Yıllar önce üzerinde yapılar bulunan antik Roma Tiyatrosuna ait kalıntıları sokak aralarında,evlerin bahçelerinde görür,tarihsever dostlarımla birlikte tiyatro kazılarının bir an önce başlamasını hayal ederdik.
Bizleri en fazla üzen bir konuda bu bölgede yapılan kaçak define kazılarıydı.
Gazeteci arkadaşlarımla birlikte tiyatronun bulunduğu alanın daha fazla zarar görmemesi için ilgili kurumların dikkatini çekmeye çalışırdık.
Sonunda hayal gerçek oldu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ,gecekondular arasına sıkışıp kalan 16 bin kişilik, kimi araştırmacılara göre 20 bin kişilik Antik Roma Tiyatrosunu gün yüzüne çıkarabilmek için yüzlerce binanın bulunduğu alanı kamulaştırıp yıkımını tamamladı.
Günümüzde devam eden kazılarla Kadifekale eteklerinde bulunan Antik Roma Tiyatrosu ortaya çıkarılıyor. Yüzey kazılarında orkestra ve sahne kısmının duvarları gün yüzüne çıktı, kazı bitiminde tiyatronun tarihçesi ve diğer bilinmeyenleri de aydınlığa kavuşmuş olacak.
İlhan Pınar “Antik İzmir’in Sanat Mabedi İzmir’deki Roma Tiyatrosu” kitabında Batı Avrupalı seyyahların 17. yüzyıl başlarından itibaren tiyatro hakkında verdikleri bilgileri şöyle aktarır:
Diplomat Balthasar de Moncorny (1648): Çevresi 214 adım açıklığında olan ve yarım daire şekliyle belirgin olarak görülebilen amfitiyatro, dağın yamacının alt kısımlarında yer almaktadır. Geçiş yerlerinin altında ve üstünde 4 inç yüksekliğinde, 2 adım 2 inç derinliğinde 3 kademeli olarak yukarıdan aşağıya doğru taş oturaklar bulunan 12’şerli olarak dağıtılmış 24 adet basamaklı bölüm mevcuttur.
Thomas Smith (1671): Kadifekale’den güneydoğuya indiğimizde bu şehrin ilk metropoliti olan Aziz Polikarp’ın işkence gördüğü amfitiyatroya giriyoruz. Bu amfitiyatronun taş basamaklarının büyük bir kısmı, kendi binalarında ve diğer yerlerde kullanılmak üzere Türkler tarafından alınmış.
Baron Anton Prokesch (1824- 1828): Tiyatro Pagos’un Kuzey yamacındadır. Zirvedeki kalenin giriş kapısının hemen altında yer almaktadır. Sadece birkaç devasa boyutlarda duvar kalıntısı göze çarpmaktadır, duvarlar büyük ölçüde yok olmuş oturma yerlerini taşımaktadır. Bu tiyatro bir zamanlar Asya’daki en büyük tiyatrolardan biriydi. Orkestra’nın cephe genişliği 400 ayaktan fazladır.
Otto Berg Otto Walter (1917): Eğer tiyatro öngördüğümüz gibi genç bir tiyatroysa kesin olarak olmasa da burada bilimsel açıdan ilginç olabilecek eski tiyatronun kalıntılarına rastlamak olasıdır. Rahat bir ortamda yapılacak çalışmalar, hiç kuşku yok ki çok daha zengin sonuçlara ulaşmayı sağlayacaktır. Burada yapılacak kazı sonunda antik kalıntı bakımından yoksul olan İzmir, hiç olmazsa büyük öneme sahip bir kalıntıya kavuşmuş olacaktır.
***
Tiyatro kazısını gerçekleştiren Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr.Akın Ersoy’a, tiyatronun koltuklarına ne zaman oturabileceğimizi sordum. Bu yıl yapılacak kazılardan sonra oturabileceğimizi müjdeledi.
İzmir antik tiyatrosuna yeniden kavuşuyor,emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İyi pazarlar...