder, sağlık hizmetlerinden faydalandırırlardı… Basmane ve çevresinde sokaklarda viranelerde bekar odalarında ucuz otellerde sağlıksız ortamda yaşayan her yaştan insan var. Geçenlerde Altınpark’ta yatıp kalkan yaşı geçkin bir bey gördüm. Kendisine en son ne zaman banyo yaptığını sordum caminin musluklarında elini yüzünü yıkadığını uzun zamandır banyo yapmadığını söyledi. “Huzurevine gider misin?” sorum karşısında gözlerinin içi güldü. Bu insanların karınlarını doyurmak yaşam şartlarını iyileştirmek zorundayız. Benzer olaylar dünyanın birçok şehrinde yaşanıyor, sosyal yardım kuruluşlarının devreye girmesiyle sorunlar çözülüyor. Lafı daha fazla uzatmadan asıl anlatmak istediğim konuya dönüyorum. İzmir’de faal olan klasik hamamlarının müşteri potansiyeli düştü, özellikle pandemi günlerinde işleri iyi gitmediği için çoğu kapanma durumuna geldi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Basmane Hamamı’nı yoksullara, yaşlılara sağlık hizmeti verebilecek duruma getirebilir. Geçen yıllarda Basmane Günleri’nde tarihi Basmane Hamamı sahibine etkinlik boyunca hamamını ihtiyacı olanlara açmasını rica etmiştim, on gün süreyle ücretsiz hizmet verdiler...
Eski yıllarda olduğu gibi kadın erkek maddi durumu iyi olmayan ihtiyaç sahiplerini incitmeden yıkayıp paklayıp giydirmek, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne çok yakışır. Bu hizmetle sadece ülkemize değil dünyaya örnek olur.
Not: Namazgâh Hamamı’nın doğu bitişiğinde bir dönem yazlık sinema olarak kullanılan ve öyküsü olan arsa, dilerim otopark yapılmaz. Agora ören yerine girişler Anafartalar Caddesi’nden yapılacağı için zaten otopark ihtiyacı olmayacaktır. Arsanın oyun bahçesi olmayan Kemal Atatürk Okulu öğrencilerinin kullanımına verilmesi doğru olur. Daha yeni restore edilen tarihi Namazgâh Hamamı kubbesinin aydınlığını sağlayan cam şişeler kırılmaya başladı, yanındaki parkın durumu iyi değil...